29 Haz 2020

Allah, “Doğrusu, biz insanı en güzel bir biçimde (ahseni takvim) yarattık” buyurmuş; insana “halifem” demiş, ilim vermiş ve melekleri insana secde ettirmiştir. Yeryüzüne geliş misyonunu unutmayan, kulluğunun şuurunda olan insan, kendisini ve toplumunu yüceltecek vasıflar sergilemiş, yaratılış gayesini ve Rabbini unutan insan ise aşağıların aşağısına (esfelisafilin) düşmüştür.

İzzet ve onurdan yoksun olan ve “onur (!) yürüyüşü” yapan LGBT, her türlü fuhşiyat ve münkeri işlemeyi özgürlük addeden, cinsel sapma ve fıtratı bozma hareketidir. Bu sapık hareket, son 20 yılda gerek dünyada gerekse ülkemizde kendilerince epey kazanım elde etmiştir.

Bugün eşcinsellik, sadece kişisel bir tercih olarak kalmamakta, devletler tarafından bu kişiler için tercihleri doğrultusunda gereken bazı hukuki düzenlemeler yapılmaktadır. Ancak eşcinselliğin hukukileşmesinin, uzun vadede toplum güvenliğini yok edici bir yönü bulunmaktadır. Çünkü toplumlar nesillerin çoğalması ile varlığını devam ettirmektedir. Eşcinselliğin hukukileşmesi ise neslin devamının gelmesini engelleyecek ve aile mefhumunu ortadan kaldıracaktır.

İslam, koymuş olduğu hükümlerle insanlar için en temel haklar olan can, mal, akıl, din ve nesli emniyet altına almıştır. Ancak LGBT gibi cinsel sapmaların sonucunda en büyük yarayı aile almakta ve bu durum nesli tehlikeye atmaktadır. Gelinen süreçte İslâmî vakıf ve derneklerin kapatılması, İslami faaliyetlere izin verilmemesi, cemaat ve din temalı konuşmalardan halkın nefret eder hale getirilmesi de İslamdan uzak kalan toplumda LGBT ahlaksızlığının yayılmasına, toplumun ifsat edilmesine ve bir neslin bozulmasına sebep olmaktadır.

İslam’ın hâkim olduğu yıllarda böylesi ahlak dışı bir hareket ortaya çıkmamıştır. İslam Medeniyeti, hâkim olduğu toplumlarda ahlak ve maneviyatı daima diri tutmuş; insanı fıtratını bozan her şeyden uzaklaştırmıştır. Bu şekilde dinî hükümlerle teşekkül eden toplum, medeniyetin zirvesi olmuş, hem madden hem de manen yükselmiştir.

Bugün toplumu bozan bu ahlaksızlığın düzelmesi ve insanın yeniden fıtratına uygun bir hayat yaşaması ancak İslâmî eğitim ve İslâmî çevre ile mümkündür. İslam Medeniyetinin yeniden inşası hem gençlerimizin fıtratını bozan ve onları insanlıktan çıkaran bu tarz projeleri ortadan kaldıracak hem de huzur ve karşılıklı sevginin olduğunu bir toplum meydana getirecektir.

Peygamberimiz (SAV), “Lut kavminin amelini işleyen melundur.” diyerek LGBT’yi lanetlediği gibi, biz de Furkan Gönüllüleri olarak onurdan, izzetten yoksun; ümmeti, toplumu, aileyi ve nesli ifsat eden; Kur’an’ın haram kıldığı bu sapık yapıyı lanetliyoruz. Rabbim, içimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri de helak etme!