SORU| Allah Azze ve Celle “Kur’an bir öğüttür” buyurarak, Kur’an-ı Kerim ile tavsiyelerde bulunmaktadır. Buna rağmen biz ‘emir ve yasakların olduğunu söyleyerek’ dini zorlaştırıyoruz. Kur’an’da ‘Emrediyorum şeklinde ayet yoktur’ diyen kimselere nasıl cevap vermeliyiz?
Kur’an-ı Kerim Emrediyor
Bu ifadeler kişinin Kur’an-ı Kerim bilgisinin zayıflığıyla ilgili bir konudur. Allah Azze ve Celle Kur’an’da “Emrediyorum” İfadesini de kullanıyor. Bu, bilmeyen bir insanın konuşmasıdır. Mesela Allah Azze ve Celle Nahl suresi 90. Ayette ‘’İnnallehe ye’muru bil adl’’ “Allah size adaleti emreder.” der. Bakın ayette emir ifadesi var. Bakara 275. Ayette Allah-u Teâlâ “ve ehallallahu ve harremerribâ” “Allah, alışverişi helal, faizi haram kılmıştır.” Bakın ayette açıkça böyle ifadeler var. Bütün alimler tarafından bilinir ki “el emri lil vucûb” Kur’an’ın ifadesi emir şeklinde gelirse, o farz olduğunu ifade eder. Mesela Kur’an-ı Kerim “ve egumussalah” “Namazı kılın” buyurur. ‘Kılın’ ifadesi emirdir. Dolayısıyla da emir vucûb içindir, onun farz olduğunu gösterir. İlla da ‘Emrediyorum’ demesi gerekmez.
Diyelim ki bir yetkili insan yani amir memuruna şunu şöyle yap der, illa da ‘emrediyorum’ demez. Şunu şöyle yapın der, yapın emir değil midir? Aynı şekilde Kur’an ı Kerim Nûr suresi 56. Ayette ‘’egumussalah ve êtuzzekah’’ ifadesiyle ‘Namazı kılın, zekâtı verin” buyuruyor. Bu ifadeler de emirdir. Kur’an’da emir ifadeleri tek çeşit değildir. Kur’an-ı Kerim belagat sahibi bir kitaptır, tek çeşit ifade kullanmaz. Birkaç çeşit emir ifadesi, birkaç çeşit nehiy yani yasaklama ifadesi vardır. Yasak için illa da haram demesi gerekmez. Faiz hakkında ‘Haramdır’ diyor ama zina hakkında ‘Zina haramdır’ demiyor. Kur’an farklı bir ifade ile İsrâ 32. Ayette “Vela tegrabuzzinê’’ “Zinaya yaklaşmayın” diyor. Yaklaşmayın da nehiydir yani yasaklayıcı bir ifadedir. Buradaki yasaklama ifadesi haramlık ifade etmek içindir. İlla da ‘yasaklıyorum’ demesi gerekmez. Kur’an yapmayın dediği zaman o, yasaklama ifadesidir. Görüldüğü gibi Kur’an’da birkaç çeşit yasaklama, birkaç çeşit emir ve farz kılma var. Kur’an-ı Kerim gibi belagat sahibi bir kitaba böylesi layıktır. Tek çeşit ifade Kur’an’a uygun düşmez.
Kur’an’ın Tüm İfadeleri, Tüm Emirleri Öğüttür.
O halde biz; ‘şu farzdır, şu haramdır diyemeyiz’ diyenler ise ‘Kur’an öğüttür’ ifadesini anlamıyorlar. Kur’an öğüttür. Mesela farzlar da bir öğüttür. Öğüt demek farz kılmamak demek midir? Bir şeyi emretmek de bir nevi öğüttür. Ayrıca ‘Kur’an bir öğüttür’ tarzında ayetler ameli konularda, farzlarla ve haramlarla ilgili konularda değil, itikadî meselelerin anlatıldığı yerlerde geçer. İnançla ilgili meselelerde bu ifadeyi görürsünüz. Kur’an-Kerim; Allah’ın tek ilah olduğunu, ahireti vs. anlatır. Sonra der ki ‘Kur’an öğüttür.’ Hangi meselede öğüt vereceğiz, ısrar etmeyeceğiz ve zorlamayacağız? İnanç konusunda öğüt vereceğiz, ısrar etmeyeceğiz ve zorlamayacağız. Ama amel konusu başka. Bir insan zorlamadan iman edecek -inançta zorlama yok- ama ondan sonra madem Müslümanım diyor, İslam’ın emirlerine uyması gerekmektedir.
Devlete Yetki Verenler, Allah’a Yetki Vermiyor!
Bir insan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayabilir ama olduğu zaman da belirli kurallara ve kanunlara uyması gerekir. Bu örnekteki gibi kişi Müslüman olmayabilir ama olduğu zaman İslam’ın kanunlarına uyması gerekmektedir. İslam devletinde o gibi meselelerde zorlama vardır.
Müslüman olan kişi zekatını vermiyor İslam devleti ondan o zekâtı zorla alır. Çünkü o fakirin hakkıdır. Kendisi zengindir, vermek istemez ama İslam’a göre vermek zorundadır. Konuyu başka örneklerle açıklayacak olursak, devlet vergi kaçırmak isteyenden vergiyi zorla alır. Vergi ödenmediği takdirde malına mülküne haciz koyar. Devlet böyle bir yol izlediğinde izin veriyorsunuz da Allah’a gelince neden izin vermiyorsunuz? Allah da İslam devletinde zekâtı zorla alır. İslam devletinin başındaki kişinin, zekât fakirin hakkı olduğu için, zekâtı zorla almak vazifesidir. Neden zorlama var? Çünkü o kişi ben Müslümanım diyor, Müslümana zorlama var. Müslüman olmayana ise zorlama yoktur, öğüt verilir. ‘Gel Müslüman ol’ denilir.
“Kur’an öğüttür” tarzındaki ayetler inanç meseleleri içindir. Müslüman olmayanlar için Kur’an öğüttür, sizi davet eder, sizi zorlamaz ama kabul ettikten sonra namaz onun yapması gereken, zekât onun vermesi gereken, oruç onun tutması gereken bir ibadettir. Artık, bu kişi o meselede zorlanabilir. İslam devletinde oruç tutmayan, aleni yiyen kişiye ceza verilir ama gizli yerse kendiyle Allah arasındadır. Alenî yerse Ramazan ayına ve Müslümanlara saygısızlık yapmış olur, cezalandırılır. Zekât vermezse zorla alınır, namaz kılmazsa cezalandırılır.
Kur’an öğüttür ama bu ‘Kur’an’da hiçbir ceza yoktur, Kur’an’da hiçbir şey farz kılınmamıştır, hiçbir şey haram kılınmamıştır’ demek değildir. Farz olacak, haram olacak ki insanlara ahirette ona göre muamele yapılsın. Kim sevap kazandı, kim günah sahibi oldu imtihan sonucu ona göre belirlenecek. Farz olmazsa, haram olmazsa o zaman herkes aynı kefeye konmuş olur. O zaman kimin derecesi nedir, nasıl belli olacak? Bu, aslında amelden kaçma girişimi yani ameli konulardan kaçma girişimidir.
Namaz kılmak istemiyor, oruç tutmak istemiyor, haramları yapmak istiyor, dini bu şekilde anlamaya çalışıyor. Kur’an öğütse demek ki insana karışmıyor, sadece öğüt veriyor. Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Kâinatın sahibi olan Allah, insanı başı boş mu bırakacak? Bu anlayışta olanlar neden devlet için bunları düşünmezler? Devletin kanununun olmaması vatandaşa sadece öğüt vermesi, ‘iyi olun yeter’ demesi mümkün mü? Oysa devlet ne yapıyor? Gerek görürse eğitim veriyor, mahkeme ediyor, hapishaneye atabiliyor veya para cezası veriyor. O zaman devlet de sadece öğüt versin, eğitim vermesin, mahkeme etmesin, hapis cezası vermesin, olur mu? Devlet de insanlara ‘şunu yapacaksın, şunu yapmayacaksın’ diyor, insanlar da devlete bu yetkiyi tanıyor. Devlete bu yetkiyi tanıyorsun da Allah’a neden tanımıyorsun? Devlet Allah’ tan daha mı yetkili daha mı fazla hak sahibi daha mı fazla ilim sahibi? Devletin emretme yetkisine itiraz etmeyen, edemeyen Allah’ın emretme yetkisine itiraz ediyor. Devletin yasaklama yetkisine itiraz edemeyenler, hapse atılmaktan korktuğu için konuşmayanlar, Allah’tan korkmuyor. Allah’a her türlü itirazda bulunuyor. Allah sana bu dünyada mühlet tanıyor.
Kısacası Kur’an’da emir ifadesi vardır. Olmasaydı belki bu soru biraz daha haklı olabilirdi. Emir ifadesi olduğu gibi ‘şunu yapın, şundan kaçının, uzak durun’ tarzında nehiy ifadesi de vardır. Birini emrediyor, birini nehyediyor, yasaklıyor. Bu ifadelerden farzların ve haramların var olduğunu anlıyoruz. Müslüman olan hiç kimse istediği gibi davranamaz. Allah’ın koyduğu kurallara uymak zorundadır.