10 Eylül Cuma günü 3 Furkan gönüllüsü kardeşimiz Adana Emniyeti tarafından gözaltına alındı. İlk etapta her zaman olduğu gibi gözaltının ya bir basın açıklaması ya da özgürlük mücadelesi sebebiyle yapıldığını zannettik.
Suçlu Olan İnsan Karakol Karakol Gezerek İfade Vermeye Gider Mi?!
Gözaltına alınan kardeşlerimizden biri (Haydar Bey), gözaltı sürecinden önce hangi sebepten dolayı çağırıldığını öğrenmek ve ifade vermek üzere karakol karakol gezmek durumunda bırakılmış, 3 karakolda da “mesai saatleri bitiyor” denilerek her hangi bir bilgilendirme yapılmamıştır.
Şaibeli Gözaltılar ve Gizlenen İşkenceler!
10 Eylül Cuma günü gözaltına alınan kardeşlerimiz avukatlarıyla görüştürülmemiş, avukatlar emniyet içerisine alınmamıştır. Bunun bir hukuksuzluk olduğunu dile getiren avukatlar durumun normal olmadığını beyan etmişlerdir. Haklarında her hangi bir bilgi verilmeyen kardeşlerimiz için aileleri ve biz dava kardeşleri büyük endişe duymaya başladık.
Avukatların defalarca yapmış oldukları başvuru üzerine, ancak 11 Eylül Cumartesi günü akşam saatlerinde müvekkilleri ile görüştürülmesine izin verilmiştir. Kardeşlerimizin avukatlarının içeriye alınmasıyla Emniyetin, ailesinden, avukatlarından ve kardeşlerinden gizlediği, bilgi verilmediği bir takım skandal gerçekler ortaya çıktı.
Hukuksuz ve Delilsiz Gözaltı!
Avukatların görüşmesiyle 3 Furkan gönüllüsü kardeşimizin kendileri ile alakalı olmayan bir olay sebebiyle gözaltına alındığını ve olayı üstlenmeleri için 90’lı yılları aratmayan işkencelere maruz kaldığını öğrendik.
Guantanamo’yu Aratmayan İşkenceler!
Bir takım güçler Furkan Gönüllülerinin adını karalamak maksadıysa Adana Emniyetinde Kardeşlerimize kendileriyle hiçbir alakası olmayan suçları zorla kabul ettirmeye çalışmış; sözlü, fiili, ruhsal ve psikolojik işkencelerde bulunarak mahremiyet sınırlarını aşan muamelelerde bulunmuştur!
Adana Emniyetinden Akıl Almaz İşkenceler
Avukatların görüşmesi ile birlikte Adana polisinin kardeşlerimizi
▪️ Çıplak arama yaptıklarını
▪️ Çıplak bırakılarak ağır şekilde dövdüklerini
▪️ Ağzına su basarak “seni hadım ederiz, cop sokarız, yarın daha beterini yaparız ve dayanamazsın” sözleriyle ahlaksız tehditler savurduklarını ve
▪️ Kendileriyle alakası olmayan suçu üstlenmeye zorlandıkları ortaya çıktı!
Emniyetin yaptıklarının yanı sıra işkence sonrası adli tıpa sevkedilen 3 Furkan gönüllüsü kardeşimiz yaşadıkları işkence ve darpları anlatmasına ve yaralarını göstermesine rağmen, Adli Tıp Doktorları Hipokrat yeminleri hiçe saymış, düzenlediği sahte rapora “Temizdir, Darp Yoktur” yazarak Emniyetin kanunsuzluğuna ve hukuksuzluğuna ortak olmuştur.
İfade Almada Yasak Yöntemler
Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğin’de geçen 24. Maddeye göre “İfade veren şüphelinin beyanı, özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz.”
Biz Furkan Gönüllüleri olarak yaşanan tüm hukuksuz süreci sosyal medya üzerinden kamuoyuna duyurarak davet ediyoruz. İç işleri Bakanlığını ve Cumhurbaşkanlığını bu kanunsuzluğun bir an önce giderilmesi için göreve davet ediyoruz! Ne yazık ki tüm kurumlar sağır ve dilsiz kesilmiş, kardeşlerimiz defalarca işkencelere maruz kalmıştır!
Halkımızın Emniyetten beklediği kanuna ve hukuka uygun davranması iken Emniyetin çeşit çeşit suçlara ve işkencelere imza atması devletin en önemli kurumuna olan güveni defalarca sarsmıştır! Emniyet, emniyeti ve hukuku sağlama vazifesini kaybetmiş, İslam düşmanlarının emellerini gerçekleşmek maksadıyla kullanılan bir kurum haline gelmiştir.
Bizler Furkan Gönüllüleri olarak duyduğumuz, 11 Eylül Cumartesi günü saat 21:30’dan itibaren Emniyet önünde kardeşlerimizi yalnız bırakmadık.Onlar "emniyette" işkence altındayken bu zulme asla sessiz kalamayız.
Başta Alparslan Kuytul Hocaefendi olmak üzere sloganlarla sesimizi onlara duyurarak yanlarında olduğumuzu ve zulme sessiz kalmadığımızı duyurmaya çalıştık. Kardeşlerimiz serbest bırakılana kadar bu zulmü bütün dünyaya duyuracağız.
Adana Emniyetinin önünde bekleyişimiz devam edecektir.Kardeşlerimiz yalnız değildir.
Buradan yargı mensuplarına sesleniyoruz! İnsanın onur ve haysiyetini hiçe sayan işkenceyi kabul etmedik, etmiyoruz! Adana Emniyetinin zulmünü şiddetle kınıyoruz!
Furkan Gönüllülerine Kumpas Kuramayacaksınız!
Zalime de zulmüne de lanet olsun!