07 Eyl 2019

Furkan Vakfı dosyasından tek tutuklu Vakıf Başkanı Ali Alagöz'ün de Tahliye olmasıyla bu dava tamamen bitmiştir!

Alparslan Kuytul Hocaefendinin 20 ay önce başlayan haksız tutukluluğu hala devam ediyor. Hakkındaki tüm suçlamalardan tahliye almasına rağmen yapılan itiraz sonucu tekrar tutuklanan Alparslan Kuytul Hocafendinin uzun tutukluluk süreci, tedbir halinden çıkıp cezalandırma sürecine dönüşmüştür.  Ertelenen mahkemenin 4. Duruşması 6 Eylülde görülmüş, ancak mahkeme heyeti bir kez daha erteleme kararı vererek duruşmayı 5 Aralık 2019 tarihine ötelemiştir.

 Mahkeme heyeti duruşmada Alparslan Kuytul Hocaefendinin tutukluluğunun devamına karar verirken, vakıf başkanı Ali Alagöz’ün ise tahliyesine karar verdi.

Furkan vakfı başkanı Ali Alagöz’ün de tahliye edilmesiyle birlikte Furkan vakfı davasının çöktüğü alenen ortaya çıkmıştır.

Davanın adı, 20 aydır her ne kadar hukuki olarak konulmaya çalışılsa da hukuksal terimler operasyonun adını koymakta yetersiz kalmıştır. Bu davanın gerçek adının Alparslan Kuytul davası olduğu aleni bir şekilde görülmüştür.

İşte Furkan Vakfı Davasının Çöktüğünün Delilleri:

  • Yandaş medyanın ‘Vakfın kasasından fışkıran(!) paralar’ başlığıyla yapmış oldukları haberlerin asparagas haberler olduğu ortaya çıktı. Vakfın kasasından fışkıran(!) paraların makbuzları olduğu anlaşıldı, mahkemeye sunuldu ve yardım yapan kişiler beyanda bulundu “bir daha olsa yine bağış yaparız” dediler.
  • Vakfa ait kaçak yurt iddiası asılsız çıktı. Kapatılan ve mühür vurulan evler, mahkeme kararıyla açıldı ve mühür kaldırıldı. Pardon (!) yurt değil, meskenmiş denildi.
  • Mahzen, dehliz denilen yerin Adana Valiliği SODES biriminin izniyle açılmış gençlik merkezi olduğu anlaşıldı.
  • ‘Terör örgütü üyeliği’ iddiası halk nezdinde tutmayınca terör örgütü propagandası yapma iddiaları ortaya atıldı; MİT, Emniyet Müdürlükleri ve Vakıflar Genel Müdürlüğü “ tarafından hiçbir terör örgütü ile bağlantısı yoktur. ” raporları ortaya çıktı.
  • Terör mahkemesinden tahliye çıkınca bu sefer de suç örgütü kurma ve dolandırıcılık iddialarından yargılandı, ancak dolandırılan ve mağdur edilen kimsenin olmadığı anlaşıldı.
  • Vakfın Sahte makbuzlar kullandığı iddiası ortaya atıldı, ancak (ki bir şeyin sahtesi aynısı ile benzer olur.) ortaya çıkan kağıtların sahte makbuz olmadığı, kardeş aile projesi için kullanılan not kağıdı olduğu anlaşıldı.
  • Suç örgütü denildi, ancak 25 yıla aşkın süredir binlerce hayra imza atan  hayır örgütü olduğu görüldü.
  • Yine terör örgütü dediler, ama Adana Emniyet Müdürlüğünün Vakfın yaptığı hayırlı hizmetlerden dolayı Vakfa plaket verdiği anlaşıldı.
  • Malî güç, insan gücü, siyaset,bürokrasi, devlet kadrolarında adamları yok ama ileride olabilir ihtimali ile iddianame hazırlandı. Bir takım öngörüler ve varsayımlarla hazırlanan iddianame, hukuk camiasında dahi alay konusu haline geldi.
  • Alparslan Kuytul Hocaefendinin; Cumhurbaşkanının kalemi kırılmıştır, darbe hayırlı olsun demiş denildi, ancak bu davalardan beraat ederek öyle demediği ortaya çıktı.
  • Başbakana hakaret ettiği iddia edildi. . O davadan da beraat hükmü çıktı.

Vakfın eski/yeni başkanı, muhasibi, yönetim kurulu üyeleri ve mensupları tahliye edilmelerine rağmen vakıfla resmi hiçbir bağı olmayan -hakkında tek bir şikâyet olmadığı halde- Alparslan Kuytul Hocaefendi, 20 aydır cezaevinde tutulmaya devam ediyor.

Alparslan Kuytul Hocaefendinin tutukluluğunun devamı, Ali Alagöz'ün ise tahliye kararı, siyasi ve hukuk camiası başta olmak üzere vicdan sahibi her kesimin gözünde de bu operasyonun siyasi bir dava olduğunu tescillemiştir.

Vakıfla hiç bir resmi  ilşkisi- ilişiği bulunmayan sadece vakfın  manevi lideri konumunda bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendinin, 20 aydır tutuklu bulunmasının tek sebebi susturma-sindirme-yalnızlaştırma  girişimidir.

Peki Furkan vakfı davası, siyasi ve hukuki olarak çökmüş olduğu halde 20 aydır cezaevinde tutulan Alparslan Kuytul Hocaefendinin esaret altında geçirdiği günlerin kefareti  nasıl ödenecektir? Özür dilemekle-pardon suçsuzmuş meğer(!) demekle geçmeyen acıların ve zulümlerin şahidi yalnızca Allah’tır. Ve Allah, 20 aydır yapılan tüm zulümleri bir bir kayda geçirmiştir.