Kıymetli kardeşlerim, değerli basın mensupları!
Bu gün (15.03.2019) Yeni Zelanda’dan acı bir haber aldık. Alemlerin Rabbi olan Allah’a ibadet etmek maksadıyla Cuma namazı için ailesi ve arkadaşlarıyla camiye gitmiş olan Müslüman kardeşlerimize karşı kadın- erkek, yaşlı - genç, ayrımı yapılmaksızın alçakça bir saldırı ve katliam gerçekleştirilmiştir. Batı dünyasının gerçek yüzünü ve dünyada yükselen islamafobinin vahim sonuçlarını gösteren bu olay islama ve Müslümanlara karşı yapılan ne ilk ne de son saldırıdır. Ortaçağdan itibaren başlattıkları Haçlı seferleri Çanakkale Savaşlarına kadar açıkça sürmüş sonraları ise demokrasi ve özgürlük getirme bahaneleriyle islam ülkelerinin işgali ve iç çatışma ortamlarıyla devam etmiştir. Bu nefret duyguları siyasiler ve batı medyası tarafından üstü kapalı da olsa destek bulduğu için masum insanlara karşı zaman zaman bu şekilde ferdi olarak da terör faaliyetleri ve katliamlar gerçekleştirilmektedir.
Kıymetli kardeşlerim, selamet ve esenlik manalarına gelen İslam beş şeyi korumak için gelmiştir. Akıl, nesil, din, mal ve CAN… Her şeyin ve herkesin yaratıcısı olan Allah (cc.) insan için huzur bulacağı en mükemmel hayat nizamını yani İslamı kurtuluş reçetesi olarak sunmuş ama kimseyi de zorlamamıştır. İnsanlık özgür iradesiyle, islamın hükümlerini, bir bütün olarak tasdik eder ve hayatında uygularsa tüm kainatla uyum içinde Allaha itaat etmenin huzur ve mutluluğunu yaşayacak ve selamet bulacaktır. Asrı Saadet toplumu bunun yaşanmış en güzel örneğidir
Bizler Furkan gönüllüleri olarak Müslüman veya gayrimüslim tüm insanların başta ibadet yerlerinde olmak üzere tüm dünyada barış ve selamet içinde yaşayabileceği gerçek İslam medeniyetini arzuluyoruz. Başta Yeni Zelanda’da yaşanan bu elim terör saldırısı olmak üzere tüm terör saldırılarını kınıyor; Hayatını kaybeden kardeşlerimize Allahtan rahmet; yaralı kardeşlerimize de acil şifalar diliyoruz. Alemlerin Rabbi olan Allaha ibadet etmek maksadıyla geldikleri camide zulmen öldürüldükleri için Rabbim kardeşlerimize şehadet makamıyla muamelede bulunsun diyoruz.
Onlar, yalnızca; 'Rabbimiz Allah'tır' demelerinden dolayı, haksız yere yurtlarından sürgün edilip çıkarıldılar. Eğer Allah'ın, insanların kimini kimiyle defetmesi (yenilgiye uğratması) olmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah'ın isminin çokça anıldığı mescidler, muhakkak yıkılır giderdi. Allah kendi (dini)ne yardım edenlere kesin olarak yardım eder. Şüphesiz Allah güçlüdür, üstündür. (Hacc - 40)