30 Mar 2019

Son zamanlarda giderek artan ‘kendilerinden olmayanları ötekileştirme-ayrıştırma’ algısı ve ‘aşırı nefret söylemleri’,  ülkemizin her tarafında çirkin ve sistematik saldırılara yol açmaya devam etmektedir.

Başörtü üzerinden dinimize yapılan insanlık dışı saldırılara her geçen gün bir yenisi daha eklenirken, bu saldırgan girişimler; nefret söylemlerinin, aşırı partizancılığın ve toplumu bölücü konuşmaların halkımız üzerinde ne denli olumsuz bir tesir oluşturduğunun açık bir göstergesi olmuştur.

Toplumdaki farklılıkları ve zenginlikleri çatışma unsuru haline getirerek kardeşliğimizi hedef alan bu tarz menfi söylemler sonucu geçtiğimiz günlerde Adana'da yaşayan Yaren Demir kardeşimiz de bir kadının hedefi haline gelerek saldırıya uğramıştır.

Üstelik bu tarz çirkin saldırıları, sadece başörtüsü üzerinden değerlendirmek ve sınırlandırmak doğru değildir.

Her geçen gün islami vakıfların ve derneklerin kapatılması, islami ders yapan grupların ve hocaların tehdit edilmesi, hakkı söyleyenlerin susturulmaya çalışılması, muhalefet eden herkesin cezalandırılması da en az başörtüsü düşmanlığı kadar konuşulması ve reddedilmesi gereken bir durumdur.

Bu nefret ve saldırgan girişimlerinin gerçek sorumluları;

Aşırı partizanlık yaparak ayrıştırıcı dil kullananlar ve memleketi saldırgan hale getirip insanları İslam'dan ve Müslümanlardan nefret ettirenlerin ta kendileridir!

Furkan vakfı olarak başörtü düşmanlığı üzerinden basta inanca, insanlığa ve ahlaka yapılmış olan bu çirkin saldırıyı, ŞİDDETLE KINIYOR bir kez daha bu insanlık dışı saldırıların tekrarlanmamasını temenni ediyoruz.