23 Eki 2019

İki yıla yakın bir süredir cezaevinde bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendi ailesi ile yapmış olduğu 10 dakikalık telefon görüşmelerinde talebelerine ve sevenlerine telefon görüşmesinde; Korkaklar, tek bir ya da başka bir ülkedeki zalimleri; cesurlar, yaşadığı ülkenin zalimlerini eleştirirler. Korkaklar, ölmüş zalimleri; cesurlar, yaşayan zalimleri eleştirirler dedi.

Alparslan Kuytul Hocaefendi 59. ses kaydından "Ben arkamda cesaret bırakmak istedim. Ben arkamda hayırlı bir nesil bırakmak istedim. Hakkı savunan insanlar bırakmak istedim. " diyerek korkak bir nesil bırakmak istemediğinin dile getirdi.

Yazının İlgili Kısmı;

Allah’ın dediği olur. Takdir-i İlahi. Biz Allah’a teslim olduk. Nasıl isterse öyle olacak. Biz illa de filan tarihte olsun diye düşünmemeliyiz. Allah en iyisini bilendir. Ne zaman uygun görürse o zaman çıkartır. Geciktiriyorsa vardır bir hikmeti. Kur’an-ı Kerim buyuruyor; “Vasbir li hükmü Rabbik” “Rabbinin hükmüne sabret” “Fe inneke bi a’yunine” “Muhakkak sen bizim gözlerimizin önündesin” Biz Allah’ın gözleri önündeyiz. Allah’ın hükmüne de sabrediyoruz. Allah hiçbir işini geciktirmez, ihmâl etmez… Eğer böyle takdir ediyorsa demek ki bizim lehimize olan budur. Onların cesareti alimlerinin ve aydınlarının cesareti kadardır. Eğer bir toplumda alimler ve aydınlar cesaretini kaybetmişse toplum da kaybeder. Alimlerin ve aydınların sustuğu bir toplumda kitleler susmaya ve uyumaya devam eder.

Bir toplumu aydınlatmak isteyenler yanmayı göze almalı çünkü yanmayanlar aydınlatamazlar. Elbette yanlışları sorgulayanlar sorgulanmayı göze almalı. Çünkü sorgulanmaya razı olmayanlar toplumun, yanlışlarını sorgulamasını sağlayamazlar. Ben bunu yapmaya çalıştım. Ben arkamda cesaret bırakmak istedim. Ben arkamda hayırlı bir nesil bırakmak istedim. Hakkı savunan insanlar bırakmak istedim. Korkak bir nesil bırakmak istemedim. Herkes işin edebiyatını yapmayı biliyor. Ama gerçeğe gelince herkes susuyor. Herkes edebiyat yapmayı biliyor. Mesela; “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır gibi…” Ama ondan sonra haksızlık karşısında herkes susuyor. O zaman niye edebiyat yapıyoruz ki? Yapmayalım o zaman.

Korkaklar diyordum… Korkaklar, tek bir ya da başka bir ülkedeki zalimleri; cesurlar, yaşadığı ülkenin zalimlerini eleştirirler. Korkaklar, ölmüş zalimleri; cesurlar, yaşayan zalimleri eleştirirler. Şu anda işte bu olaylar aslında kimin korkak, kimin cesur olduğunu ortaya çıkarmış oldu. Bir nevi turnusol kâğıdı gibi kim samimi, kim değil ortaya çıkarmış oldu.

Ses Kaydının Tamamını Dinlemek İçin;

https://furkanvakfi.org/cezaevi-telefon-gorusmeleri-59-18-ekim-2019.html