04 Şub 2015
Baba, akşam geç bir saatte işinden evine döndüğünde beş yaşındaki oğlunu, kapıda kendisini beklerken buldu. Çok yorgun ve perişandı. Çocuk ise heyecanla beklediği babasını görünce tüm içtenliği ile: “Baba bir saatte ne kadar para kazanıyorsun?” diye sordu. Zaten yorgun olan baba: “Bu senin işin değil” diye cevap verince çocuk: “Babacığım lütfen, bilmek istiyorum” diye üsteledi. Adam: “İlla da bilmek istiyorsan 20 TL.” diye cevap verdi. Bunun üzerine çocuk: “Peki, bana 10 TL. borç verir misin?” diye sordu. Adam iyice sinirlenerek; “Benim senin gereksiz oyuncaklarına ve benzeri şeylerine ayıracak param yok. Hadi, derhal odana git ve kapını kapat”deyince, çocuk sessizce odasına çıkıp kapısını kapattı. Baba çok sinirlenmiş ve söylenmeye başlamıştı… “Bu çocuk nasıl böyle şeylere cesaret eder?” Belki de gerçekten lazımdı... Yukarıya, çocuğunun odasına çıktı ve kapıyı açtı... Yatağında olan çocuğuna: “Uyuyor musun?” diye sordu. Çocuk: “Hayır” diye cevap verdi... “Al bakalım, istediğin 10 TL. Sana az önce sert davrandığım için üzgünüm ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim” deyince çocuk sevinçle haykırdı: “Teşekkürler babacığım...” Ve hemen yastığının altından diğer buruşmuş paralarını da çıkardı ve babasının yüzüne bakarak yavaşça paralarını saydı. Bunu gören baba iyice sinirlendi ve : “Paran olduğu halde neden para istedin? Benim, senin gereksiz oyunlarına ayıracak vaktim yok!” diyerek yeniden kızdı... Babasının yükselen sesiyle ürperen çocuk tüm masumluğuyla babasına : “Param vardı ama yeterince yoktu. Şu an tam olarak 20 TL’m var... Şimdi bir saatini alabilir miyim babacığım?”