09 Kas 2020

Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı kurulduğu 1994 yılından beri toplumun ıslahı ve  İslam’ın ihyası için çalışmış; dinine, vatanına ve milletine hayırlı işlerde öcülük yapacak “Öncü Bir Neslin” yetişmesi için sosyal ve kültürel faaliyetler yapmıştır.

         Vakfın kurucusu Alparslan Kuytul Hocaefendi, Furkan Vakfının yaptığı hayırlı hizmetlere öncülük etmiştir. O, hayatını İslam’a hizmete adamış; her sohbetinde, konferans ve konuşmalarında İslam dininin en önemli esası olan Tevhid hakikati üzerinde durmuştur. Toplumsal kurtuluşun ancak Kur’an ve Sünnet hakikatine sarılmakla mümkün olacağına inanmış ve bu gaye ile dinine, vatanına ve milletine hizmet eden, aydın-âlim vasfına sahip öncü nesiller yetiştirmek için çalışmıştır. Bunun yanı sıra;dünya gündemi, Müslümanlar ve ülkemizle ilgili meselelerde yaptığı açıklamalar toplumun her kesiminin ilgisi ve teveccühüyle karşılanmıştır. Bazı İslam karşıtı güçler, İslam hakikatini anlatıyor olmasından ve halkımızın Alparslan Hoca’ya bu ilgisi ve teveccühünden rahatsız olacak ki engelleme ve yanlış algı oluşturma girişimlerinde bulunmuşlardır. Çevresindeki insanlar çeşitli yollarla uzaklaştırılmaya çalışılmış, kapalı spor salonlarının verilmemesiyle başlayan süreç, düğün salonlarının kapatılmasına, konferans afişlerinin yırtılmasından kırpılmış videolarla algı oluşturmaya kadar gitmiştir.

         30 Ocak  Operasyonundan önce, Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin iyi niyetle yaptığı konuşmalar “cımbızlama” yöntemiyle kırpılmış; televizyonlarda, gazetelerde ve sosyal medyada kırpılmış videolara geniş yer verilmiştir. “Cumhurbaşkanının kalemi kırılmıştır!” videosu ve hemen ardından “Darbeye hayırlı olsun!” iftirası ile darbe taraftarıymış gibi algı oluşturulmak istenmiştir. 

         Kırpılmış videolar ve Alparslan Kuytul Hocaefendi aleyhine konuşma ve yazılar; A Haber, 24 TV, AA (Anadolu Ajansı),NET HABER, Akit, Yeni Akit, Haber Vaktim, Takvim,Milliyet, CNN TÜRK, Akşam, Aydınlık, TGRT gibi birçok yayın organlarında haberler yapılmış ve Hilal Kaplan, Cem Küçük, Fatih Tezcan, Selami Haktan, Marginale gibi troller de Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin tutuklanması yönünde kamuoyu oluşturmaya çalışmışlardır. Halbuki Alparslan Kuytul Hocaefendi; yıllar önce (3 Haziran 2011) yaptığı konuşmalarında tüm darbelere karşı olduğunu ve darbecilerin hesap vermesi gerektiğini belirtmiştir.  15 Temmuz 2016 tarihinde canlı yayında olan Hocaefendi, darbeyi canlı yayında öğrenmiş ve darbeyi kınayan ilk isim olmuş ve aynı gece darbe girişiminde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza başsağlığı mesajı yayınlamıştır. Ardından 15 Temmuz Darbe Girişimini kınayan 5 bin kişinin katıldığı miting gerçekleştirmiştir.

         Ayrıca Alparslan Kuytul Hocaefendi, algı oluşturmak için kırpılmış olan “Cumhurbaşkanının kalemi kırılmıştır” videosu ile Cumhurbaşkanına hakaret davasından 10/01/2019 tarihinde BERAAT ETMİŞTİR. Fakat bazı yayın organları ve art niyetli kişiler tarafından bunun üzerinden karapropaganda yapılmaya devam edildiği görülmüştür.

Alparslan Kuytul Hocaefendi, bazı konuşmalarına binaen hakkında açılan PKK propagandası ve FETÖ’ye yardım davasından da 3 Kasım 2020 tarihinde BERAAT ETMİŞTİR. Dava 11. Ağır ceza mahkemesinde görülmüş ve 2 buçuk sene sürmüştü. Cezaevi sürecinde bu konudan da tutuklu yargılanıyorken bu davanın ilk duruşmasından tahliye almıştı.

Yukarıda zikrettiğimiz ve etmediğimiz yayın kuruluşları ve troller; bizi bizden tanımayıp hiçbir araştırma yapmadan iftira ve yalan dolu haberleri yayınladılar. Alparslan  Kuytul Hocaefendi’nin konuşmalarında neyi kastettiğini kendisine sorarak da öğrenebilirlerdi. Ama amaçlarının hakikati öğrenmek olmadığını yaptıkları haberlerle de öğrenmiş olduk. Şimdi size attıkları manşetleri ve yazıları hatırlatalım:

 A Haber:“FETÖ tetikçisi Alparslan Kuytul”

24 TV: “Karşınızda darbe şakşakçısı Alparslan Kuytul”

AA: “Terör örgütlerini destekler nitelikteki söylemler…”

NET HABER: “ FETÖ’cü provokatör Kuytul’un küstah sözleri!”

Yeni Akit: “ Kuytul, PKK’yı aklayıp hükümeti suçladı.”

Akit TV: FETÖ’nün uzantısı Alparslan Kuytul…”

Takvim: “FETÖ’cüKuytul’dan küstah tehdit”

Aydınlık: “FETÖ savunucusu Furkancılardan kışkırtma”

TGB: “ FETÖ’nün varisi Furkan cemaati”

TGRT: Alparslan Kuytul ve kirli geçmişi”

Hilal Kaplan: “Bayramda değil, 15 Temmuz’da sokağa çıkmanın derdine düşecektiniz! Müslümanlara ihanetiniz o gece tescillendi.”

Selami Haktan: “Kuytul’unFETÖ’ye destek açıklamaları”

Fatih Tezcan:” Alparslan Kuytul isimli şahıs, hangi sebeple FETÖ’den veya işbirlikçilikten yargılanmamıştır?”

Cem Küçük: “Alparslan Kuytul ve kirli geçmişi”

Marginale: Alparslan Kuytul isimli herif bir hoca değil şarlatandır. Soytarıdır. İşi gücü provokasyondur. Eğer müdahale edilmezse ikinci FetöKuytul’dur. Devletimiz bu provokatöre karşı gereğini yapmalıdır.”

         Bu yayın kuruluşları ve şahıslara şunu söylemek istiyoruz. Bir Müslümana ve İslamî camiaya bu kadar iftira attınız. Hakikati aktarmak yerine karalama yoluna gittiniz. Mahkeme kararı ile de Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Vakfı aklanmış oldu. Şimdi ne diyeceksiniz? Attığınız manşetler ve yazdığınız yazılardan dolayı hicap ve pişmanlık duyacak mısınız?

         Kırpılmış videolarla algı oluşturmaya çalışan bu yayın kuruluşları ve troller, hız kesmeden Alparslan Kuytul Hocaefendi aleyhine yazılar yazmaya, TV programları yapmaya devam ettiler. Malumunuz olduğu üzere 30 Ocak 2018 Salı günü saat 05.30 sularında Furkan Vakfına ve eşzamanlı olarak Alparslan  Kuytul Hocaefendi, Vakıf yöneticileri ve bazı Furkan Gönüllülerinin evlerine terör yuvasına baskın yapar gibi şafak operasyonu yapıldı ve gözaltına alındılar. 10 günlük gözaltının ardından 8 Şubat 2018’de 24 kişi, Sulh Ceza Hâkimliğine tutuklanma talebiyle sevk edildi; Sulh Ceza HâkimliğindeAlparslan Hoca 4 terör örgütüne birden üye olmakla suçlandı. Daha sonra Alparslan  Kuytul Hocaefendi PKK propagandası ve FETÖ’ye yardım iddiasıyla tutuklandı. Beraberinde 4 arkadaşı da çeşitli bahanelerle tutuklandı.

Operasyonun hemen ardından Furkan Vakfına kayyum atandı. O dönemde çıkan son KHK ile çeşitli il ve ilçelerde adı "Furkan" olan dernek, temsilcilik ve internet siteleri kapatıldı. Bu da yetmezmiş gibi Furkan Vakfının haftalık sohbetlerine katılan öğrencilerin kendi imkânlarıyla kaldıkları evler ve bazı aileler Furkan Vakfına ait kaçak yurt kapsamına girdirilerek mağdur edildi. Bu kişiler eşyalarını dahi alamadan kapı dışarı edildiler.

         Operasyonun yapıldığı gün, dosyada gizlilik kararı olduğu halde Alparslan Kuytul  Hocaefendi ve diğer tutuklulara hatta avukatlarına bile bilgi verilmezken polis kamerasıyla çekilmiş operasyon görüntüleri ve yalan yanlış bilgiler birçok basın-yayın kuruluşları tarafından yayınlandı. Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Vakfına operasyon yapıldıktan sonra tetikçi medya ve troller, iftira ve yalan haberlerle algı oluşturmak istediler.

         Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Vakfı hakkında bu kadar çok ve ciddi iddialar vardı. “Dürüst, doğru, tarafsız, özgür(!)” medyanın yapması gereken iddiaları araştırmak olmalıydı. Kimi medya kuruluşları bilinçli olarak iftira ve karalama yolunu seçti, kimileri de haberin ya da iddiaların doğruluğunu araştırmadan yayınlama yolunagittiler. Hakkımıza girdiler; iftira, karalama ve zulme ortak oldular.

         İddianame hazırlanıp dosyadaki gizlilik kararı kaldırılınca dosyada MİT, Emniyet TEM-KOM ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün operasyondan önce verdikleri raporlar ortaya çıktı. Bu raporların tamamında “Alparslan Kuytul’un ve Furkan Vakfının herhangi bir terör örgütüyle bağlantısı yoktur” denilerek bizzat devlet kurumları resmi yazılarıyla Alparslan KuytulHocaefendi’yi ve Furkan Vakfınıaklamıştı.Bu raporları bizler defalarca yayınladığımız, canlı yayın ve televizyonlarda gösterdiğimiz halde hiçbir yayın kuruluşu “Bu raporlar gerçekten var mı, nedir bunlar?” demediler.

Gerçeklerin peşinde olanlar, dava dosyasını incelediklerinde delilsiz, varsayıma dayanan iddiaları ve gerekçesiz kararlarla Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin hukuk dilinden yoksun iddianamelerle yargılanmış olduğunu göreceklerdi.

         Biraz akıl ve izan sahibi olanlar, AlparslanKuytul Hocaefendi ve Furkan Vakfı hakkında araştırma yapanlar şu soruları sorardı:

Hangi terör ve suç örgütü ihtiyaç sahibi ailelere aynî ve nakdî yardım yapar, öğrencilere burs verir, konferans ve miting düzenler, eğitim faaliyetleri, sosyal ve kültürel faaliyetlerle ilgilenir?

Hangi terör ve suç örgütü; kardeş aile projesi ile binlerce Suriyeli aileye ve memleketimizdeki ihtiyaç sahibi binlerce vatandaşa yardım yapar?

Hangi terör ve suç örgütü 26 yıldır bir tane suça karışmamış olur, haklarında bir tane bile suç dosyası olmaz?

Madem Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Vakfı terör örgütüydü;  peki MİT, Emniyet ve VGM neden “herhangi bir terör örgütüyle bağlantısı yoktur” raporları verdi?

Bu terör örgütünün neden bir tane bile mağduru ve şikâyetçisi yok?

Hangi suç örgütünün merkezi şehrin en işlek caddesinde bulunur.

Bütün bunlar, bu dosyanın hukuki bir dosya olmayıp, tamamen siyasi bir dosya olduğunu göstermektedir. Hakikatte Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Vakfı dosyası “SUÇ DOSYASI DEĞİL, SUS DOSYASIDIR.

Alparslan Kuytul Hocaefendi; siyasi olduğu apaçık belli olan, asılsız iddialarla gerçek bir davaya dönüştürülmeye çalışılan, hukuki açıdan çelişkilerle dolu iddianamenin, türlü kılıflar ve benzetmelerle, niyet okuma, varsayımlar ve ihtimaller üzerinden yeni suçlar üretilmeye çalışılmakta olduğu; “terör örgütü propagandası ve yardım” iddiasıyla yargılandığı 11. Ağır Ceza Mahkemesinden 3 Kasım 2020 tarihinde BERAAT ETMİŞTİR.

Zaten tertemiz bir geçmişe ve hayata sahip olduğunu bildiğimiz Alparslan KuytulHocaefendi’nin hiçbir terör örgütüyle bağının ve bağlantısının olmadığı, terör propagandası yapmadığı ve teröre yardım etmediği mahkeme kararıyla da tescillenmiş oldu.

Alparslan Kuytul ve Furkan Vakfı hakkında iftira atanlar, yalan söyleyenler, karalama kampanyası yapanlar, araştırmadan haber yapanlar, terör destekçisi, FETÖ’cü, PKK’lı, DEAŞ, El Kaide bağlantılı diyenler! Şimdi ne diyecekler?

Bu iftiralara ortak olanlara şu soruları soruyoruz; Alparslan Hoca’nın ve Furkan Gönüllülerinin haklarına girdiniz, iftira attınız, gerçekleri araştırmadan yalan dolanlara aldandınız, zulme ortak oldunuz, Alparslan Hoca’nın ve Furkan Gönüllülerinin cezaevinde yatmalarına sebep oldunuz. Furkan Vakfının kapanmasına ortak oldunuz, bu sebeple yüzlerce aile ve öğrenciye yardım yapılmasına engel oldunuz. Dinini öğrenmek isteyenlere engel oldunuz. Namaz kılınan Vakıfta, namaz kılınmaz oldu, namaza engel oldunuz. Kuran okunan Vakıfta, Kuran okunmaz oldu, engel oldunuz. Şimdi ne diyeceksiniz?

Bu vesile ile Kamuoyuna da duyurmak isteriz ki; Bizleri karaladılar, yeri geldi akrabalarımızla aramızı açtılar, yeri geldi komşularımızı uzaklaştırdılar. Toplumun bizleri dışlaması için kurulan bu tuzağı bizzat uyguladılar. Çok hakkımıza girdiler. Şu ana kadar gördüğümüz kadarıyla bu yaptığını düzeltme çabası içinde olan da yok..Bizler Furkan Gönüllüleri olarak bu suça ortak olanlara hakkımızı helal etmiyoruz! Alparslan Hoca başta olmak üzere binlerce masum inanın günahına girdiler. Özür dilemeliler! Ya da böyle yalancı ve iftiracı, yalaka olarak kalacaklar.

Bizler açısından gayet lüzumlu bu özet açıklamayı kamuoyu ve sizlerle paylaşmak istedik.

Saygılarımızla Furkan Gönüllüleri