23 Tem 2019

Kıymetli halkımız Bugün 23 Temmuz 2019

Bildiğiniz üzere geçtiğimiz hafta Alparslan Kuytul Hocaefendi hakkında yeni bir iddianame daha hazırlandı. Kamuoyu, içi hukuk katliamı ile dolu olan bu iddianamenin şokunu henüz atlatamamışken bir de bugün İnter habercilik Anadolu ajansının servis ettiği sözümona yeni bir haber ile çalkalandı.

Bu hukuksuz ve dahi tutarsız hatta komik iddianame üzerinden bir de hesaplama yapılarak Alparslan Kuytul Hocaefendi hakkında 20 yıl hapis istemi iddiası gündemi çalkaladı..

Bu yapılanları Alparslan Kuytul Hocaefendiye, Furkan vakfına ve Furkan gönüllülerine bir kumpas olarak değerlendirdiğimizi kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Bu şekilde bizleri yıpratma girişimlerinin ara vermeden devam ettiği görülmektedir.

22 Kasım 1994’te Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin kuruculuğunu yaptığı “Biz Medeniyetimize Dönüyoruz” sloganı ile Adana’da kurulan Vakfımıza, 30 Ocak 2018 operasyonu sonrası kayyum atandı. Ancak Furkan gönüllüleri, müslüman olmanın şuuru ve mesuliyetiyle hayırlı faaliyetlerini aralıksız devam ettirdiler.

Temiz bir nesil yetiştirme gayreti ve toplumun faydasına yönelik faaliyetleri ile öne çıkan Furkan Vakfına yönelik manevi operasyonlar ve çarpıtmalar, 30 Ocak Operasyonu sonrası sistematik bir şekilde arttırıldı Tetikçi medyanın manipülasyon, iftira ve karalama içerikli yalan haberleri, hakkımızda asılsız iddiaların kamuoyunda yayılmasına zemin hazırladı.

Bugün(23.07.2019) sözümona bazı haber kuruluşları (!) tarafından tetiğe basılmışçasına aynı anda yayınlanan  ‘Alparslan Kuytul Hocaefedinin hakkında 20 yıl ceza istemi’ iddiasının moral bozma amaçlı olduğu açıktır. Oluşturulmak istenen algılarda, bir yandan moral bozma bir yandan devam eden zulme zemin hazırlama çabaları açıkça görülmektedir.

Alparslan Kuytul Hocaefendi hakkında haber sitelerinde çıkan 20 yıl hapis istemi bilgisi ilk olarak AA kanalından çıkmıştır. Yaptığı böylesi manipülatif haberler Anadolu ajansın ilkeli habercilikten fersah fersah uzaklaştırmaktadır.

Yeni yazılan iddianame üzerinden yürütülen bu çarpık bilgilendirmeler iddianamedeki saçmalıkları ve hukuksuzlukları örtmeye yetmeyecektir.

O hukuksuzluk timsali iddianameyi yazdıranlar şimdi onun üzerinden 20 yıl hesaplamaları mı yaptırmaktadırlar!

Alparslan Kuytul Hocaefendi suçsuzdur ve tertemizdir. Ona yapılan zulümdür!

Geçen süre ise zulmü katmerlemektedir.

Masum bir insan 18 aydır Türkiye’nin gözü önünde zulme uğramaktadır.

Atılan iftiralar ise o kadar basit ve o kadar asılsızdır ki kamuoyunu etkilemek bir yana bu zulmü daha da teşhir etmektedir.

Hayatı boyunca en ufak bir suça karışmayan ve tertemiz geçmişi olan Alparslan Kuytul Hocaefendinin ve yine kendisi gibi herhangi bir suça karışmayan talebelerinin tertemiz geçmişi, Furkan Vakfı’nın herhangi bir suç örgütü ile irtibatının olmadığının en büyük ispatıdır.

Toplumun hayrına yapılan yüzlerce konferans ve etkinliklerde en ufak bir olayın yaşanmamıştır. Bununla birlikte yapılan tüm faaliyetlerde hiçbir sorun yaşanmaması ve her çalışmanın toplumun ıslahı için yapılmasından ötürü Vakfımız 2013-2014 yıllarında  “örnek vakıf” olarak gösterilmiş ve Emniyetten plaket almıştır.

Ayrıca yapılan çalışmaların gençler üzerindeki olumlu etkisinden ötürü Adana’nın suç oranı yüksek semtlerindeki muhtarlarından birkaç kez vakfımıza plaket sunulmuştur.

Tüm bu gerçekler göstermektedir ki, Furkan vakfı ve Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye atfedilen tek bir suçlama dahi doğru çıkmamış, medyada çıkan asılsız haberlerin tamamının yalan ve iftira olduğu belgelerle ortaya çıkmış, mahkeme kararlarıyla da tescillenmiştir.

Siyasi olduğu apaçık ortada olan bir dava asılsız iddialarla gerçek(!) bir davaya dönüştürülmeye çalışılıyor. Hukuki açıdan çelişkilerle dolu iddianamenin siyasi erkler tarafından hazırlandığı vicdan sahibi herkes tarafından görülmesine rağmen, türlü kılıflar ve benzetmelerle yeni suçlar yaratılmaya çalışılıyor.  Kuzuyu yemeyi kafasına koymuş kurt benzetmesinde olduğu gibi çeşitli suçlamalar üretiliyor. Furkan vakfı davasının siyasi bir dava olduğu birçok avukat, yazar ve siyasetçi başta olmak üzere toplumun farklı kesimlerinden herkesin tepkisini çekmiş, dosyanın siyasi olduğu gerçeği geniş bir camiada destek bulmuştur.

Toplumsal zeminde alay konusu haline gelen yeni iddianameye karşı ‘20 yıl hapis cezası’ istemiyle manşetlerin atılması ve asılsız iddiaların gündeme getirilmesi, sürecin siyasi işlendiğinin örtbas edilmeye çalışılmasından öteye gidememektedir.

Bu yapılanları halkımızın sağduyusuna sunmaya devam ediyoruz.