Değerli Halkımız,
Bilindiği üzere 5 Nisan 2018 Perşembe günü sabah saatlerinde, Adana’da ikamet eden, çoğunluğu Çukurova Üniversitesi öğrencisi olan öğrencilerin evlerine, Vakfımıza ait yurt gibi gösterilerek içlerinde iki ailenin de olduğu 17 dairenin kapısına mühür vurulmuştu.
Furkan Vakfı ile sadece gönül bağı olmalarından ötürü sokağa atılan onlarca kişi 50 gün boyunca evlerinin önünde nöbet beklemiş, adalet aramıştı. Bu süre zarfında yetkili makamlara defalarca dilekçe yazan mağdur aile ve öğrenciler, olumlu bir cevap alamamış, gittikleri her kapı yüzlerine kapanmıştı.
Vize haftasında sokağa atılan genç kız ve erkek öğrencilerin sokakta kalmalarına razı olmayan Furkan gönüllüleri evlerini mağdur aile ve öğrencilere açmışlardı.
Bu görüntüler sosyal medyada geniş yankı uyandırmış ve hassaten İslamî camiadan konuyla ilgili ciddi destek mesajları gelmişti.
Furkan Vakfı olarak o günlerde biz de tarafımızca gereken açıklamayı yapmış; herhangi bir yurdumuzun olmadığını, öğrencilerin yalnızca bizimle gönül bağı olduğunu, bu uygulamanın hukuksuz olduğunu, aile ve öğrencilerin mağdur edildiğini defaatle belirtmiştik. Olayların gerçek yüzünü kamuoyuyla paylaşmıştık.
Ancak, Türkiye gündemine oturan bu haksızlığın üzerinden 7 ay geçmesiyle Adana Valiliği ve yetkili mahkeme, evlerin yurt kapsamında olmaması ve yurt kapsamında olduğunu gösteren bir delilin de bulunamaması sebebiyle mühürlerin kırılmasına karar verdi. Öğrenci ve ailelere yapılan hatadan geç de olsa dönüldü.
Temennimiz; 7 ay sonra yapılan bu hukuksuzluğun son bulduğu gibi, yaşanan tüm haksız ve hukuksuz muamelelerin de son bulmasıdır.