Ümmetin Hali ve Suriye Konulu Basın Açıklaması

Furkan gönüllüleri, her Pazar günü ‘Alparslan Kuytul Hocaefendi ile aynı saatte kitap okuma etkinliği’ düzenleyerek ülkemiz çapında zulme ve haksızlıklara karşı farkındalık oluşturmaya devam ediyor.

Kitap okuma etkinliğinin ardından Furkan gönüllüleri, Adana Atatürk parkında “ÜMMETİN HALİ VE SURİYE” konulu basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasının tam metni;

Furkan Gönüllüleri olarak yaklaşan bayram vesilesiyle ümmetimizin içinde bulunduğu hâl ve gidişatımızla ilgili bazı güncel konuları sizinle ve kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. İlk olarak ümmetin durumuna baktığımızda buruk ve içler acısı bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Osmanlı'nın yıkılışından bu yana bizi bir arada tutan ümmeti ve onunla beraber gerçek anlamda kardeşliğimizi kaybettik. Ulus devletlerine bölünmemiz yetmezmiş gibi İslam coğrafyasındaki ulus devletlerinin daha küçük parçalara bölünmesi istenmekte, bölgemizde emperyalist senaryolar sergilenmektedir.

Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında 22 İslam ülkesinde rejim değişikliği öngörülmüş, 11 Eylül saldırısının hemen akabinde proje devreye sokulmuştur. Önce Afganistan'da ardından Irak'ta katliamlar yapan ABD ve işbirlikçileri, İslam'ın gerçek baharını engellemek için sahte baharlar üretmiş, bölge insanını çatışma, kargaşa ve savaşa sürüklemiştir. Bunun son örneğini Suriye'de yaşadık. Yaklaşık bir milyon şehit, 8-10 milyon mülteci, tamamen harap bir Suriye, her geçen gün daha da kötüleşen bir tablo. Son günlerde güya anlaşma yapılmış olan İdlip'te kan donduran görüntüler ve katliamlar sergileniyor. Müslümanların katledilmesine dünyanın sessizliğine alıştık ancak maalesef onlar kadar İslam ülkeleri, yöneticileri ve İslami basın da sessiz bu vahşete. Bu vahşeti sergileyen Suriye rejim güçleridir ancak onları destekleyen en büyük de güç Rusya’dır. Her nedense medyamız cılız birkaç haberle olaydan bahsetse de onlarda söz birliği yapmışçasına Rusya'nın bu katliamdaki rolüne hiç temas etmiyorlar. Özelde İdlip genelde ise tüm Suriye rejimin ve Rusya'nın insafına terkedilmiş durumdadır.

Kıymetli Kardeşlerim!

Afganistan, Irak, Myanmar, Doğu Türkistan gibi mazlum İslam coğrafyalarına son zamanlarda Yemen ve Suriye eklendi. Filistin zaten sürekli kanayan yaramız durumunda. Her geçen gün mazlumlar listesine yeni İslam beldeleri ekleniyor.

Rusya’nın İdlib’e düzenlediği saldırıları şiddetle kınıyoruz.

Yapılan tüm zulümlere karşı olduğumuzu buradan bir kez daha ilan ediyoruz..

           Tüm bunlar karşısında sarıldığımız ve yaralarımızı sarıp güç bulduğumuz “Evrensel İslam Kardeşliği” ilkemizi ne zaman hatırlayacağız? Hani biz Müslümanlar bir bedenin âzâları gibiydik, hani herhangi bir azamız rahatsız olsa tüm vücut onun ıstırabını duyacaktık? Ne ayetler tesir ediyor taşlaşmış kalplerimize ne de Efendimizin hadisleri. 21. Asrın Müslümanları olarak zulümlere sessiz kalmayı marifet ve maslahat zanneder olmuşuz.

           Kardeşlerim! Şunu iyi bilmemiz lazım: Müslümanlar zulümlere sessiz kalmakla İslami duruşlarını ve şahsiyetlerini kaybederler. Zulme ve zalime karşı sloganımız “zulüm kimden gelirse gelsin karşı olmak, mazlum kim olursa olsun yanında durmak” değil midir? Maalesef süreç içerisinde sadece Ümmet şuurunu kaybetmiyoruz, beraberinde İslâmî ve hatta insanî duyarlılığımızı da yitiriyoruz.

Ayrıca dün gece haberini aldığımız Hakkari’de gerçekleşen terör saldırısı hayatını kaybeden askerlerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine sabır diliyor ve tüm terör eylemlerini sizlerin huzurunda LANETLİYORUZ.

Kıymetli Kardeşlerim!

           Muhterem Alparslan Kuytul Hocam mazlumlara sahip çıkma konusunda bizlere en güzel örneği teşkil etti. O'nun ümmet için döktüğü gözyaşlarına, ümmetin kurtuluşu için gece-gündüz çalışmasına, bu uğurda hayatını vakfedişine şahidiz. Ancak kendisini İslam Davasına, ümmetin ve neslin kurtuluşunu adayan böylesine kıymetli bir âlim, asılsız birtakım iddialarla 478 gündür hapiste tutulmaktadır. Din nasihattir çerçevesinde yaptığı nasihatler ve bazı tenkitlerini hazmedemeyip susturmak isteyenler, ona böyle bir zulmü reva gördüler.

BİR RAMAZAN BAYRAMINI DAHA GELDİ BU ZULMÜN DEVAM EDİYOR.

478 GÜNDÜR DEVAM EDEN BU ZULMÜ ŞİDDETLE KINIYORUZ.

Rabbim tez zamanda onları ve diğer mazlumları hürriyetlerine kavuştursun, bizleri de ümmet şuuruyla bir araya getirsin inşaallah. İslam coğrafyalarında akan kanın durması, özlenen gerçek bayramlara ümmet olarak kavuşmamız dileğiyle, Allah’a emanet olun. Esselamu Aleyküm