24 Ara 2015
Güncelleme Tarihi: 10 Şub 2021 11:01:19

Sultan Abdülhamid’in Doğumu ve Ailesi

Abdülhamid Han, 21 Eylül 1842 yılında İstanbul’da, Topkapı Sarayı’nda doğmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nun 34. padişahı ve 113. halifesidir. Babası Sultan Abdülmecid, annesi ise Tirimüjgan Sultan’dır. Sultan Abdülhamid henüz 10 yaşındayken annesi vefat etmiş, kendisine babası Abdülmecid’in eşi Piristü Kadın bakmıştır.

Abdülhamid Han’ın Çocukluğu ve Gençliği

Babası Abdülmecid’in vefatından sonra Sultan Abdülhamid’in eğitimiyle tahta geçen amcası Abdülaziz yakından ilgilenmiştir. 2. Abdülhamid, Farsça, Fransızca, Türkçe, Edebiyat, Osmanlı Tarihi gibi dersler almıştır.

Amcası Abdülaziz, 1867 yılında çıktığı Avrupa gezisine beraberinde Sultan Abdülhamid’i de götürmüştür. Sultan Abdülhamid, Paris, Londra, Viyana başta olmak üzere, yaklaşık iki ay içerisinde Avrupa’nın önemli başkentlerini ve şehirlerini de ziyaret ederek İstanbul’a dönmüştür.

2. Abdülhamid’in Tahta Çıkışı

Sultan Abdülhamid’in amcası Abdülaziz 1876 yılında tahttan indirildi ve şüpheli şartlarda öldürüldü. Yerine V. Murat geçti fakat o da 3 ay içerisinde ruhi bunalım geçirdiği iddiasıyla tahttan inidirildi ve Çırağan Sarayı’na hapsedildi. Tüm bunları yakından takip eden II. Abdülhamid, 31 Ağustos 1876’da padişah ilan edildi ve 7 Eylül 1876’da kılıç kuşandı.

Sultan Abdülhamid Han Dönemi Siyasi Olaylar

Abdülhamid Han tahta çıktığında Osmanlı Devleti büyük bir buhrandaydı. Devletin borcu fazlasıyla artmış, ayaklanmalar başlamış, meşrutiyet ilan edilmeye çalışılıyordu.

Bütün bunların arasında Abdülhamid Han, Sadrazam Mithat Paşa’ya verdiği taahhüt gereğince 1876’da Kanun-u Esasi’yi ilan etti. Böylece I. Meşrutiyet Dönemi başlamış oldu.

Meclisin göreve başlamasının üzerinden henüz bir ay geçmişken ‘93 Harbi’ denilen Osmanlı – Rus Savaşı patlak verdi. Bu savaş 3 Mart 1878 yılında Ayastefanos Antlaşması’yla sona erdi. Fakat bu antlaşmanın ağır şartları Rusya’nın fazlasıyla güçlenmesine fırsat vereceğinden diğer Avrupa Devletlerini rahatsız etti ve o antlaşmanın yerine 13 Temmuz 1878’de Berlin Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla Rusya’ya verilen topraklar geri alındıysa da Bulgaristan’da Almanya ve Avusturya – Macaristan himayesinde özerklik ilan edildi.

Dahiyane yönetimi ve siyasetiyle Osmanlı’yı yöneten Abdülhamid Han, 250 milyon olan devlet borcunu 106 milyona indirmiştir. Ülkenin dört bir yanında cami, mescit, hastane gibi birçok yapıyı hazineden almaksızın şahsi parasıyla yaptırmıştır.

Abdülhamid Han'ın Filistin Hassasiyeti

Theodore Herzl, Yahudi Devleti kurulmasına izin vermesine karşılık devletin borcunu silmeyi teklif etmiş, Abdülhamid Han bunu reddedince de iç ve dış baskıyla tahttan indirilmeye çalışılmıştır.

Ermeni asıllı Fransız yazar Albert Vardal ‘Kızıl Sultan’ diyerek 2. Abdülhamid’i gelecek nesillere kötü tanıtma propagandasına girişmiştir. Ermeni Ayaklanmaları’nın ve özellikle Hamidiye Alayları’nın çıkardığı isyan sert bir şekilde bastırılmıştır. ‘Hamidiye Katliamı’ olarak tanıtılan bu çatışmalar, Avrupa basınında Abdülhamid Han’ın aleyhtarlığına sebep olmuştur.

Abdülhamid Han'ın 'Filistin'den Toprak İsteyen' Siyonist Lider Theodor Herzl'e Verdiği Tarihi Cevap!

Abdülhamid Han: Theodor Herzl! Muradınızı derhal söyleyiniz!

Theodor Herzl: Toprak istiyorum. Kudüs’te, Yahudiler için toprak istiyorum. Osmanlı, çok büyük bir imparatorluk. Bugün Yahudiler, Rusya’da, Romanya’da eziyet çekiyorlar. Ticaret yapmaları yasak, toprak alıp satamıyorlar. Osmanlı İmparatorluğu dışında hemen hemen her yerde hakları çiğneniyor.

Abdülhamid Han: Bu hakikati niçin gazetelerinizde yazmazsınız. Aksine, Osmanlı’nın Yahudilere iyi davranmadığına dair iftiralar atarsınız.

Theodor Herzl: O haberlerin hepsinin kaynağı siyasi meselelerdi. Eğer anlaşabilirsek her şey çok farklı olur. Onlara Filistin’de toprak verin. Bir yurtları olsun. Malumunuz, maddi olarak oldukça güçlü Yahudiler var. Bu iyiliğiniz karşılıksız bırakılmaz. Osmanlı’nın Avrupa’da biriken bütün borçlarını kapatabiliriz. Sizden tek isteğim, Kudüs’ten bir avuç toprak satmanız.

Abdülhamid Han: Ben bir karış dahi olsa toprak satmam. Zira bu vatan bana değil, milletime aittir. Milletim bu vatanı kanlarıyla mahsüldar kıldılar. O bizden uzaklaşıp ayrılmadan biz tekrar kanlarımızla örteriz. Benim Suriye ve Filistin Alayları’mın askerleri Plevne’de birer birer şehid düşmüşlerdir. Bir tanesi bile geri dönmemek üzere hepsi muharebe meydanını kanlarıyla sulamışlardır. Devlet-i Aliyye bana ait değildir, milletimindir! Ben onun bir parçasını bile veremem. Yalnız bizim cesetlerimizi parçalayarak bu ülkeyi taksim edebilirsiniz. Ben canlı bir beden üzerinde ameliyat yapılmasına müsaade etmem. Kudüs’te bir Siyonist Devleti kurulmasına izin vermem.

Theodor Herzl: Biz bir devlet kurmak istemiyoruz. Osmanlı tebaası olarak huzur içinde, barış içinde yaşamak istiyoruz.

Abdülhamid Han: Ben yaşadığım sürece böyle bir devlet kurulmayacak. Buna mani olacağım. Yıkıl! Defol ey sefil!

Abdülhamid Han Zamanında Gerçekleştirilen Projelerden Bazıları

  • İlk kız okulları II. Abdülhamid döneminde açılmıştır.
  • Hicaz Demiryolu hizmete girmiştir.
  • Birçok alanda çeşitli fabrikalar kuruldu.
  • Hukuk, Tıp gibi fakülteler kuruldu.
  • Pekin’de üniversite kuruldu.
  • 1877’de Posta Teşkilatı bakanlık haline getirildi.1876’da Avrupa’da kullanılmaya başlayan telefon, 1881’de Türkiye’ye getirilmiş ve az da olsa kullanılmaya başlanmıştır.

Ulu Hakan II. Abdülhamid'in Sözleri

Abdülhamid Han

  • İnsan iyi nişan almalı! Maşayı değil maşayı tutan eli vurmalı!
  • Bize cellad gönderenlerin celladı oluruz!
  • Kırk yıl şu devletlerin birbirine düşmesini bekledim. Onlar birbirlerine düştü, şimdi ben tahtta değilim.
  • Mesele benim şahsıma hücum etmeleri değil mesele devletimize, hilafet makamımıza hücum etmeleri.
  • Gafiller, boynumuzu eğmek isterler ama bilmezler ki, biz bir tek, Allah’u Teala’nın, huzurunda eğiliriz.!
  • 33 sene devletim ve milletim için çalıştım. Elimden geldiği kadar hizmet ettim. Hâkimim Allah, bunu muhakeme edecek ise Resulullah’tır. Bu memleketi nasıl bulduysam öyle teslim ediyorum. Hiç kimseye bir karış toprak vermedim. Hizmetimi ancak Allah’ın takdirine bırakıyorum. Ne çare ki düşmanlarım bütün hizmetime kara çarşaf örmek istediler ve muvaffak da oldular.
  • (Theodor Herzl’in Yahudi Devleti kurmak için devlet borçlarını kapatma karşılığında Filistin’den toprak istemesi üzerine verdiği cevap) Ben bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir!
  • Bir yerde zulüm varsa eğer orada Osmanlı varsa o zulmü bitirmek için elinden geleni yapar!

Sultan Abdülhamid Han’ın Vefatı

Mümtaz şahsiyeti, güzel ahlakı ve edebiyle tanınan, Osmanlı’yı 33 yıl boyunca idare eden 2. Abdülhamid’in, 31 Mart Ayaklanması’yla tahttan indirilmesine karar verilmiş ve 3 yıl boyunca Selanik’te ev hapsine alınmıştır. Yatacak yatak dahi bulamayan 2. Abdülhamid 1912’de İstanbul’daki Beylerbeyi Sarayı’na getirilmiştir. 10 Şubat 1918’de İstanbul’da vefat etmiş ve Divanyolu’nda bulunan Sultan II. Mahmut Türbesi’nde defnedilmiştir.

Ömrünü Allah’a itaat, düşmana direnişle geçiren, Yahudi’lere taviz vermeden her türlü zorluğa katlanarak İslami mücadelesinden geri durmayan Abdülhamid Han, 33 yıllık padişahlık hayatı boyunca birçok hizmetlerde bulunmuş, İslam sancağını yere düşürmemek adına birçok sıkıntılara katlanmıştır. Bulunduğu dönemin şartlarına rağmen Hak sancağını bırakmamış ve hayırlı faaliyetlerin öncüsü olmuştur. Rabbimiz’den niyazımız kendisini cennetinde ağırlamasıdır.