Değerli Halkımız,
22 Kasım 1994’te Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin kuruculuğunu yaptığı “Biz Medeniyetimize Dönüyoruz” sloganı ile Adana’da kurulan Vakfımız, Allah’ın yardımı ve gönüllülerinin de desteğiyle tüm engellemelere rağmen yoluna devam etmektedir.
Furkan Eğitim Ve Hizmet Vakfı olarak, 2014 yılından itibaren maruz kaldığımız baskı ve engellemeler 30 Ocak 2018 operasyonuyla daha da artmıştır. Tüm bu baskılar yetmiyormuş gibi bir de yandaş medyanın çarpıtma, iftira ve karalama maksatlı yalan haberleri hakkımızda asılsız iddiaların kamuoyunda yayılmasına sebep olmuştur.
Türkiye tarihine “kara leke” olarak geçen 30 Ocak operasyonu ile ömrünü İslam’a adayan Muhterem Hocamızın evine bir teröristin evine baskın yapar gibi şafak operasyonu yapıldı. Eş zamanlı olarak Furkan Vakfı binasına da operasyon düzenlendi. Vakfın zaten açık olan kapısında silahlarla ve zırhlı araçlarla görüntü veren güvenlik güçleri tetikçi yandaş medyaya malzeme oldu ve bu görüntüler sanki terör yuvasına baskın yapılıyor gibi yayınlanarak tertemiz hayır kurumumuz hakkında daha ilk günden itibaren iftira kampanyalarına başlandı. İftiracı medya bununla da yetinmedi, süreç boyunca olmadık iftiralarla toplumun maslahatı ve ıslahı için özveriyle çalışan Alparslan Hoca’yı ve tertemiz Furkan Vakfı’nı halkın nazarında itibar kaybına uğratmak istedi.
Tetikçi Medyanın Tutmayan İftiralarından Bazılarına Değinecek Olursak,
-Vakfın kasasından çıkan bağışlara tetikçi medya, "kasadan paralar fışkırdı" manşetleriyle algı oluşturmaya çalıştı ama hakikatte ne kasadan para fışkırmıştı ne de makbuzsuzdu!
- Valilik desteğiyle SODES projesi kapsamında Vakfın bodrum katında açılan Furkan Gençlik ve Etüt Merkezi medyaya mahzen diye servis yapıldıysa da, tutmadı, çünkü binlerce insan bahsedilen yerin ETÜD MERKEZİ olduğuna şahitti.
- Bir vatandaşın evi vakıf temsilciliği, 2 vatandaşın evi de yurt denilerek mühürlenmiş ancak mahkeme bu haksız kararlara da ‘dur’ demiş ve evler tekrar açılmıştır.
- Adana’da Öğrencilere ait evler, Furkan Vakfına ait kaçak yurt olduğu iddiasıyla hukuksuz bir şekilde mühürlendi. Yandaş medya bu olayı karalama kampanyası adına yeni bir algı oluşturmak için kullansa da mahkeme kararıyla bu evlerin Vakfa ait olmayıp, birer mesken olduğu tespit edilip açılmasına karar verildi ve bu evler de açıldı.
-Furkan Vakfı’nın Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’la bağlantısının olduğuna dair asılsız haberler yapıldı. Ne Mısır ne Amerika ne Rusya ne İran ne de Türkiye’de güç sayılabilecek herhangi bir makamla hiçbir bağlantımızın olmadığı herkes tarafından görüldü. BİZLERİN TEK BAĞLANTISI ALLAH İLEDİR ELHAMDÜLİLLAH
- SAVCI ilk iddianamede Hocamızı birbiriyle alakası olmayan FETÖ, PYD, PKK, DAEŞ’E üye olmakla suçlayarak hukuk tarihine geçecek büyük bir hata yapmış ve sonradan bunların sayısını ikiye düşürüp, suçu üyelikten propagandaya çevirmiştir.
-Furkan Vakfının ve Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin hiçbir terör örgütüyle irtibatının olmadığını Devlet Kurumlarının yayımladığı belge ve raporlar ile kanıtladı. VE ALPARSLAN KUYTUL HOCAEFENDİ TERÖR SUÇLAMASINDAN TAHLİYE ALMIŞTIR.
-Tertemiz geçmişi olan, İslami çalışmalarla toplumun çöküşüne engel olup hayatı boyunca en ufak bir suça karışmayan Hocamızın ve yine kendisi gibi asla herhangi bir suça karışmayan talebelerinin temiz geçmişi Furkan Vakfı’nın herhangi bir suç örgütü ile irtibatının olmadığının en büyük ispatıdır. Bunun yüzlerce somut misali vardır.
- Toplumun hayrına yapılan yüzlerce konferans ve etkinliklerde asla bir olay olmamış, bir sandalye dahi kırılmamıştır. Dünden bugüne hiç kimseye zerre kadar zarar vermediğimiz herkesin malumudur.
-Bununla birlikte yapılan tüm faaliyetlerde hiçbir sorun yaşanmaması ve her çalışmanın toplumun ıslahı için yapılmasından ötürü Vakfımız 2013-2014 yıllarında “örnek vakıf” olarak gösterilmiş ve Emniyetten plaket almıştır.
-Ayrıca yapılan çalışmaların gençler üzerindeki olumlu etkisinden ötürü Adana’nın suç oranı yüksek semtlerindeki muhtarlarından birkaç kez vakfımıza plaket sunulmuştur.
Tüm bu gerçekler göstermektedir ki, FURKAN VAKFI VE ALPARSLAN KUYTUL HOCAEFENDİ’YE atfedilen tek bir suçlama dahi doğru çıkmamış, medyada çıkan asılsız haberlerin tamamının yalan ve iftira olduğu belgelerle ortaya çıkmış, mahkeme kararlarıyla da tescillenmiştir.
22 OCAK MAHKEMESİNE sayılı günler kala şunu ifade etmek isteriz ki; Alparslan Hocamız, hakkı konuşmanın bedelini ödemektedir. O daima tevhidi anlattı, yeryüzü Allah’ındır, o halde O’nun dediği olmalıdır dedi ve bunun için mücadele etti. Furkan Vakfı ve gönüllüleri de aynı sebeple töhmet altında bırakılmıştır.
Hocamıza atılan terör iftirası nasıl tutmadı ve tahliye kararı çıktı ise; TEMİZLİĞİNE HALKIMIZIN DA ŞAHİT OLDUĞU VAKFIMIZ hakkındaki dolandırıcılık ve suç örgütü iddiası da tutmayacak ve iftira olduğu mahkeme kararıyla tescillenecektir inşallah…
TÜM KALBİMİZLE İNANIYORUZ VE BURADAN HERKESE İLAN EDİYORUZ Kİ
ALPARSLAN HOCAMIZ, DAVA ARKADAŞLARI, FURKAN GÖNÜLLÜLERİ TERTEMİZDİR!
İLİM VE HİZMET YUVAMIZ OLAN FURKAN VAKFI İSE YÜZ AKIMIZDIR!
Ayrıca bu vesile ile şu hususa da dikkat çekmek isteriz ki. Doğu Türkistanlı Müslüman kardeşlerimize, Çin zulmü bütün şiddetiyle devam etmektedir. Zulüm ve işkencenin ayyuka çıktığı ve bir soykırımın yaşandığı çin zulmünü protesto etmek amaçlı yola çıkan Türkiye’de İstanbul’dan Ankara’ya yola çıkan Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin Ankara yolunda durdurulması ve bu gayretlerine Türkiye olarak engel olunmasını da bu vesile ile sizlerin huzurunda kınıyoruz.
Allah’a emanet olun. Esselamu aleyküm..