Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin 10 Mayıs Mahkemesinden tutukluluk kararı çıkması üzerine Furkan gönüllüleri, çeşitli etkinliklerde bir araya gelerek zulme farkındalık oluşturmaya devam ediyorlar.
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin talebe ve sevenleri, hiçbir delil gösterilmeksizin çeşitli bahanelerle sürdürülen tutukluluk sürecine dikkat çekmek için Adana Atatürk parkında kitap okuma etkinliğinde buluştu.
Adana Atatürk Parkı başta olmak üzere Türkiye’nin farklı şehirlerinde kitap okuma etkinliğinde bir araya gelen yüzlerce kişi, haksız tutukluluğun son bulması taleplerini yineledi.
Bilindiği üzere 8 Şubat 2018 tarihi itibariyle Bolu F Tipi Cezaevinde tutuklu yargılanan Alparslan Kuytul Hocaefendinin mahkemesi, 10 Mayıs’ta 4. ACM’de görüldü.
Alparslan Kuytul Hocaefendi ile birlikte 45 kişinin yargılandığı mahkemenin ilk duruşması 22 Ocak’ta görüldü. 3 gün süren mahkeme sonrası 24 Ocak’ta Alparslan Kuytul Hocaefendi, Ali Alagöz ve Veysel Dörtgöz tahliye edilmişti.
Mahkemeden saatler sonra duruşma savcısının yaptığı itiraz üzerine Alparslan Kuytul Hocaefendi ve berberinde Ali Alagöz tekrar tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
10 Mayıs 2019 Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 2. duruşmasında mahkeme heyeti, delillerin toplanmaması gerekçesiyle Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Ali Alagöz’ün tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı 22 Ağustos 2019 tarihine erteledi.
Delillerin toplanmaması, kaçma şüphesi gibi gerekçelerle Alparslan Kuytul Hocaefendi, 15 aydır özgürlüğünden mahrum edilmektedir. 2016 yılından itibaren devam eden bir soruşturmada toplanmayan delilin kalmış olma ihtimali yoktur. Ayrıca hangi delil beklenerek mahkemenin tutukluluğun devamına karar verdiği bilinmemektedir. Bütün bunlar esas itibariyle Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan vakfı aleyhinde hiçbir delil bulunmadığının göstergesidir.
Alparslan Kuytul Hocaefendi, 10 Mayıs mahkemesinde vermiş olduğu savunma da, çeşitli bahanelerle uzatılan tutukluluk sürecinin sebebini şu sözlerle açıkladı;
“İddianamede ‘İslam Medeniyeti istiyor’ hemen ardından ‘ama hükümeti de eleştiriyor’ deniyor. Evet! Ben İslam medeniyetini istiyorum ve bununla da şeref duyuyorum.
Hükümete biat etmedim. Etmeyeceğim de! Kral çıplak. Bunu herkes biliyor. Gizlemenin bir anlamı yok. Bana sus diyorlar. Susmayacağım. Biat da etmeyeceğim. Bu işin içinde emniyet, yargı, istihbarat kim varsa hepsine hakkımı haram ediyorum”
24 Ocak’ta aynı dosya hakkında tahliye kararı veren 4. ACM’nin 10 mayıs’ta görülen duruşmada tutukluluk halinin devamına karar vermesi, olayın hukuki değil siyasi ilerlediğini bir kez daha tekrar ortaya çıkarmıştır.