Yakini bir imana ulaşmak nasıl olur? Kur’an Kimin için Hidayettir? Yakin (Kesin) Nedir? İnsan, Yakini Bir İmana Nasıl Ulaşır?
Kur’an Kimin için Hidayettir?
Kur'an, insanlar için sadece “Hâżâ besâ-iru linnâsi” basiret (nuruyla Allah'a yönelten ayet) değil, aynı zamanda “ve huden ve rahmetun likavmin yûkinûn” (Câsiye 20. Ayet) “kesin bilgiyle inanan bir kavim için de (yakîn ehli olanlara, meseleyi tam anlamış olanlara) bir hidayet ve bir rahmettir.” Nasıl ki Bakara 2. Ayette “huden li'l-muttekîn” “muttakiler için yol gösterici bir kitaptır” buyurur. Kur’an Kimin için Hidayettir? Muttaki olanlara, Allah’tan sakınanlara, Allah’ı takdir etmiş, O’nun makamını, gücünü, kudretini anlamış, O’ndan sakınan hem O’nu seven hem de ondan korkan, Allah’ı hakkıyla takdir edebilmiş olanlar için hidayettir. Casiye suresindeki ayette de yakin sahiplerine hidayettir, buyuruyordu.
Yakîn (Kesin) Nedir?
Yakîn derece, derecedir. En düşüğü ilmen yakîndir. Daha düşüğü yok, onun aşağısı zan mertebesidir. Zanda şüphe vardır ama %1 ama %99 şüphe vardır. Zan yakîn değildir. %100 e ulaşmadan yakîn olmaz. İki kere ikinin dört ettiğinin şüphe olmadığı bilgisi, insanda yakîni olarak mevcuttur. Biz biliriz ki iki kere iki dörttür. Biri başka birşey söylese ‘hadi canım sende’ deriz. ‘İki kere ikinin dört ettiğini tartışmaya bile gerek yok’ deriz. İşte bu yakîni bir bilgi yani kesin bir bilgidir.
Allah Azze ve Celle burada Müslümanlar için hiç olmazsa en düşük mertebede, ilmen yakîn seviyesinde iman etmek zorundadır, diyor. %99 inandım ama %1 şüphem var, dese bu küfürdür. Allah için %1 şüphe, ahiretten %1 şüphe, kitaptan %1 şüphe kabul edilemez. Bu iman değildir. Allah Azze ve Celle bu yüzden bu kitap (Kur’an) yakîn sahipleri için hidayettir, onları hidayete götürür, diyor.
İnsan, Yakîni Bir İmana Nasıl Ulaşır?
İnsan bu kitabın kelamullah olduğundan, bu kitabın hükümlerinin her birinin bir hikmeti olduğundan, hepsinin hak ile geldiğinden ve doğru olduğundan nasıl bu kadar emin olabilir? İnsan; kitaba hakimiyeti arttıkça, Allah’ın hükümlerinin hikmetlerini gördükçe, her bir dediğinin delillerini keşfettikçe yakîni bir imana ulaşır. Deliler bildikçe, şu kitaba hakimiyet sağladıkça, üzerinde kafa yordukça Allah ona açar, açtıkça anlar, anlattıkça yakîn sahibi olmaya başlar. Artık zerre kadar tereddütü kalmaz.
Yakîne Ulaşmak Nasıl Olur?
Kur’an’dan, iki kere ikinin dört ettiğini bilmek kadar emin olmak ile olur. Yakîne ulaşmak delilleri bilmek ile olur. Yakîne ulaşmak Allah’ı zikretmekle olur. Kâinat kitabını okumakla olur. Kâinata bakmayan, mahlukat üzerinde kafa yormayan insan nasıl yakîni bir bilgiye sahip olabilir. Bakacaksın, bakacaksın sonra o kadar mutmain olacaksın ki artık tamam diyeceksin. Bir daha artık bakmaya ihtiyacım kalmadı diyecek kadar…
Peki böyleleri kâinata, Kur’an’ın kelamullah olduğuna dair delillere bir daha bakmazlar mı? Bakarlar. Tazelemek için bakarlar, tekrar için bakarlar. Mesela Allah’ı da tekrar tekrar zikrederiz, imanımızı tazelemek için zikrederiz. Abdullah bin Amr Radiyallahu Anh rivayet ediyor. Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: “Birinizin elbisesinin eskidiği gibi göğsündeki imanı da eskir. Öyle ise Allah'tan kalbinizdeki imanı tazelemesini dileyiniz.” (Camiüssağir-1957 Kaynak: Elbise gibi göğsünüzdeki iman da eskir.) Nasıl Ya Rasulallah! dediler? Dedi ki “La İlaheillallah’ı” çok tekrar edin. Her tekrarınızda imanınız tazelenir yani zikrullah eskiyen imanı tazeler yoksa imanda eskiyebilir. O manada tekrar kâinat kitabına bakar, tekrar Rabbini zikreder, tekrar Kur’an-ı okur ama zaten o yakîn mertebesine ulaşmıştır. Tazelemek için bu tekrarı yapar.