Değerli Halkımız ve Kıymetli Kardeşlerim!
Bugün 20 Kasım 2021 Cumartesi. Furkan Gönüllüleri olarak, iki aydan beri tutuklu olan 4 Furkan Gönüllüsü üzerinden Furkan Hareketine yönelik yeni kumpas girişimi hakkında açıklama yapmak üzere burada toplanmış bulunmaktayız.
Değerli Halkımız!
Hatırlanacağı üzere 10 Eylül Cuma günü 3 Furkan Gönüllüsü kardeşimiz gözaltına alınmış, avukatlarıyla görüştürülmemiş ve sonrasında skandal bir şekilde iki kardeşimizin Adana Emniyetinde işkenceye uğradıkları ortaya çıkmıştı.
Başta müvekkilleri ile görüşmelerine izin verilmeyen ancak büyük uğraşlar sonucunda görüşmelerine izin verilen avukatlar, 3 Furkan Gönüllüsü kardeşimizin kendileri ile alakalı olmayan bir kaçırılma olayı sebebiyle gözaltına alındığını ve olayı üstlenmeleri için 90’lı yılları aratmayan ve insanlık onurunu hiçe sayan çıplak halde de olmak üzere birçok işkenceye maruz kaldığını öğrenmiş ve emniyetin bu zulmünü kamuoyu ile paylaşmışlardı.
Birtakım güçler, Furkan Gönüllülerinin adını karalamak maksadıyla Adana Emniyetinde kardeşlerimize kendileriyle alakası olmayan suçları zorla kabul ettirmeye çalışmış; kardeşlerimize sözlü, fiili, ruhsal ve psikolojik işkenceler yaparak mahremiyet sınırlarını aşan muamelelerde bulunmuşlardı.
Emniyetin yaptıklarının yanı sıra işkence sonrası adli tıpa sevk edilen 3 Furkan gönüllüsü kardeşimiz yaşadıkları işkence ve darpları anlatmasına ve yaralarını göstermesine rağmen, Adli Tıp Doktorları Hipokrat yeminlerini hiçe saymış, düzenledikleri sahte rapora “Temizdir, Darp Yoktur” yazarak Emniyetin kanunsuzluğuna ve hukuksuzluğuna ortak olmuştu.
Hiçbir dayanağı olmayan bu suçlama sonrasında ilk çıkarıldıkları mahkemede serbest bırakılan Furkan Gönüllüleri ertesi gün talimatla olduğu apaçık belli olan ve ayaküstü, hâkimin kalem odasında görülen bir mahkeme ile tutuklandılar. O günlerde kaçırıldığı söylenen Koray Sarısaçlı, yaşadıklarının Furkan Vakfı ve Furkan Gönüllüleri ile hiçbir ilgisinin olmadığını, adı geçen Furkan Gönüllüleri ile aile dostu olduklarını ve kendileriyle hiçbir husumetlerinin olmadığını açıklamıştı.
Emniyetin soruşturma dosyasına sunduğu kamera görüntülerinde ise Furkan Gönüllülerinin 17.24’te Camiden çıktıkları ve 17.28’de ise kaçırılma olayının yaşandığı belirtilmektedir.
Cami ile olayın yaşandığı yer arası mesafe trafiksiz 10 dk’lık mesafedir. Üstelik olayın yaşandığı saat malumunuz akşam trafiği saatidir. Camide ve kaçırma olayının olduğu yerde aracın plakasız olduğunu söyleyen emniyet yine aynı dosyaya camiden sonra aracın plakalı olduğu fotoğrafı da sunmuştur. 3 dk içerisinde hem de akşam trafiğinde 10 dk’lık yolu gitmek hem de aracın plakasını değiştirmek imkansızdır. Bu delil bile tek başına kardeşlerimizin masumiyetini ispat etmeye yeterlidir.
Furkan gönüllülerinin tek suçu olaya yakın bir saatte o camide olmak mıdır? Böyle bir kaçırma olayını yapacak olanlar gidip camide namaz mı kılarlar? Kaçıracağı şahsın orada saatlerce beklemezler mi? Bu nasıl bir başarıdır ki 3 dk’da hem 10 dakikalık yol gidilmiş hem plaka sökülmüş, hem de adeta kendisi kaçırılmak istermiş gibi şahıs orada beklemekte ve araca bindirilmiş olmaktadır? Bu çelişkiler yumağı Furkan Gönüllülerine kurulan kumpası apaçık ortaya koymaya yetmektedir.
Kıymetli Kardeşlerim!
Olayın üzerinden iki ay geçmesinin ardından, Koray Sarısaçlı ve (imam nikahlı) eski eşi Asuman Sarısaçlı, yeniden ifade vererek ilk ifadelerini değiştirmişler ve Koray Sarısaçlı, “Kendisini kaçıranların Furkan Gönüllüsü olan bu kişiler olduğu hatta malını gasp etmeye çalıştıkları” şeklinde hezeyan dolu açıklamalarda bulunmuştur.
Ayrıca 15 Kasım 2021’de avukatlarımıza gelen bilgiyle; haksız bir şekilde tutuklu bulunan 4 Furkan Gönüllüsü kardeşimizin değiştirilen ifade üzerinden başka bir suçlamayla ifadelerinin alınacağını öğrendik. Avukatlar dahi henüz ne olduğunu anlayamadan apar-topar mahkemeye çıkarılan Furkan Gönüllüleri hakkında hiçbir delil ve dayanağı olmayan iftira dolu bu yeni ifadeye dayanarak “nitelikli-silahlı yağmalama” suçlamasıyla bir kez daha tutuklama kararı çıkartıldığını öğrendik.
Furkan Gönüllüleri olarak, tutuklu yargılanan kardeşlerimiz hakkında ortaya atılan 'Nitelikli-Silahlı Yağmalama' iddialarını kınıyoruz! İftirayla oluşturdukları bu yeni suçu kabul etmiyoruz!
BU OLAYDA ADI GEÇEN FURKAN GÖNÜLLÜLERİ ÜZERİNDEN BAŞTA ALPARSLAN KUYTUL HOCAEFENDİ OLMAK ÜZERE TÜM FURKAN GÖNÜLLÜLERİNE KURULMAYA ÇALIŞILAN BU KUMPAS GİRİŞİMİNİ LANETLİYORUZ!
Kıymetli Kardeşlerim!
Koray Sarısaçlı’nın daha önce evine gelen ve polis olduğunu söyleyen kişilerin tehdit dolu ifadelerde bulundukları ve eski eşi Asuman Sarısaçlı’nın kendisini bu konuda baskıladığı da bilinmektedir. Hatta Koray Sarısaçlı’nın ilk ifadesi sonrası evine gelen ve kendisini polis olarak tanıtan bazı kişilerin Koray Sarısaçlı'ya "neden böyle ifade verdin, sen bizi bitirdin, projemizi çöp ettin, eğer ifadeni değiştirmezsen 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığın dosyadan da ceza alırsın” diyerek Furkan Gönüllülerini suçlaması için baskıladığı da bilinmekteydi.
Tüm bu baskılar, başka birtakım menfaatler ve ayrıca yine Erol Ardıç ve şuanda Tutuklu bulunan Haydar Akoraler ve Yusuf Tapan’ın Koray Sarısaçlı’yı Sağlık bakanlığına rüşvetle iş yapması sebebiyle ve naylon fatura düzenlemekten şikayet edeceklerini bildirmelerinden ötürü ifadesini değiştirerek Furkan Gönüllülerini suçlayan bu kişiler de kullanılarak tertiplenen bu karanlık oyunu ve Furkan Gönüllülerine yönelik bu yeni kumpas girişimini siz değerli halkımızın ve kamuoyunun vicdanına arz ediyoruz!
Yapılmaya çalışılanın Alparslan Kuytul Hocaefendi ve 44 Furkan Gönüllüsü hakkında 4. Ağır ceza mahkemesinde hâlâ devam ettirilmekte olan “suç örgütü” suçlamasına zemin hazırlama ve dayanak oluşturma çabası olduğunun da farkındayız!
Furkan Hareketinin adını lekelemek için gösterilen bu alçak çabanın yanı sıra şunun da altını çizmek istiyoruz ki: Birtakım güçler bugüne kadar gerek Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye gerek Furkan Gönüllülerine buna benzer birçok tuzak hazırladılar. Kurulan bu tuzaklarla asıl amaçları: Furkan Hareketini lekelemek ve bu harekete gönül verenleri toplum nezdinde yalnızlaştırmaktı.
Furkan Gönüllülerini gittikleri itidalli yoldan döndürmek isteyen karanlık güçlerin bugüne kadar yaptıkları bütün planlar, tuzaklar boşa çıktı! İşkence yaparak suçu cebren (zorla) kabul ettirme çabaları tutmadı. Yatarı olmayan “Adam kaçırma” suçlaması da tutmayınca rezil ve başarısız olan karanlık odaklar bu defa da TEHDİT ya da TEKLİFLERLE ifade değişikliği yoluna başvurmuş ve bu yalan ifadeye dayanarak “Nitelikli-silahlı yağmalama” suçunu isnat etmişlerdir.
Kıymetli kardeşlerimiz!
Yaklaşık 2 Ay önce emniyette bu suçu üstlenmeleri için işkenceye uğrayan ve hiç bir delil dayanak olmaksızın tutuklanan 4 Furkan Gönüllüsü kardeşimizin serbest bırakılmasını bekledik. Kaçırıldığı iddia edilen Koray Sarısaçlı’nın da ilk ifadesi olayın bu kardeşlerimizle alakası olmadığı yönünde. Buna rağmen Kardeşlerimiz bugüne kadar serbest bırakılmadılar.
Bu da yetmezmiş gibi yeni bir kumpasa maruz kaldılar.
Buradan ilan ediyoruz ki bundan sonra bu hukuksuz tutukluluğa son verilinceye kadar kardeşlerimiz için farkındalık oluşturma adına mücadele edeceğiz. Bu hukuksuz tutukluluk tüm Türkiye’de duyuluncaya ve Furkan Gönüllülerine kurulan bu kumpas her vicdanlı kişi tarafından bilininceye kadar durmayacağız.
Değerli Halkımız!
Furkan Hareketi, Allah’ın yardımıyla bugüne kadar her bir tuzaktan ve atılan iftiralardan, kurulan kumpaslardan alnının akıyla çıkmıştır. Furkan Hareketi olarak bir kez daha yinelemek isteriz ki, zulüm kime yapılırsa yapılsın, yapılan tüm haksızlık ve hukuksuzlukların karşısında, Hakkın ve haklının yanında olacağız.
Umarız ki ülkemizde tüm haksızlıklar ve zulümlerin son bulduğu, gerçek suçluların yargılandığı, masumların hürriyetine kavuştuğu ve hakkın üstün tutulduğu günlere kavuşulur.