Bugün 8 Şubat 2019 tarihi itibariyle Türkiye’de tanınmış İslam âlimi Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin, adalet yerle yeksan edilerek haksız yere tutuklanmasının ve Bolu F tipi cezaevine gönderiliş zulmünün 1. Yıl dönümü.
Ümmetimizin kurtuluşu için gece gündüz demeden çalışan ve tüm mesaisini İslam dinine hizmete adayan Alparslan Kuytul Hocaefendi, bilindiği üzere 8 Şubat 2018 tarihinde delilsiz ispatsız iddialarla tutuklanarak Bolu F tipi cezaevine gönderilmiştir.
Alparslan Kuytul Hocaefendi iki davadan tutuklu yargılanmaktaydı ve 8 Kasım’da görülen ilk davanın ilk duruşmasında tahliye aldı ve 22-23-24 Ocak’ta görülen ikinci davasının ilk duruşmasından da yine tahliye almıştır. Tutuklu yargılandığı iki davadan da ilk duruşmadan tahliye edilmesine rağmen serbest bırakıldıktan saatler sonra tekrar tutuklanmıştır.
Tahliye kararının üzerinden 24 saat geçmeden yeniden tutuklanan Hocaefendi bir kez daha Bolu F Tipi kapalı ceza evine gönderilmiştir.
Herkesin malumudur ki; Furkan Hareketi tertemiz olup tevhidi söylemlerle ortaya çıkmış, tüm engellemelere ve baskılara rağmen istikametini ve söylemini değiştirmemiştir.
Yapılan tüm asılsız iftiraların, kara propagandanın, engellemenin asıl sebebi de; tevhidi mana olarak ve bir hayat tarzı olarak unutmuş olan bu topluma yeniden hatırlatmak, yaşayarak pratik örneklik sergilemek, kurtuluşumuzun ve yükselişimizin ancak bu yolla olabileceğini hatırlatmaktır.
Ve yine bilinmektedir ki; Bu hareket, adının Furkan olmasının gereğini de yerine getirmektedir. Furkan; Hakla batılı ayıran, her meselede hakkı ve batılı gözler önüne seren, aradaki farkı ortaya koyan demektir. Bu sebeple en zor zamanlarda bile hakkın ve haklının yanında, zulmün ve zalimin karşısında yer almaktadır. Güçlünün, makam sahibinin değil hak sahibinin yanında olmayı şiar edinmektedir.
İslâm tarihine baktığımızda da tüm Peygamberlere ve Peygamberimize de türlü iftiralar atılmış, karalama kampanyaları başlatılmıştır. Yine yakın tarihimizde; İslam’ın hakikatlerini hangi âlim korkmadan anlatmış ve haksızlıklara, yanlışlara karşı çıkmışsa türlü sıkıntılara uğramıştır.
Tarih boyunca âlimlerimizden, salihlerden niceleri, doğruları anlattıkları için zulümlere maruz kalmış, zulümler, iftiralar bu davanın erlerinin bitmeyen çilesi olmuş ve İslam’ın hakikatleri uğrunda nice şehitler verilmiştir.
Dün Bediüzzamanlara, Atıf Hocalara yapılan haksızlık, bugün de Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye yapılmaktadır. Dün olduğu gibi bugün de Hakkın sesi kısılmak istenmektedir. Herkesin susturulup korkutulduğu bir dönemde Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi, toplumumuzun menfaati için korkmadan hakkı konuşmanın, Tevhidi ortaya koymanın ve yanlışlara yanlış demenin bedelini ödemektedir.
Her daim tevhidin anlatılmasından ve yapılan haklı tenkitlerden rahatsız olan bir takım güçler, Alparslan Kuytul Hocaefedi’yi cezaevine göndererek susturma girişiminde bulunmuşlardır.
Herkesin susturulup korkutulduğu bir dönemde Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi, toplumumuzun menfaati için korkmadan hakkı konuşmanın, Tevhidi ortaya koymanın ve yanlışlara yanlış demenin bedelini ödemektedir. Bugün 8 Şubat 2019 itibariyle ona yapılan zulüm 1. yılını tamamlamıştır.
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin hakkında hiçbir suç olmamasına rağmen Bolu F tipi cezaevine gönderilmesi ve üstelik 10 ay boyunca tecrit altında tutularak yalnızlaştırılmaya çalışılması, yaşanılan 1 yıllık sürecin hukuki değil siyasi olarak işlendiğinin apaçık bir göstergesidir.
Ayrıca çıkmış olduğu tüm mahkemelerden ilk duruşmada tahliye edilmesine rağmen, 25 Ocak 2019 tarihinde büyük bir hukuksuzlukla, milyonların gözü önünde tahliye edildikten saatler sonra siyaseten tekrar tutuklanması, yargıya olan güveni bir kez daha zedelemiştir. Tahliye edilir edilmez acele ile tekrar tutuklanmasından bir kez daha anlaşılmıştır ki Alparslan Kuytul Hocaefendi suçsuzdur ve tutukluluğu, tamamen siyasi gerekçelere dayanmaktadır.
Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye yapılan zulmün 1. yıldönümünde biz talebeleri ve sevenleri olarak; 1 yıldır sürekli dile getirdiğimiz haklı talebimizi bir kez daha yineliyor, Muhterem Hocamızın en kısa süre içerisinde serbest bırakılmasını istiyoruz.
1 yıldır süren bu zulmü şiddetle kınıyor ve haksızlığı, hukuksuzluğu bir kez daha duyarlı halkımızın vicdanlarına sunuyoruz.