17 Oca 2022
Güncelleme Tarihi: 17 Oca 2022 20:54:33

15 Ocak 2021 tarihinde Furkan Hareketi Gönüllüleri, tutuklu yargılaması devam eden 7 Furkan Gönüllüsü için anayasal haklar çerçevesinde gerçekleştirmek istedikleri "Adalet ve Özgürlük Yürüyüşü" eylemine başlamadan önce toplandıkları Adana 5 Ocak Meydanında Adana Emniyetinin hukuksuz muamelesi ile karşı karşıya kalmıştır.

Anayasal haklarını kullanarak gösteri yürüyüşü ve basın açıklaması yapmak isteyen Furkan gönüllüleri, öğleden sonra bir araya geldikleri alanda ilk olarak yüzlerce polis tarafından abluka altına alındı. Yaklaşık 200 kişi olan Furkan Gönüllülerinin etrafı farklı il ve ilçelerden getirtilen 1000 polis ile çevrildi. Gösteri ve yürüyüş haklarının yasal olduğunu ve kanunsuz bir eylem yapmadıklarının farkında olan Furkan Gönüllüleri, haklarını müdafaa edebilmek için akşamın ilerleyen saatlerine kadar itidalli bir şekilde alandaki bekleyişlerini sürdürdüler. İlerleyen saatlere rağmen abluka altına alınan vatandaşların çıkışına müsaade edilmiyor, abluka altındaki arkadaşlarının yanına girmek isteyenlerin girişine ise izin verilmiyordu.

Furkan Gönüllüleri, kendilerini hukuksuzca abluka altına alan Emniyet ekiplerine sloganlarla tepki göstererek anayasal haklarını gerçekleştirmek için çabalıyorlardı. Türkiye vatandaş artık özgür bir şekilde kendisine tanınan anayasal hakkını kullanabilmek için dahi mücadele vermek zorunda kaldığı bir ülke haline dönüşmüştür. Kanun devleti olmaktan çıkarak polis devleti olma yolundaki gidişlerini çığ gibi büyütmektedirler. Özgürlüklerin kısıtlandığı bu ortamda zulme sessiz kalmayan Furkan Gönüllüleri meşru haklarının engellenmesini ve baskılanmasını abluka altına alındıkları esnada sloganlarla protesto etti.

Soğuk havada saatlerce bekleyişlerini sürdüren Furkan Gönüllüleri, havanın kararmasıyla beraber dağılmaya başladıkları andan itibaren Adana Emniyetinin çocuk-kadın ve yaşlı gözetmeksizin darp ve biber gazlı müdahalesine maruz kalmıştır. Yolu kapatan polisler, kaldırımdaki ilerleyişe müsaade etmediği yetmezmiş gibi karşıdan karşıya geçen bayanların üzerine polis otobüsü sürmüş ancak erkeklerin tepkisiyle otobüs durdurulmuştur. Galiz küfürler savurarak tekme, yumruk ve cop ile savunmasız vatandaşlara acımasızca müdahale eden Adana Emniyeti, şiddetin dozunu daha da artırarak aralarında bir kadının bayılmasına ve çocukların fenalaşmasına sebep olacak olan biber gazını yakın temastan sıkarak düşmanca, kin ve nefret içeren bir tavır sergilemiştir.

Yalnızca anayasal hakları olan özgürlük yürüyüşünü gerçekleştirmek istedikleri için Adana Emniyetinin orantısız müdahalesiyle karşılaşan Furkan Gönüllülerinin üzerine 3 el plastik mermi dahi sıkılmıştır. Arbede esnasında sivil olduğu anlaşılan polisin elindeki çivili beyzbol sopası dikkatleri çekmiştir. Tepki çekeceği anlaşıldığı esnada araç içerisinde cop ile değiştirilerek, sert müdahale ve darp girişimleri coplarla devam ettirilmiştir.

Özgürlük Yürüyüşü gerçekleştirmek isterken polisin ağır müdahalesine maruz kalan Furkan Gönüllüleri arasında, biber gazından etkilenen çok sayıda çocuk ve kadının olduğu aktarılmış, fotoğraf ve videoları sosyal medya üzerinden kamuoyuyla paylaşılmıştır.

Yaşanan engellemelerin ve baskının ardından Alparslan Kuytul Hocaefendi canlı yayın yoluyla Adana Emniyetinin Furkan Gönüllülerine yaptığı orantısız müdahale hakkında: “Yaklaşık dört aydır tutuklu olan kardeşlerimizi desteklemek adına bazı şehirlerde basın açıklaması yaptık, yapmaya çalışıyoruz. Bazı illerde müdahale olmadı bazı illerde oldu. Belli ki yukarıdakiler bu yapılan haksızlığı dillendirdiğimiz için korku içindeler. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre bildirim şartı yerine getirilmediğinde topluluğun o anki durumuna, geçmişine ve kötü bir eylem yapma durumlarına bakılır. Eğer bunlar yoksa basın açıklaması engellenemez. Türkiye'nin de bu kararda imzası var. Türkiye Yargıtay’ının, Anayasa mahkemesinin verdiği kararlar var. Ama yukarıdan talimat geldiği zaman ne Yargıtay’ı ne anayasası mahkemesini ne Avrupa insan hakları sözleşmesini ne de Avrupa insan hakları mahkemesinin verdiği kararları dinliyorlar. Tamamen kanunsuzlar. Emniyet kanunları çiğniyor. Yaptığınız doğruysa, suçlu insanları hapse attıysanız o zaman neden kamuoyunun duymasından korkuyorsunuz? Adana Emniyeti baştan beri şov yapmayı seviyor. 30 Ocak operasyonu sonrası 8 Şubat’ta bizi mahkemeye çıkaracakları zaman da civar illerden yaklaşık 4000 bin polis çağırmışlardı! Emniyet olarak yaptığınız doğruysa ve suçlu insanları hapse attıysanız o zaman neden korkuyorsunuz? Kamuoyunun duymasını istemiyorlar! Biz bugüne kadar bir yere taş mı atmışız? Bu kadar şov yapmanın âlemi nedir? Biz hakkımızı kullanıyoruz. Yürüyüş ve basın açıklaması yapmak hakkımızdır!” şeklinde açıklamalarda bulundu.

“Mücadele bir süreçtir, bir günlük bir mesele değildir. Mücadelemiz devam edecektir” diyen Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Gönüllüleri bugüne kadar karşılaştıkları haksızlıklar ve çifte standartlar karşısında meşru eylemlerine devam etmiştir ancak hiçbir zaman kanunsuzca hareket etmemişlerdir. Fakat her meşru eylemin ardından Emniyetin ve gerekse Yargının hukuksuzlukları ve kanunsuzlukları ile karşı karşıya kalmışlardır. Yaşanan olayları kamuoyunun vicdanına bırakıyor ve haklı mücadelemizi meşru yollarla sürdürmeye devam edeceğimizi bildiriyoruz.

Furkan Hareketi