Hakiki iman nedir? Hakiki iman'a nasıl ulaşılır? Neden bazı insanların kalbine iman girmiyor? Kalbe hakiki iman girmesinin yolu nedir? Peki hakiki iman'a nasıl ulaşılır?" Alparslan Kuytul Hocaefendi'nin dilinden bu soruların yanıtını bulmak için yazımızın devamını okuyabilirsiniz.
Dünya Sevgisiyle Dolu Kalbe İman Girmez!
Dünya sevgisiyle dolu bir kalbe iman girmez, girmesi için öncelikle kalbin boşaltılmasını tavsiye ederim. Bir insan yeterince tefekkür ediyor, yeterince ayet-hadis okuyor, yeterince Allah’ı zikrediyorsa o zaman başka bir sebep vardır. O da nedir? Gerçek imana ulaşmasına engeller vardır. Kalbinin dolu olması bir engeldir. Kalp doluysa oraya iman girmeyecektir.
Ben zamanında Mısır’da iken günlerce düşündüm. Ahmet, Mehmet, Hasan ve Hüseyin’e baktım ama bu dört arkadaşın kalbine bir türlü iman girmedi. Ne yapsak olmuyor. Sonra baktım; şurada mesela bir Mustafa var. Ahmet, Mehmet, Hasan ve Hüseyin yılların adamı, yıllardır yanımızda bir sürü sohbetlerde bulundu. Mustafa ise daha dün geldi. Daha dün gelmesine rağmen kalbine gerçek iman girdi. Bunu gördüm ve şaşırdım. Bunun üzerinde çok düşündüm. Ve bunların hocası da benim. Anlatan aynı insan ama neden Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin’in kalbine iman girmiyor? Bunların dinlediğini Mustafa da dinledi ama o meseleyi daha iyi anladı, sağlam bir Müslüman oldu. Bunlar niye olamadı? Çünkü; bu Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin fedakârlık yapmaları gerektiğinde yapmazlar, Allah imtihan ettiğinde, her seferinde imtihanı kaybederler. Bu Mustafa ise öyle değil. Fedakâr, cesur, karakterli, imtihanları kazanıyor. Yani gözlerinde imanı görüyorsunuz. Bazı insanların hiçbir zaman imana ulaşamadıklarını şahidim. Hatta ben bunlardan bazılarına bunu söyledim. “Belki ağırına gidecek ama açık konuşayım. Ben sen de iman görmüyorum” dedim ve bunu yüzüne söyledim. İnsan Müslüman olabilir ama iman başka bir şeydir. Bir gün ben senin gözünde bir damla yaş görmedim, bir gün senin can-ı gönülden Kur’an okuduğunu görmedim, program olduğu zaman, programda herkes okurken sen de okuyorsun ama program yoksa okumuyorsun. Bir gün kendiliğinden oruç tuttuğunu görmedim, bir gün Allah’ı zikrettiğini görmedim, bir gün gözünde imanın kıvılcımlarını görmedim. Bunları bazı kimselerin yüzüne söyledim.
Neden Bazı İnsanların Kalbine İman Girmiyor?
Günlerce düşündüm ve sonunda buldum, bulduğumu zannediyorum. Çünkü bu kalbine iman girmeyenlerin zaten kalplerinin dolu olduğunu fark ettim. Kalp doluysa Allah nurunu oraya koymamaktadır. Pis suyun içerisine temiz suyu koyar mısınız? diye misal vermiştim. Pis suyun veya lağım suyunun içerisine meyve suyu koyar mısınız? Araya gider. Ne yaparsınız? Önce o pis suyu dökersiniz, güzelce yıkarsınız ve ondan sonra temiz suyu koyarsınız. İşte yapmamız gereken budur. Kalpte bu kadar dünya sevgisi varken, bu kadar karşı cinse karşı arzu varken -lağım suyu bunlar, aşırısı haram düşünceler- Kalpte bu kadar ölüm korkusu varken, kalpte bu kadar makam sevdası varken, bu kalbe iman girmez. Makam sevgisini şöyle bir kenara at. Her şey boş, vallahi boş, billahi boş! Ölüp gideceksin. General olsan ne olur? Reisicumhur olsan ne olur? Sabancı olsan ne olur? Emniyet müdürü olsan ne olur? Vallahi öleceksin, billahi öleceksin ve hesap vereceksin. Hepsi boş. Git mezarlığa nice milletvekilleri, nice zenginler, nice kodamanlar… İnsan bunları düşündüğü zaman kalbinde dünya sevgisi azalır.Peygamber Efendimiz o yüzden buyuruyor ki; “Bütün zevkleri kökünden yok eden ölümü çokça hatırlayınız!” buyurur. (Tirmizî, Kıyâmet,) Çünkü insan ölümü unuttuğu zaman, dünya sevgisi kalbine girebiliyor.
Kalbe İman Girmesinin Yolu
Bu soruda kişi, ‘tefekkür ediyorum’ diyor. Bence ya etmiyor ya da çok az ediyor, ettiğini zannediyor. Ayet-hadis okuyorum, diyor. Bence ya okumuyor ya da okuyor ama anlamıyor veya bu işi çok az yapıyor ya da kalbi dolu o yüzden bir şey girmiyor. Tarla da zakkumlar, dikenler, taşlar, kayalar varsa; siz bu dikenlerin, zakkumların, yabancı otların arasına tohum atar mısınız? Önce onları temizlersiniz, ondan sonra tohum atarsınız, yoksa attığınız tohumlar iflah olmaz. O zakkumlar, o dikenler, o yabancı otlar; buğdayın, arpanın, elmanın, armudun çıkmasına engel olur. İşte aynen öyle… Kalp zakkumlarla, dikenlerle, dünya sevgisiyle, kadın arzusuyla, mal-mülk sevdasıyla, mevki-makamla, şan-şöhret vs. ile dolu olan bir kalbe ayet-hadis tohumlarını atıyorsunuz, serpiyorsunuz. Buğday serper gibi ayet-hadis serpiyorsunuz. O zakkumların, dikenlerin içerisinde İflah olmaz, o ayet ve hadisler boşa gider. Bu işin çözümü, kalbin dünya sevgisinden kurtulmasıdır.
Kâinat kitabını okuyorum, ayet-hadisleri de okuyorum diyen kardeşim! Ne kadar okuyorsun?
Hakiki İmana Nasıl Ulaşılır?
Biz okulda okuma-yazmayı bir yılda zor öğrendik. Öğretmenimiz bize her gün 5 saat ders yaptı, sonra evde ana-babamız bize yardım etti, abilerimiz, ablalarımız bize gösterdi. Ancak o şekilde bir yılda öğrendik. Hepsi 29 tane harf. Şimdi sen koskoca kâinat kitabına iki defa bakmakla okuyabileceğini mi zannediyorsun? Yıllarını vermen lazım.
Hz. Musa’ya 10 sene boyunca dağda çobanlık yaptırıldı. Çobanın işi, gücü yok, tefekkür ediyor, hayvanları görüyor, bitkileri görüyor, güneş doğuyor-batıyor. Mevsimler arka arkaya geliyor. Görüyor, görüyor, görüyor anlamaya başlıyor. Allah, Hz. Musa’ya 10 yıl dağda çobanlık yaptırdı. Bizim Müslümanlarımız 10 dakika bakmayla her şeyi göreceğini zannediyor. Bu mümkün mü? Yeterince gayret sarf edilmeli. İman ucuz değil, bedelini ödemek lazım.
İzlemek için tıklayınız: https://www.youtube.com/watch?v=MrxOFd5KbOQ
Bu yazımızıda okuyabilirsiniz; İman nedir? İmanda artma ve eksilme olur mu?