07 Mayıs 2021
Güncelleme Tarihi: 07 Mayıs 2021 19:21:30

Tüm Müslümanlar için rahmet ayı olarak bilinen, Ramazan Ayı içerisindeki Kadir Gecesinin önemi ve anlamı nedir?  Kadir Gecesi nedir nasıl bir gecedir ki bin aydan daha hayırlı kılınmıştır? Kadir Gecesinde Ne Olmuştur, Bu Gecenin Özellikleri Nelerdir? Yazımızda..

On iki ayın içerisinde bir ay, ayların sultanı… Bir ayın içinde bir gün, bir günün içinde bir gece ve bir gecenin içinde bir an… Tüm dünyanın seyrini değiştirecek, yürekleri ve çağları derinden etkileyecek, yanlışa dair ne varsa reddedilip, medeniyet kandillerinin ilk kıvılcımının tutuşturulduğu o an; Gecenin koyusunda Nur’un hüzmelerinin Rasûlullah’ın (sav) yüreğine bir bir aktığı gece ve tüm ağırlığıyla Kelamullah’ı içerisinde bir inci gibi taşıyan gece, Kadir gecesi… İnsanlığı küfürden imana, zulmetten nura, dalaletten hidayete yükselten, insana insan olmanın değerini ve şerefini bildiren, Kur’an-ı Kerim’in Allah Rasûlü’ne nazil olduğu mübarek gecedir.

Kadir gecemiz karar gecemizdir.Rabbimizin bizi affettiği gecemizdir.
Haramlardan uzaklaşıp tövbeye sarıldığımız gecemizdir.
Allah’ın kelamını bedenimizde ve ruhumuzda yaşamaya başladığımız gecemizdir.
Faizi, fıskı fücuru terk ettiğimiz, haramları ardımızda dönmemek üzere bıraktığımız gecemizdir.
İçten bir tövbe ile yönelen kullara af ve mağfiret garantisinin verildiği gecedir.

Bir kandil simidi yiyerek ve dağıtarak, birbirimize yalnızca “Kadir Gecen mübarek olsun” dedikten sonra günlük telaşımıza dönerek kadir gecesini yaşamış sayılmıyor, aksine kaybetmiş oluyoruz… Affı ve mağfireti, Kur’an’ı ve mesajını kaybediyoruz… Gelin bu Ramazan Ayı’nın içerisinde bulunan ve hiçbir geceye benzemeyen Kadir gecemiz, kandil olmanın, ritüel olmanın, tören olmanın çok ötesinde bir karar gecesi olsun…

Kadir Gecesi Nedir?

Kadir Gecesi; lügatte “kadir” kelimesi “şeref, hüküm ve güç” gibi manalara gelmektedir. Istılahi manada ise Kur’an-ı Kerim’de “leyletü-l kadr” şeklinde Kur’an’ın nazil olduğu gecenin adı olarak geçmektedir. “Kadr” kelimesinin Kur’an’da kullanışı, "el-Kadru" “Kadera- yekdiru” kelimelerinin mastarı şeklindedir. “Kadran” ile Allah Azze ve Celle’nin onaylayıp, yürürlüğe koydukları kastedilmektedir.

Kadir gecesinin anlamı; “Kadir” kelimesi bazı müfessirlere göre “takdir” anlamına gelmektedir ki, bu gece Allah Azze ve Celle’nin takdirini uygulamak için meleklere emir verdiği gecedir, demektedirler. Vahidî ise “Arapça'da el-Kadru kelimesi takdir anlamındadır ve takdir ise, bir şeyi ne fazla ne de eksik olmaksızın, başka bir şeyin dengi kılmak, onun misli kılmaktır,” demiştir. İmam Zühri ise “kadir” kelimesinin manasına “azamet ve şereftir” demiştir. Sonuç olarak anlıyoruz ki Kadir gecesi şerefi ve kıymeti çok üstün olan bir gecedir ve bunun sebebi de Kur’an’ın bu gecede nazil olmaya başlamasıdır.  

Allah Azze ve Celle’nin göndermiş olduğu Kur’an, içerisinde ne bir fazlalık ne de bir eksiklik ihtiva eder. O öyle dengeli ve muazzam indirilmiştir ki başka bir şeyin dengi, yani muhatap aldığı insanın dengi olarak indirilmiştir. İnsan ile Kur’an arasında bir dengesizlik yoktur. İnsan ile Kur’an arasında bir uyumsuzluk ve çatışma yoktur. O’nun içerisindeki hükümler, emirler, yasaklar ve tavsiyeler insanın yaratılışına ve fıtratına uygun ve denktir… İnsanlığın kendisine gönderileni anlayabilmesi, uygulayabiliyor olması, faydasını ve yararını kendi hayatında ve çevresinde somut olarak da görüyor olması, bu kitabın insana ne kadar uygun şekilde takdir edildiğinin delilidir… İşte O Allah ki yaptığı işinde ne bir şeyi fazla ne de eksik olmaksızın başka bir şeyin dengi kılmıştır…

Kadir Gecesinin Önemi Nedir?

Kadir gecesinin önemi, şüphesiz Kur’an-ı Kerim’in kendisinde nazil olmaya başlamasından ileri gelmektedir. Allah’ın (cc) her peygamber gönderişi, kitap gönderişi yeryüzüne bir müdahalesi ve yeryüzünde bir hareket başlayacağının habercisidir. Vahyin gelmesi demek, şirkin kökünün kurutulması için gönderilen bir lider ve rehber göndermesi demektir.

Allah Rasûlü’ne (sav) bu mübarek Kadir gecesinde vahyin indirilmeye başlanması demek, saltanatların bir bir sona ermesi ve artık yeryüzünde devrimlerin başlaması, dünyanın gidişatının artık eskisi gibi olmaması demektir. Çünkü her şeyi içerisinde barındıran Kur’an yalnızca bir takım şekilsel ibadetleri, ahlak esaslarını ve öğütleri içinde barındıran bir kitap değildir.

Kur’an hayata ve hayatın her alanına hükmetmek için gönderilmiş bir kitaptır. İnsanı muhatap alan Kur’an, insanın doğumundan ölümüne kadar hayatının her safhasında, evlenmesinden boşanmasına, yemesinden içmesine, giyinmesinden yürümesine, eğitim hayatından sosyal hayatına, siyasi hayatından kültürel hayatına kadar her aşamada hükmü geçerli olan bir kitaptır.

Rabbimiz Teala “O Ramazan ayı ki onda Kur’an indirilmiş”[3] buyurarak Kur’an’ın nazil olduğu zamanın Ramazan ayı olduğunu açıkça belirtmiştir. Sonraki ayetlerde de “biz onu mübarek bir gecede indirdik"[4] diyerek hangi gecede inmiş olduğunu bildirmiştir. Kur’an-ı Kerim’de “Biz O’nu Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin? Kadir gecesi bin aydan daha      hayırlıdır. Melekler ile beraber Ruh o gece Rablerinin izniyle her iş için iner de iner. O gece tam bir esenliktir, ta tan yeri ağarıncaya kadar,”[5] buyurmaktadır.  Bu gece bin aya bedel bir gecedir. Bin ayı bir düşünecek olursak yani 83 yıl 4 ay… Neredeyse Ümmet-i Muhammed’den bir kimsenin yaşayabileceği en uzun ömürdür. Şayet böyleyse eğer, bu gece gerçekten de ömre bedel bir gecedir...

Bu ayeti kerime bereketinin yanında içerisinde büyük bir müjde de bulundurmaktadır. Allah Azze ve Celle bu hayırlılığın, bereketin çokluğunu ifade ederek bu gecenin hayırlı bir gece olduğunu belirtmiştir. O geceyi değerlendirecek olursanız sizin için bin aydan daha hayırlı olabilir. Öyle kararlar alırsınız ki hayatınız değişebilir, o gecede öyle nurlara gark olabilirsiniz, öyle günahlarınız bağışlanabilir ki sizin için bin aydan daha hayırlı olabilir. “Leyletü’l kadri hayrun min elfi şehr”in bir manası da budur. O geceyi değerlendirecek olursanız; hayatınız için çok önemli şeyler değiştirebilir.

Kur’an-ı Kerim’in başka ayetlerinde de Kadir gecesinde indirildiğine dair deliller vardır: “Apaçık olan Kitaba andolsun ki biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız.”[6]

Bu gece meleklerin aramıza saf saf ineceği gecedir. Caddelerde, sokaklarda, mabetlerde, evlerde dolaşacağı gecedir. Meleklerin yeryüzünü şereflendirip, Yüce Allah’ın (cc), kendisini hakkıyla anan kullarını aradığı gecedir. Bu gece fecrin ilk ışıklarına kadar devam edecektir. Bize düşen o bereketten, o rahmetten ve o esintiden alabileceğimizi alma adına bir gayret içerisine girmektir. Kur’an’ın muhatapları olarak bizler “bu kitap bana ne diyor, bana ne öğütlüyor, benden ne bekliyor ve benim hayat tarzım yazılanlara ne kadar uyumlu?” gibi sorgulamaları yapmalı ve bir muhasebe içerisine girmeliyiz. Kadir gecemizi karar gecemiz kılmalı, af ve mağfiret dairesi içerisine tövbelerimizle dahil olmalı, bu gayreti azami ölçüde göstermeliyiz.

Allah Rasûlü (sav) bu gecenin önemine dair;

 "Kadir Gecesi'ni, faziletine inanarak ve sevabını yalnızca Allah'tan umarak ibadetle geçiren kimsenin geçmiş günahları bağışlanır,"[7] buyurmuştur. Kadir gecesi bir yağmur gibi, sağanak sağanak müminlerin yüreğine yağar, tövbeye koşmuş ve Rabbine sığınmış Müslümanlar için büyük bir rahmet olur.

Hazret-i Ayşe şöyle buyurdu: 

Ramazan ayının son on günü girdiğinde Resûlullah geceleri ihyâ eder, ev halkını uyandırır, ciddiyetle ibadete soyunur ve eşleriyle ilişkiyi keserdi.”[8]

Hazret-i Ayşe’den rivayet edildiğine göre,

 Allah Rasûlü Ramaza Ayı’nda diğer aylardan daha fazla (kulluk yapmaya) çalışırdı. Ramazan Ayı’nın son on gününde de Ramazan’ın öteki günlerinden daha fazla ibadet ederdi.[9]

Kadir Gecesinin Önemi ve Anlamı

Kur’an-ı Kerim’in insanlığı muhatap alarak indirilmeye başlandığı Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlı olan, af ve mağfiret kapılarının açık olduğu bir gecedir.  Muhakkak ki bu mübarek geceyi diğer gecelerden farklı ve üstün kılan bir hayat nizamı olan Kur’an’ın bu gecede indirilmeye başlanmasıdır. Kadir gecesi bütün kıymetini, kıyamete kadar geçerliliğini koruyacak olan Kur’an’dan, Allah’ın kelamından almaktadır.

Nefislerde ve toplumlarda köklü bir biçimde değişiklikler meydana getirecek olan kitabın yeryüzüne geliş günü Rabbimiz tarafından da övülmüş ve anılmıştır. Çünkü artık ilk ayetin gönderilmesi Allah’ın yeryüzüne müdahalesi ve insanlığın kurtuluşu ve hidayeti için bir dönüm noktası demektir. Merhum Seyyid Kutub’un ifadesi ile “Kur’an’ın indiriliş hadisesinin vuku bulduğu an hiç mübalağasız yeryüzünün tarihinde geçen saniyelerin en muazzamı ve en büyüğüdür.”[1]

Bu gece o kadar mühim bir gecedir ki Rabbimiz Teala "Biz onu Kadir Gecesi indirdik. Kadir Gecesi nedir, bilir misin sen? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. Meleklerle Ruh o gece Rablerinin izniyle her iş için iner de iner. Tam bir esenliktir o gece, tâ tan yeri ağarıncaya kadar,"[2] buyurmuştur. Kendisine Kur’an’ı indirdiği peygamberine bile “sen nereden bileceksin” diyerek aslında Kadir gecesinin önemi ve kıymetinin sadece Allah katında olduğuna dikkat çekmektedir. Kadir gecesi kelamının önemini, taktirini ve değerini yalnızca Rabbimizin kendisinin bildiği bir gecedir.

 Bu gece fecrin ilk ışıklarına kadar devam edecektir. Bize düşen o rahmet esintilerinden faydalanmak ve adeta bir bebeğin ihtiyacını giderene kadar durmaması gibi Rabbi Rahim’in huzurunda bağışlanmayı ve affedilmeyi beklemektir. Kadrini ve kıymetini yalnızca Allah’ın tam olarak bildiği, takdir ettiği bu gece; yeryüzünde nefsine, çevresine, şeytanına kanmış olan her kulun yeryüzünün bağlarından kurtulup, yüklerini, fazlalıklarını ve ruhunda kamburlaşan günahlarını ardında bırakıp göklerde ismi “affedilmişlerle” anılanlardan olmaya adım atmasının zamanıdır. Gönlü Rabbine bağlı bir kul için en büyük sevinç; “Ey kulum seni affettim ve bağışladım, sen affedilenlerdensin” hitabına muhatap olmaktır. İşte bin aydan hayırlı olan kadir gecesi bu affın ve bağışlanmanın sunulduğu, bu hitaba mazhar olabileceğimiz önemli bir gecedir…

Ramazan Ayında Neler Yapılır? Okumak için tıklayınız.

Kadir Gecesi Yapılacak Dua

Kadir gecesi için Allah Rasûlü’nün Hz. Aişe (ra)’ye vermiş olduğu sırra, formüle bakalım: Bir gün Hz. Aişe (ra), Allah Rasûlü’ne:

-"Ey Allah'ın Rasûlü! Kadir Gecesi'nin hangi gece olduğunu bilirsem, o gece nasıl dua edeyim?" diye sormuş,

Rasûlullah (sav)’da:

-"Allah'ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla! diye dua et!"[10] buyurmuştur.

Bu gece kaybettiklerimizi bulma gecesidir, bu gece geçmişte işlenen günahları affettirme gecesidir. Bulanmış zihinleri ve masiva ile dolmuş gönülleri Kur’an’a göre yeniden inşa etme ve Kur’an’ın hayat veren soluğuyla yeniden dirilme gecesidir.

Kadir Gecesi

Kadir Gecesinde Ne Olmuştur, Bu Gecenin Özellikleri Nelerdir?

Kadir gecesi, Levh-i Mahfuz’dan dünya semasındaki Beytü’l-İzze’ye toptan, oradan da yeryüzüne tedricen ilk defa indirilmeye başlandığı ve Cebrail’in Allah Rasûlü (sav)’ne ilk vahiyle beraber peygamberlik vazifesini getirip tebliğ ettiği mübarek bir gecedir.  Bu gecede insanlığa hitap edilen ilk ayetler, Alak suresinin “Oku!” buyruğuyla başlayan ilk beş ayettir: “Oku! Yaratan Rabbinin adıyla. O ki insanı yapışkan bir pıhtıdan yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Kalemle yazmayı öğretendir. İnsana bilmediklerini öğretendir.”

Kadir Gecesi ile İlgili Ayet ve Hadisler

Kadir Gecesinin Fazileti

Kadir Gecesi Dua

Kadir Gecesi duası

Merak Edilen Sorular

Kadir gecesine dair bazı kapalı bilgiler vardır ki bu da Müslümanlarca her yıl merak edilmektedir. Kadir gecesi Ramazan Ayı’nın tam olarak hangi gecesine denk geliyor, bunun günü neden tam olarak bilinmiyor? Kadir gecesinin bulunduğumuz gece olduğunu nasıl anlayacağız? Ya da kadir gecesinin adı neden “kadir” olmuştur? Gibi sorular merak konusu olmuştur. Şimdi bu soruları cevaplayalım.

Kadir Gecesi Neden Tam Olarak Bilinmiyor?

Kadir gecesinin hangi gecede olduğu ihtilaflı bir konudur. Bu konuda gelen birçok hadis bu geceyi hangi gecede aramamızla ilgili ipuçları verse de kesin olarak hangi gecede olduğu net belirtilmemiştir. Alimlerin çoğunluğu hadislerden çıkan delillere dayanarak, Ramazan Ayı’nın 27. gecesi olduğu görüşüne varmışlardır. Bu nedenle halk arasında 27.gece olarak yaygınlaşmıştır

Kadir gecesinin tam olarak belirlenmemesinin hikmeti üzerine alimler çeşitli görüşler belirtmişlerdir. Bu durumun kadir gecesinin feyzinden, rahmetinden istifade etmek için daha uygun olduğunu belirtmişlerdir.

Çünkü kadir gecesinin bildirilmesi üzerine Müslümanlar yalnızca o geceyi ihya etmeye çalışıp, bir gece ile yetinebilirlerdi. Allah Azze ve Celle istiyor ki, kulu, yalnızca bir güne has kılmadan son on gün içerisinde yapabildiği kadar hayırlar işlemeye devam etsin, sevabını artırsın, günahlarını affettirme yolunda uzun soluklu olsun… Bu kısmî belirsizlik sayesinde Müslümanların kadir gecesi ümidiyle ramazan gecelerinin yarısını yüksek bir ibadet şuuruyla geçirmeleri mümkündür.

Ayrıca günü tam belli olsaydı ve buna rağmen insanlar bile bile bu geceyi gaflet içerisinde geçirmiş olsaydı, bu Allah’ın rahmetinin oluk oluk aktığı bu geceye büyük bir saygısızlık olurdu, Allah’ın da gazabına sebebiyet verebilirdi… 

Kadir Gecesine Neden Kadir Gecesi Denir?

Kadir gecesini “kadir” olarak isimlendiren bizzat Rabbimizdir. Kur’an-ı Kerim’de bu mübarek geceye “kadir gecesi” denilmiştir. Böyle denilmesi yüksek bir değere sahip olmasındandır. Arapça manasından irdeleyecek olursak bu geceye “kadir” denmesi çok yerinde ve hikmetli olmuştur. Bu gece kadirli, çok kıymetli bir gecedir.

Alimlerden Vahidi’nin tanımını hatırlayacak olursak; Vahidî “Arapça'da el-Kadru kelimesi takdir anlamındadır” demiştir ve takdir ise, “bir şeyi ne fazla ne de eksik olmaksızın, başka bir şeyin dengi kılmak, onun misli kılmaktır” diye ifade etmiştir. Rabbimizin gönderdiği vahiyde ne bir fazlalık ne de bir eksiklik mevcuttur. Ve o Kur’an öyle dengeli ve muazzam indirilmiştir ki başka bir şeyin dengi, yani muhatap aldığı insanın dengi olarak indirilmiştir. İnsan ile Kur’an arasında bir denge ve uyum vardır, dengesizlik, uyumsuzluk ve çatışma yoktur.

Bu cihetten bakacak olursak bu mübarek geceye “kadir” sıfatını yakıştırması Rahman olan Allah’ın hikmetli işlerindendir.

Kadir Gecesi Olduğunu Nasıl Anlarız?

Kadir gecesinin hangi gece olduğu konusu ihtilaflı bir konudur. Ancak alimlerin hadislerden yola çıkarak Ramazan ayının son on gecesinin, tekli gecelerinde olduğu görüşü ağır basmakta ve tekli gecelerin içerinde de Ramazan Ayı’nın 27. gecesi olduğu görüşü yaygınlaşmıştır. Bununla birlikte Peygamberimizin, ramazan ayının her gecesini bilhassa da son on gecesinin her gecesini kadir gecesiymiş gibi  değerlendirmeye ayrı bir özen gösterdiği unutulmamalıdır.

 Bu görüşte olanlar konuyla alakalı sahih hadisleri delil getirmişlerdir:

Resulullah bu konu hakkında bizlere şunları söylemiştir;

Kadir Gecesi’ni Ramazanın son on gününün tek günlerinde arayın.” (Tirmizî, “Savm”, 71)

            Ebu Hureyre (ra)’den rivayet edildiğine göre, Allah Rasûlü’nün Kadir gecesinin 27. veya 29. gece olduğunu söylediği rivayet edilmiştir.[11]

            Ebu Hureyre (ra)’den rivayet edildiğine göre Allah Rasûlü (sav): “O, Ramazan’ın son gecesidir” buyurmuştur.[12]

Hz. Ebubekir'den (ra) şöyle rivayet edilmiştir: “Dokuz gün kala, yedi gün kala, beş gün kala, üç gün kala veya son gece” demesinden kasıt "bu gecelerde Kadir Gecesi'ni arayın demektir."[13]

Abdullah İbni Ömer (ra)’den rivayet edildiğine göre, bir grup sahabi, rüyalarında Kadir gecesinin Ramazan Ayı’nın son yedi gecesinde olduğunu görmüşlerdi.

Bunun üzerine Allah Rasûlü (sav) şöyle buyurdu:

"Kadir gecesi ile ilgili rüyalarınızın, ramazanın son yedi gecesi üzerinde toplandığını görüyorum. O halde Kadir gecesini arayan, Ramazan Ayı’nın son yedi gecesinde arasın!"[14]

Zir b. Hubeyş (ra) , Ubey b. Kab (ra)’a Kadir Gecesi'nin gününü sorduğu zaman o yemin ederek ve tereddüt etmeden O'nun 27. gece olduğunu söylemiştir.[15]

Ebu Zer (ra)’e Kadir gecesinin hangi gece olduğu sorulduğunda:Hz. Ömer, Huzeyfe ve Peygamberin ashabının birçoğunun şüphesi yoktur ki o Ramazan'ın 27. gecesidir,” demiştir.[16]

Bu konuyla ilgili olarak Kadir gecesinin alametlerinden sayılacak birkaç özelliği Rasûlüllah şu şekilde zikrediyor: “Kadir gecesi açık olur. Soğuk ya da sıcak değildir, sabahı da güneş zayıf ve kızıl olarak doğar”[17]

Allah (ac), gerçek manada Kadir Gecesinin anlamını ve önemini idrak edip, bu geceyi en güzel şekilde geçirebilen kullardan olmayı nasip eylesin.

kadir gecesinde yapılacak ibadetler

Kadir Gecesi Özel e-Konferans | Konuşmacı:Alparslan Kuytul Hocaefendi dinlemek için tıklayınız.

[1]Fizal-il Kur’an, Seyyid KUTUP, 16, 273.

[2] Kadir / 1-5

[3] Bakara / 85

[4] Kadir / 1

[5] Kadir / 1-5

[6] Duhan / 2-3

[7] Müslim, Müsâfirîn, 175

[8] Buhârî, Leyletül-kadr 5

[9] Müslim, İ'tikâf 8

[10] Tirmizî, Deavât, 84

[11] Ebu Davud

[12] Müsned-i Ahmed

[13] Tirmizi, Nesai

]14} Buhârî, Leyletü'l-kadr 2, Ta'bîr 8; Müslim, Sıyâm 205-206.

[15] Ahmed, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Neseî, İbn Hibban

[16] İbn Ebi Şeybe

[17] Taberani