Alparslan Kuytul Hocaefendi, Aralık 2019 dan beri gündemimizde olan Corona Virüs salgını sebebiyle bir süre tefsir derslerine ara vererek cuma günleri hasbihal programı gerçekleştirmektedir.
Ramazanın ilk günü hasbihal programı gerçekleştiren Alparslan Kuytul Hocaefendi, Ramazan ayının öneminden bahsederek gündemi değerlendirdi. Takipçilerinden gelen soruları cevaplandıran Alparslan Kuytul Hocaefendi, sosyal medyada çok tartışılan milletvekilleri başta olmak üzere kalabalık bir grubun katılımıyla gerçekleştirilen Anıtkabir ziyaretini değerlendirdi. "Tedbir gerekçesiyle cuma namazlarının iptal edilmesini ancak Anıtkabir'de hiç bir tedbir alınmadan tören tertiplenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusunu cevaplandırdı.
Sorunun tamamını okumak için;
Sunucu: Hocam, birkaç hafta boyunca Cuma namazının tedbirler alınarak kılınabileceğini söylediniz. Dün 23 Nisan olması hasebiyle sosyal medyada çok tartışılan bir konu vardı. Sosyal mesafeye dikkat edilmeden, Anıtkabir’e bir ziyaret düzenlendi.
SORU: 23 Nisan sebebiyle Anıtkabir’de, bazı milletvekilleri birçok katılımcıyla beraber kalabalık bir tören yaptılar. Tören de korona virüs tedbirleri kapsamındaki sosyal mesafeye uyulmadığı görüldü ve bu durum sosyal medyada tartışma konusu oldu. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Sosyal mesafeye dikkat edilmeyen görüntüleri ben de gördüm ve burada şunu sormak istiyorum; Anıtkabir’e gitmek mi yoksa Cuma Namazına gitmek mi daha önemliydi? Cuma namazına gitmek daha önemli olduğu halde korona virüs tedbirleri sebebiyle toplu namazlar yasaklandı. Anıtkabir’e gitmek isteyenler her zaman gidebilir. Anıtkabir’e ekseriyetle 10 Kasım’da gidilirdi. Şimdi böyle bir salgın olmasına ve çok sıkı tedbirler alınmasına rağmen, şehir dışına çıkmak hatta evimizden bile çıkmak yasakken 23 Nisan’da bu şekilde kalabalık bir tören yapılması çok manidardır. “Hem insanlara evinizden çıkmayın” diyeceksiniz hem de Anıtkabir’e gideceksiniz!
Törene katılanların toplumun geri kalanından farkı nedir? O zaman biz de evimizden çıkalım. Devletin başındakiler; sokağa çıkma yasağı ilan ediyorlar ama kendilerinin koyduğu kanuna, yasağa kendileri uymuyorlar. Bunu yaparken de sosyal mesafeyi dikkate almadan yapıyorlar. Diyanet’in ve tüm Müslümanların; “Cuma namazını hemen iptal ettik ama bakın aslında Anıtkabir’e gidildi ve bir şey olmuyormuş” diyerek düşünmeleri icap eder.
Anıtkabir’e gitmek farz mı? Farz değil. İstediğin zaman Anıtkabir’e gidebilirsin. Biz annemizin, babamızın mezarına her gün gitmiyoruz. Çünkü mezara istediğin zaman gidebilirsin. Bu farz değildir. Ama Cuma namazı farz olduğu halde terk ediliyor.
Teravih Namazının Özelliği Nedir?
Ramazan’a girdik. Teravih namazı kılınmıyor. Teravih namazı; farz değil ama yılda bir ay kılınan, Müslümanlar için önemli ve Ramazan’ın geldiğini hatırlatan bir namazdır. Teravih namazının önemli bir özelliği de Ramazan’ı canlandırması ve Ramazan’ın geldiğini hatırlatmasıdır. Oruç nasıl önemli ve Allah’ı, Ramazan’ı hatırlatıyorsa, teravih namazı da öyle bir görev ifa ediyor.
Cuma namazı yasak, teravih yasak ama devletin büyükleri Anıtkabir’e gidiyor. Anıtkabir’e başka zaman da ya da bir ay sonra da gidebilirlerdi.
Neden sokağa çıkma yasağı olduğu gün Anıtkabir’e gidiliyor? Neden sosyal mesafe korunmuyor? Neden bizim Cuma namazı kılmamıza izin verilmiyor? Neden Teravih namazına izin verilmiyor? Hangisi daha önemli? Cuma namazı mı, Anıtkabir’e gitmek mi daha önemlidir? Cuma namazı farz ama Anıtkabir’e gitmek farz olmadığına göre; Cuma namazında gerekli önlemler alınarak kılınabilir.
Anıtkabir’e karma karışık, sosyal mesafeye dikkat etmeden girdiler. Ama Camiye girerken namazda 65 yaş üstü ve 13-14 yaş altı gelmesin denilerek, maske şartı getirilerek, eller camiye girerken dezenfekte edilerek ve camide namaz kılarken 1 metre arayla durularak Cuma namazı kılınabilir. Velhasıl Cuma namazı 10 dakikada da bitirilebilir. Halbuki Anıtkabir’e girmek çıkmak belki bir saatini, 2 saatini veya saatlerini almıştır. Yani 2 saat boyunca Anıtkabir’de bir arada olunabilir ama bir Cuma namazı için 10 dakika bile bir arada olunamaz! Biz sosyal mesafeyi de koruyabiliriz. Çünkü namazda hareket etmiyor ve sabit duruyoruz. Ama Anıtkabir’e gidenler; büyük bir kalabalıkla yürüdüğü için orada sosyal mesafe kalmıyor. Sosyal mesafeyi camide sağlamak mümkündür.
Diyanet, ‘mahalle baskısından dolayı Cuma namazını erken iptal etmek ile hata mı ettik?’ diye düşünmeli ve bu yanlıştan bir an önce dönmelidir.
Cuma namazı Allah’ın emri değilmiş gibi, ilk yasaklananlardan birisi oldu. Oysa Cuma namazı yasaklandığında; vaka sayısı fazla değildi, ölüm de yoktu. İlk başta yasaklanan şey de Cuma namazı oldu. Diyanet bunun vebalini taşıyor. Türkiye'de bir tek camide 10-15 kişi ile temsilen cuma namazı kılınıyor.
Cuma Namazı Farz-ı Kifaye midir? Farz-ı Ayn mıdır?
Bir camide 10-15 kişiyle Cuma namazı kılınması tüm Türkiye’yi temsil eder mi? Türkiye gibi bir ülkede 10 kişinin temsilen Cuma namazı kılması hangi şeriate ve hangi mezhebe göredir? Diyanet bunu tekrardan düşünmelidir. Diyanet yetkilileri bu dünyada değilse de Ahirette bunun hesabını verirler. Şu an birçok devlette tedbirler kaldırılmaya başlandı. Amerika’da, İran’da vs. tedbir alan Endonezya gibi devletler de Cuma namazı tüm camilerde sosyal mesafeye göre kılınıyor.
Türkiye’de de tedbirler alınır, tokalaşma yasaklanır, camiden çıkana kadar kurallara uyulur, 10 dakikada camide Cuma namazı kılınır. İnsanlar gerisini evinde kılar. Mesela Adana’yı ele alırsak; Türkiye’nin en büyük camilerinden birisi olan Adana Merkez Camii 30 bin kişiliktir. İnternette, televizyonda gördüğüm kadarıyla dezenfekte eden kabinler var, o kabinlerden geçenlere üzerlerindeki mikropları öldürecek bir şeyler püskürtülüyor ve insanlar dezenfekte oluyor. Bu zamanda teknoloji bu kadar ilerlemiş, imkanlar genişlemişken, Diyanet; bu teknoloji ve imkanlara başvurmadan ‘mahalle baskısıyla, İslam düşmanları bunu kullanır ve Diyanet’e laf eder’ düşüncesiyle alelacele Cuma namazını yasakladı.
‘Nasıl olsa Müslümanlar ses etmez, cemaatler konuşmaz. Nasıl olsa hükümetimiz yaptı, diyanet yaptı, der ve susarlar. Ama diğerleri susmaz, bize saldırırlar’ diye düşündüler. Halbuki önlem almak mümkünse, önlem alınarak kılmak farzdır. Önlem alındığı halde bulaşacak bir durum var ise, o zaman namaz iptal edilebilir. Aksi halde önlem alınarak kılınmalıdır. Bu Allah’ın emridir. Emir terkedilemez. İnsanlar büyük şehirlerde dolmuşla bir yerden bir yere gidiyorlar, gidiş dönüş 1 er saatten 2 saat sürüyor. Devlet buna izin veriyor ama tedbir alınarak kılınacak olan 10 dakikalık Cuma namazına mı izin vermiyor? Diyanet; Anıtkabir’e giden ve sosyal mesafeyi korumayan binlerce insanı görsün, belki o zaman susanlar, anlar.Bu ülkede Anıtkabir’e gitmeyi önemli görenler, bastırdı ve Anıtkabir’e gittiler. Ama Cuma namazı kılanlar, Cuma’ya gitmeyi bu kadar önemsemedikleri için Cuma namazı yasaklandı!
Dinlemek için tıklayınız;