Almanyalı Furkan Gönüllülerinden Yeni Zelanda’daki Katliama Karşı Basın Açıklaması

Yurt içi ve yurt dışında bulunan Furkan gönüllüleri Yeni Zelanda’da Müslümanlara karşı yapılan zulme sessiz kalmıyor.
Furkan gönüllüleri saldırının gerçekleştiği ilk gün sosyal medyada HaçlıZulmüne ÇareVahdet eitketi altında hem zulmü lanetlemiş hem de Alem-i İslam’ı birlik ve beraberliğe davet etmişti.
Aynı gün Dortmundlu Furkan gönüllüleri de bir basın açıklaması gerçekleştirerek Müslümanlara karşı yapılan saldırıyı lanetlediler.

Ayrıca sosyal medyada da paylaşılan açıklama, kısa sürede binlerce kullanıcıya ulaştı.

Dortmundlu gönüllüler bugün de şehitler için gıyabi cenaze namazı kıldı. 

Dortmundlu Furkan gönüllülerinin gerçekleştirdiği basın açıklamasının Türkçe ve Almanca metni şu şekilde;

Kıymetli Müslümanlar,
Bizler Yeni Zelanda’da masum Müslümanlara karşı cuma namazı esnasında yapılan terör saldırısını kınıyor ve lanetliyoruz.
Suçsuz ve masum insanlar orada vahşice katledildi.
Alınan haberlere göre 50’den fazla müslüman öldürüldü ve birçoğu şu an yoğun bakımda.
Kayıtlarda yerde yaralı bir bayanın bile bir kaç defa kafasına ateş edilerek katledildiği görülüyor. Hatta küçük çocuklar dahi göğüslerine isabet eden mermilerle can çekişerel öldüler. Yaralarından dolayı acı çekip ağlayan insanların üzerlerine yeniden canice ateş edildi.

Geride kalanlar aceba bu vahşeti ne zaman ve nasıl atlatabilecekler? Olayın yaşandığı camiler bundan sonra nasıl devam edecekler? Aceba kalpleri ne kadar sızlıyor? Acıları kim bilir nekadar büyük? Bu sorulara siyasiler ve medya cevap veremeyecekler ve vermeyeceklerde.

Islam düşmanı siyasilere, medyaya ve sözde İslam uzmanlarına sesleniyoruz:
Şiddet ve nefret ortamını yatıştırmak yerine haberinizle ve açıklamalarınızla yıllardır müslümanlarla gayri-müslimlerin arasına düşmanlık tohumları attınız ve gerginliği sürekli ayakta tuttunuz, hatta arttırdınız.
Ya niyetiniz bu gerginliği gerçektende sabit tutmak, ya da sizler barışa ve itidale davet etme yöntemini bilmiyorsunuz. Her iki ihtimaldede yanlış yapıyorsunuz.

Kıymetli Müslümanlar,
bizler görüyoruzki, çevremizdeki müslüman sivil toplum kuruları ve cemaatler ve bizlerlede hiçbir zaman dürüst ve samimi iletişim çabasına girilmedi.
Aksine, toplumsal dayanışma ve anlaşmaya olumsuz etki yaparmı yapmaz mı diye dikkate almadan,
medya organları, siyasiler ve istihbarat daireleri gibi devletin resmi kurumları bile, müslümanlar ve İslami kuruluşlar ve cemaatler hakkında yanlış ve negatif raporlar yayınladılar.

Barışa ve selamete değil de müslümanlara karşı öfkeye ve tavır almaya çağıranlar bilsinler ki, bu katliamın meydana getirdiği kan gölünden, yürüttüğünüz yanlış siyasetin ve kışkırtmalarınızın sonucudur.

Değerli insanlar,
bizlerden her terör saldırısının ardından terörden beri olduğumuzu ilan etmemiz isteniyor.
Fakat biliniz ki,
bizler hristiyan halkından bu saldırılarla kendilerinin alakası olmadığını ilan etmelerini istemeyeceğiz.

Ama daha önce de dediğimiz gibi, bu olayların taşmasına ve Müslümanlara karşı yürütülen kışkırtmaları maddi imkanlarla, medya yoluyla veya siyaseten destekleyenler, kendilerini bu olaylardan sorumlu bilsinler.
Allah azze ve celle, Yeni Zelanda’da hayatını kaybeden kardeşlerimizi katında Şehid olarak kabul etsin ve geride kalanlara sabır versin.

Inne lillehi ve inne ileyhi raci’un.

Verehrte Muslime,

wir verurteilen und verfluchen die Terror-Anschläge in Neu-Seeland, welche gegen friedliche Muslime im Freitags-Gebet ausgeübt wurden. Es wurden unschuldige Menschen kaltblütig massakriert. 
Berichten zufolge wurden über 50 Muslime getötet und viele weitere schweben noch in Lebensgefahr.
Die Aufnahmen zeigen, wie
einer jungen Frau, die verletzt auf dem Boden liegt und um Hilfe fleht mehrmals in den Kopf geschossen wird und wie sogar kleine Kinder durch mehrere Schüsse auf die Brust getötet werden.
Verletzte, welche aufgrund ihrer Schmerzen auf dem Boden winden und schreien, werden mit mehreren Schüssen getötet.

Wie lange werden nun die Hinterbliebenen wohl benötigen, um diese Unmenschlichkeit zu verarbeiten? Wie wird es nun in dieser Moschee in Neuseeland weitergehen? Wie sehr tut es ihnen im Herzen wohl weh? Wie groß ist der Schmerz dieser Menschen? Fragen, welche die Politik oder die Medien nicht beantworten können bzw. werden. 
Vor allem nicht die Politik und vor allem nicht die Medien, die seit Jahren gegen die Muslime hetzen.

Unsere Worte richten sich an alle islamfeindliche Politiker, Medien und angebliche Islamexperten:
Anstatt zu Deeskalation aufzurufen, habt ihr stets mit euren Berichten und Statements dafür gesorgt, dass zwischen den Muslimen und Nicht-Muslimen die Spannung konstant bleibt, wenn nicht sogar stetig steigt. Entweder ist genau das eure Absicht oder es ist ein Beweis dafür, dass ihr nicht fähig seid, zum Frieden aufzurufen.
dass ihr nicht fähig seid, zur Vernunft aufzurufen 
und dass ihr ohne Wissen über den Islam redet. In jedem Fall beweist es, dass ihr falsch handelt.

Verehrte Muslime,
wir bezeugen, dass mit der uns, in unserer Umgebung bekannten muslimischen Gemeinschaften und auch mit uns nie nach ehrlicher und aufrichtiger Kommunikation gesucht wurde. 
Ohne zu bedenken, welche Wirkung es es für die Völkerverständigung hätte, berichten Medien, Politiker und leider auch staatliche Institutionen, wie zum Beispiel der Verfassungsschutz, negativ über Muslime und islamische Vereine, die für ein friedliches Miteinander sind. 
Jene, welche nicht zur Versöhnung, sondern zur Härte gegenüber Muslimen und den Islam aufrufen, sollten wissen, dass das heutige Blutbad das Ergebnis ihrer Hetze ist.

Liebe Mitmenschen,
wir rufen niemanden vom christlichen Volk dazu auf, sich von diesen Taten zu distanzieren, sowie es ständig bei Terror-Anschlägen, die nichts mit dem Islam zu tun haben, von uns Muslimen verlangt wird.

Aber wie bereits erwähnt, sollen sich sehr wohl alle angesprochen fühlen, die diese Eskalationen und Hetz-Kampagnen finanziell, medial oder politisch förderten.

Möge Allah azze wa jalla die Opfer in Neuseeland als Schuhada zu sich nehmen und den Angehörigen Sabr geben. Allahumme Amin
Inne lillehi ve inne ileyhi raciun!