21 Mar 2020

Ülkemizde alınan sağlık tedbirleri nedeniyle her hafta düzenli olarak gerçekleştirilen tefsir dersimiz ileri bir tarihe ertelendi.
Alparslan Kuytul Hocaefendi, cuma günü aynı saatte takipçileri ile canlı yayın üzerinden hasbihal programı gerçekleştirdi.
Bir takipçisinden gelen 'Şu anda dünya gündeminde olan Covid-19 (Corona virüsü) musibet imtihanı mıdır? Veya çekirge, karınca istilası, deprem gibi hadiseler bunları da bir imtihan olarak mı değerlendirmeliyiz? Siz nasıl görüyorsunuz?' sorusuna şu şekilde cevap verdi;

Sunuc: Hocam, daha önce musibetler ile imtihandan bahsettiniz. Şu anda dünya gündeminde olan Covid-19 (Corona virüsü) böyle bir imtihan mıdır? Veya çekirge, karınca istilası, deprem gibi hadiseler bunları da bir imtihan olarak mı değerlendirmeliyiz? Siz nasıl görüyorsunuz?

Alparslan Kuytul Hocaefendi: Sadece bu değil, her şey bir imtihandır. Hatta hayatımızın her ânı imtihandır. Allah öyle bir dünya yaratır ki, bu dünyada her an imtihandayız, imtihanda olmadığımız bir an bile yok. Elbette ki bu virüs de bir imtihan ve Kur’an-ı Kerim Enbiya 35. Ayette “Biz sizi, şerle de hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz” buyuruyor. Demek ki belanın bir kısmını şerdir, bir kısmı da hayırdır. Yani bela-ul hasane (güzel bela) de var, bela-ul seyyie (kötü bela) de var.

Bela kelimesi; Arapça’da sınamak, denemek manasına geldiği gibi, elbisenin yıpranması manasına da gelir. Yani bir elbise nasıl ki kullana kullana yıpranıyorsa, aynı şekilde insanda, başına gelen musibetler ve belalarla yıpranmıştır, yıpranmaktadır. Kur’an-ı Kerim bu yüzden ‘bela’ kelimesini kullanmaktadır.Her bir bela insanoğlunu yıpratmaktadır, yıprattığı için ona bela denmiştir.

Bela iki kısımdır:

  1. Bela-ul seyyie (şer olan bela) da var.
  2. Bela-ul hasene (iyi olan bela) da var.

İnsana malın mülkün verilmesi de bir beladır.Bir hastalığın verilmesi ya da bir kazancın olması da bir beladır. Dolayısıyla biz Türkçede ‘bela’ manasını kötü anlamda kullanıyoruz ama Kur’an’da bela hasenesi de var. Yani güzel olan belada var. O da sonuçta bir beladır. Güzel olayların olması,nimetlerin verilmesi vs. aslında bunlar da Kur’an’a göre bir beladır. Bunlar da insanı yıpratır, çok mal mülk de insanı yıpratır ve insanın imtihanı kaybetmesine de sebep olabilir.İşte bunlardan dolayı, o da bir beladır ve bu virüs de elbette ki bir beladır.

İnsan, farzlar ile de haramlar ile de musibetler ile de bir beladadır. Farzlar, haramlar, musibetler insanı sınamak içindir. Bu virüs de aynı şekilde insanı sınamaktadır. Kim bu virüs salgınında Allah’a isyan edecek, kim sabredecek, kim şükredecek, kim panikleyecek? Herkesin kalitesinin ortaya çıkması elbette ki böyle imtihanlarla olmaktadır. Ama bu gibi salgın hastalıklar ya da buna benzer belalar ile ilgili kıyamet alameti gibi iddialar oluyor, bunların hiçbir aslı yoktur. Kıyamet alameti mi değil mi? Bu mesele gaybi bir meseledir. Bununla ilgili Kur’an ve sünnetten bir bilgiye muhtacız. Kur’an’da ve sünnette bununla ilgili bir bilgi yoksa, insanın ‘şu da kıyamet alametidir, bu da böyledir’ demesi mümkün değildir. Allah’tan bir bilgi lazım. Dolayısıyla böyle bir şey olmadığına göre; kıyamet alameti diyemeyiz ama bu bir imtihandır. Elbette ki imtihanların sebepleri ve hikmetleri vardır. Bu corona virüsü bir imtihandır. Dünya şuanda bu imtihan içerisindedir. İmtihanı kazananlar da olacak, kaybedenler olacaktır. Yani bu imtihanı, bu virüse yakalanma manasında söylemiyorum. Doğru şekilde veya yanlış şekilde anlayanlar olacaktır. Bir kısmı bunu bir imtihan olarak görerek; sabredecek ve şükredecektir. Bir kısmı ise isyan edecek, başka bir kısım kendi günahlarını ya da insanoğlunun günahlarını sorgulayacağına, Allah’ın yaptıklarını sorgulayacaktır. Sadece hastalık yönünden değil, bu yönüyle de bir imtihandadır.

Dinlemek için tıklayınız;

https://www.youtube.com/watch?v=2O2h3Pb5Iag