19 Nis 2021
Güncelleme Tarihi: 21 Nis 2021 01:58:52

Maddi ve manevi anlamda kulu en çok eğiten ibadet olan oruç tutmanın faydaları nelerdir? Orucu neden tutarız? Oruç insanı hangi şeylerden korur? Orucun faziletleri ve sevapları nelerdir? Orucun bilimsel faydaları ve sağlığımıza faydaları nelerdir? Gibi birçok sorunun cevabını bulabileceğiniz yazımızda orucun hikmetleri ile ilgili ayet ve hadisleri de istifadenize sunarız..

Ramazan ayı, müminin mektebi ve medresesidir. Nasıl ki okulda sınavlar oluyorsa aynı şekilde ramazan medresesinde de imtihanlar bizleri beklemektedir. Ramazan ayında her ne kadar şeytanlar bağlansa da kul günahlar işlemeye devam etmekte, hatalar yapmaktadır. Şeytanların bağlanmış olması düşüncesi kişiyi rahatlığa götürmemeli gevşemeye sebebiyet vermemelidir. Çünkü insan çoğunlukla şeytana değil nefsine uymakta ve günaha girmektedir. En büyük düşmanımız aslında nefsimizdir. Bazen çevremizdeki insanların yanlış telkinleriyle bile günaha düşme tehlikesi yaşıyoruz.  Dolayısıyla da pek çok zaman insanlar, farkında olmasak da şeytandan daha çok tesir edebiliyor. Bu yüzden de Allahu Teâlâ göndermiş olduğu kitaplarında insana nefsini nasıl terbiye edeceğinin ve iradesini nasıl güçlendireceğinin yollarını göstermiştir.

  İçinde dünya sevgisi ve masiva barındıran kalp, yapması gerekeni yapamaz. Allahu Teâlâ’nın nurunun tecelli edeceği, nazar eyleyeceği kalp bu kadar dolu ve kirli iken, o kalp kan pompalamak dışında bir şey yapamaz. Kalp tahliye edilmeden, nefis terbiye olunmadan o ilahi dergâh parlamayacaktır. Bu dergâhı temizlemenin, parlatmanın en etkili ve kestirme yolunu Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de ve Resulünün diliyle haber veriyor; ‘’oruç tutun’’. Ramazan ayında ve ramazan dışında nafile oruç tutmanın fazileti ve sevabı pek çoktur. Oruç tutmanın faydaları ve faziletlerinden bazıları şunlardır:

Oruç Takvaya Ulaştıran Merdivendir

Orucun en temel gayesi kulu takvaya ulaştırmaktır. Rabbimiz teala yüce kitabı Kur’an-ı Kerim’ de bunun yolunu açıkça söylemiştir :’’ Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız ve takvaya erişmeniz için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı..” (Bakara 183–184)

Oruç tutmanın faydaları

   Kulu manevi bir eğitim sürecinden geçiren oruç, kararmaya yüz tutmuş, dünyayla kirlenmiş kalplerin dirilmesinde yardımcı olur. Bu şekilde insan günahlarından arınmış ve felaha ulaşmış olur.

Oruç Manevi Bir İlaçtır

   Ramazan ayında şeytanlar bağlanmış olsa da kulun en büyük düşmanı olan nefis hala söylediğini yaptırmaya devam etmektedir. İnsanı insanlıktan çıkaran, taşkınlıklar yapmasına neden olan şey büyük oranda insanın hayvani yönünü tatmin eden dünyevi zevklere olan düşkünlüğünden kaynaklanır. Maddi zevkten kasıt, yemek içmek ve cinsi münasebettir. Oruç, dünyevi zevk ve ihtiraslar peşinde koşan insanı nefs-i emmarenin pençesinden kurtaran, arzuları törpüleyen bir ilaçtır.

Oruç Kardeşlik Bağlarını Kuvvetlendirir

  Oruç, bir lokma yiyecek bulamayan insanların halini anlamaya ve onların sıkıntılarını gidermek konusunda Müslümanların bir çaba içerisine girmesine vesile olur. Ramazan ayı ile birlikte sofralar kardeşlik ile şenlenir. Bu ayda verdiğimiz zekât, fitre ve sadakalar ile yetim, yoksul ve kimsesiz din kardeşlerimizin yüzü güler.

Oruç Cehennem Ateşine Kalkandır

 Oruç tutmak, dünyadayken bizi kötülüklerden alıkoyan ahirette ise cehennem ateşinden muhafaza eden ve günahlarımızın af olunmasına vesile olan bir ibadettir. Resûlü Ekrem Efendimiz bir hadisinde şöyle buyuruyor : “Kim inanarak ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek Ramazan Orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.’ (Buhari-savm-6)

Oruç İnsanı Olgunlaştırır

  ‘’Her kim yalan söylemeyi ve yalanla iş görmeyi bırakmazsa, Allah onun yemesini, içmesini bırakmasına değer vermez.’’ (Buhari- Savm-8)

Resûlullah bu hadisi ile orucun hedefini açıkça göstermiştir. Oruç tutmak yalnızca midenin aç kalması demek değil esas hedefin kulu olgunlaştırmak, fazilet ve ahlak sahibi olarak kâmil bir insan yetiştirmek olduğunu göstermiştir.

Cennette Reyyan Kapısı Oruç Tutanlar İçindir

Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır ki, oradan kıyamet günü yalnızca oruçlular girecek, başka hiç kimse giremeyecektir. Onlar, “Oruç tutanlar nerede?” diye çağrılacaklar ve kalkıp girecekler. Onlar girdikten sonra kapı kapanacak; artık hiç kimse bu kapıdan giremeyecektir.’’ (Buhari- Savm: 4; Müslim- Salâtü’l-Müsafirin; 175; Tirmizi- Savm 1  )

Yemesini, içmesini ve şehvetini Allah için terk eden müminin alacağı mükâfat elbette ki kat kat olacaktır.

Orucun Faziletleri ve Hikmetleri

  Oruç tutmanın faziletleri ve insana kazandırdığı pek çok güzellik vardır. Fakat bu kadar faziletine rağmen yine de oruç, bu faziletlerinden veya hikmetlerinden ötürü farz kılınmıştır denilemez. Eğer oruç ‘’sağlık için farz kılınmıştır’’ denilse bazı kimseler ‘sağlıklıyım, o halde oruç tutmaya ihtiyacım yok’’ diyebilir. ‘’Yoksulun halini anlamak için farz kılınmıştır’’ denilse bazı kimseler yine  ‘’yoksulu gözeten ve onlara yardım eden birisiyim’’ diyebilir. Yahut ‘’ iradenin farkına varılması için farz kılınmıştır’’ denilse yine bazı kimseler ‘’ ben irademin farkındayım. O halde benim oruca ihtiyacım yok’’ diye düşünebilir. Elbette ki bu sayılanlar ve daha fazlası orucun hikmetlerindendir. Allah’ın farz kıldığı ya da haram ettiği her şey de bir hikmet vardır. Fakat meseleyi ortaya koyarken yalnızca bu açılardan değerlendirmek insanların itiraz etmesine ve sonucunda da sapmasına da yol açabilir. Orucun asıl hikmeti de bu değildir.

Orucun asıl hikmeti Allah’a tam bir teslimiyet ile teslim olmak, O’na şartsız koşulsuz itaat etmeyi öğrenmektir. Oruç ibadeti teslimiyetin zevkine ulaştırır. Dolayısıyla da Mümin Allah’a itaatin ve teslimiyetin lezzetini duyar.

Oruç, Allah’ın ‘’tutun’’ dediğini tutmak, ‘’yapın’’ dediğini yapmak amacıyla tutulur. Teslimiyeti öğrenen kul Allah’a daha çok yaklaşır. Orucun pek çok hikmet ve faydası vardır. Bunlardan bazısını sayacak olursak;

Oruç Nefs-i Emmare’yi Terbiye Eder

Nefsine karşı özgür olmak isteyen ve nefsine köle olmaktan kurtulmak isteyen kişi oruç ibadetine önem vermelidir. Nefsine karşı mücadeleyi öğrenemeyen ve böylece iradesini güçlendiremeyen insan, zelil duruma düşer. Bu durumda da kulun Allah’a olan itaati zorlaşıp şeytana itaati kolaylaşacaktır. Hedefi ve hayali İslam Medeniyeti inşa etmek olan Müslüman’ın nefsini ıslah etmeden dünyaya meydan okuyabilmesi mümkün müdür? Allah’ın davası uğrunda malını harcayabilmesi, hayatını Allah yoluna adayabilmesi ne oranda gerçekleşebilir?

Oruç İnsanı Adam Eder

Nefsi terbiye etmekte bir metot olan oruç, aynı şekilde hayırlı ameller işlenebilmesi için de lazımdır. Hayırlı amellere meyletmek ancak nefsin dizginlenmesi ile mümkündür. Kalbimiz, açlık ve susuzluk çekmeden güçlenemez. Her gün ihtiyacı olmadığı halde çeşit çeşit yemek yiyen insanın nefsi kuvvetlenmektedir ve ona söz geçirebilmesi de bir o kadar zorlaşmaktadır. Oruç tutmanın faydalarından birisi de şüphesiz nefsi terbiye etmektir. Terbiye olmuş nefis adım adım mertebe atlayarak yükselecektir.

Oruç Kulluk Bilincinin Farkına Vardırır

 İnsan yaratılış itibariyle zayıf bir varlıktır. Allah azze ve celle oruç ile birlikte müminlere hem kendisini tanıtır hem de kendilerini tanıtmış olur. Kul, oruç ile ne kadar aciz ve muhtaç bir varlık olduğunun, Allahu Teâla’nın ise ne kadar güç ve kuvvet sahibi olduğunun farkına varır. İnsanın bir hiç olduğunu anlayabilmesi için öncelikle Allah’ın emirlerini yapması, nehiylerinden kaçınması gerekir. Yapması ve yapmaması gerekenleri öğrenen mümin hiç olduğunun farkına varır, güç eline geçince zalimleşip firavunlaşmaz.

İnsanoğlu bu dünyaya yükselmek gayesiyle gönderilmiştir. İnsana namaz, zekât, oruç gibi iradesini zorlayacak birtakım ibadetler emredilmemiş olsa, insan kendi iradesinin farkına varamazdı.

Oruç İnsana Makamını Gösterir

Açlık ve susuzluk insanın ne kadar aciz bir varlık olduğunu anlamasına yardımcı olduğu gibi Allahu Teala’nın da makamını daha iyi anlayabilmesine vesile olur. Oruç ibadeti, Allah’ın yüceliği ile kulun acziyeti arasındaki derin farkı ortaya bariz bir şekilde koyar. Çünkü acziyetin bir emaresi olan yeme içmeye Allah’ın bir ihtiyacı yoktur. Allah bütün sıfatlarıyla kâmildir, aciz değildir. İnsan ise atılmış bir meniden yaratılmış, muhtaç ve zavallı bir varlıktır. Bu yüzden de insan nefsinin Allah’a karşı açmış olduğu ‘ilahlık taslama savaşı’nda galip gelmesi mümkün değildir.

Oruç Kardeşliği Tesis Eder

Allah oruç ile hem bedeni hem kalbi güçlendirir, bize medeni olduğumuzu hatırlatır. Bir yoksulu, âcizi gördüğünde yardım etmeyi düşünmeyen, vicdanı sızlamayan medeni sayılabilir mi? Elleri titreyen bir garibi gördüğünde yardımı aklından geçirmeyen insan isterse profesör olsun medeni sayılabilir mi? Yoksulu gördüğü halde yardım düşünmeyen insanlar makam-mülk sahibi olsalar da medeni sayılamazlar. Allah bizleri bu şekilde medeni insan seviyesine çıkartmak istemektedir.

Oruç Sabır ve İrade Eğitimidir

Oruçla birlikte iradesini doğru şekilde kullanmayı öğrenen insan aynı zamanda sabrı da öğrenmektedir. Allah rızası için oruç tutarken açlığın lezzetini anlamaya başlar. Sabır, akılla nefsin karşı karşıya gelmesinde aklı; din ile nefsi arzuların karşı karşıya gelmesinde ise dini tercih etmektir. Heva, heves, akıl ve nefis her biri kendi başına bir şeyler söyler. Eğer insan o esnada, nefsinin ve aklının söylediğini yapmıyor, dinin farz kıldığı bir konuda dinin söylediğini yapabiliyorsa o zaman sabrediyor demektir.

Ramazan İçin Hedefiniz Olmalıdır

Hakkıyla değerlendirildiğinde Ramazan ayı cehennemden kurtuluşa bir vesiledir. Aynı zamanda kulun kötü hasletlerinden kurtulması için bir yardımcıdır. Her ramazan öncesinde kişi kedisi için bir hedef belirlemelidir. Bu Ramazan’da kalbimde bulunan şu hasleti terbiye etmeye yok etmeye çalışacağım diye hedef belirlemelidir. Hedef belirlemez isek bu ramazan da diğerleri gibi kendimizi değiştiremeden gelip geçecektir. Tıpkı nereye gideceğini bilmeyen bir kaptanın esen rüzgârın hangi yönden estiğinin bir öneminin olmaması gibi. Ramazan bir rüzgârdır ve bizim önümüze serilmiştir.

Oruç Tutmanın Faydaları

Nafile oruç yahut ramazan orucunu tutmanın çokça sevap getireceği malumdur. Bir de bunun yanında, insan bedenine olan faydaları sayılamayacak kadar çoktur. Oruç, fakirin halini anlamaya dolayısıyla da onların sıkıntılarını giderme konusunda çabalamamıza vesile olur. Maddi anlamda bedeni terbiye ettiği gibi manevi anlamda da nefsi kontrol altına almaya yardımcı olur. Peki, oruç tutmanın faydaları nelerdir?

Orucun Sağlık Açısından Faydaları

Ramazan ayının en mühim ibadeti sayılan orucun, ‘psikolojik ve fizyolojik ’ yönden sağlığa olan faydası bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Oruç, bedenimizi her açıdan koruyan adeta doğal bir koruma kalkanıdır. Oruç tutarken organlarımız kendini yeniliyor, pek çok hastalığa karşı mücadele veriyor. Açlığa direnci arttırıyor, toplumsal yardımlaşmayı canlandırıyor. “Bilseniz oruç tutmanız, sizin için daha hayırlıdır” ayeti kerimesi de bu durumu açıkça göstermiyor mu?

İşte orucun sağlığımıza faydalarından bazıları:

Kalp: Yağlı ve ağır bir yemekten sonra kalbin atar damara fırlattığı kan seviyesi 7 litreye ulaşır ve bu da kalbi zorlar. Bunun için de kardiyolojide farklı ilaçlar kullanılır.  Ancak oruçlu iken kalp rahat çalışır. Oruçlu olduğumuzda kanımızdaki homosistein seviyesi azalır. Bu da kalp hastalıkları ve kalp krizi riskini düşürüyor.

Böbrek: Böbrekler fazla yüke maruz kalamaz. Böbreklerinde taş olan oruçluların da idrardaki sodyum miktarı yükseldiği için taş oluşumu önlenmiş olur.

Hücreler: Besin alışverişi, hücre içi ve hücre arası su dengesini ayarlayan hücrenin bu vazifeleri en aza iner. Hücreler nefes alır.

Bağırsaklar: Oruç, zararlı maddelerin vücuda girmesini önleyen ince bağırsak yüzeyi bozulduğunda bu mekanizmanın onarılmasına zemin hazırlar.

Karaciğer: Oruçlu iken karaciğer hücreleri vücudu zehirli maddelerden temizler. Ölü ve ölmekte olan hücrelerin tasfiye işi kolaylaşır. Böylece vücut gençleşir.

Mide: Oruçlu kişinin mide Ph’sı öğle saatlerinden itibaren daha yüksektir. Bu ise midede asidin azaldığını gösterir.

İlik: Oruçlu iken kanda besinler en az seviyeye düşünce kemik iliği uyarılır. Bu sebeple kan ve demir eksikliği sorunu olanlarda, oruçluyken vücut daha kolay kan yapar.

Zihinsel Fonksiyonları Arttırır: Bilimsel araştırmalar orucun zihinsel fonksiyonları arttırdığını ortaya çıkarmıştır. Beyinde yeni kök hücrelerin oluşmasını sağlayan oruç, bu işleme yardımcı olarak kimyasalların salgılanmasını sağlar. İleri ki yaşlarda sıklıkla görülen rahatsızlıklardan birisi Alzheimer ve Parkinson’dur.  Bu hastalıkların bilinen kesin bir tedavisi yoktur. Lakin bu hastalıkları en başta önleyebilmek ya da erteleyebilmek büyük önem arz eder. Yapılan bir araştırmaya göre, oruç tutmanın bu hastalıkların oluşumunu geciktirdiği ya da etkisini azaltabileceğini ortaya koymuştur.

Bağışıklık Sistemini Geliştirir: Oruç tutmak bağışıklık sistemini geliştirir, serbest radikallerin neden olduğu hasarların giderilmesini sağlar, iltihabı azaltır ve kanser hücrelerinin yayılma hızını yavaşlatır. Kanser hücreleri sadece şekeri kullanıyor. Oruçlu zamanlarda şeker depoları tükenince yaşamlarını sürdüremiyorlar. Oruç tutarken vücuttaki enfeksiyon azalır.

Kontrol Sistemini Geliştirir: Orucun sağlığa olan bir diğer faydası da vücudu açlık gibi zor durumlara hazırlamaktır. Günümüz koşullarında bazı spor dalları ile bedenimiz bu zor koşullara alıştırılmaya çalışılsa da oruç bunu kendi başına yapar.

Cildi Temizler, Akneyi Giderir: Oruç tutmak, genel manada sağlıklı olduğu gibi vücudun temizliği noktasında da ciddi fayda sağlar. Sindirim sistemimizin temizlenmesiyle doğal olarak diğer sistemler de temizlikten pay almış olur. Açlıkla böbrek ve karaciğerde biriken toksinleri atan vücut, cildi de temizler.

Yeme Alışkanlığını Geliştirir: Dengeli ve sağlıklı beslenme her açıdan insan için gereklidir. Oruç yardımıyla kişi hayatına düzenli ve sağlıklı beslenme alışkanlığı katabilir. Aşırı yemek alışkanlığını ortadan kaldırarak fazla kilo ve obezite gibi hastalıkları da engellemiş olur.

Algılama, Öğrenme ve Hafızayı Güçlendiriyor: Aç kalmak beyin sağlığı için mühim olan çeşitli metabolik özellikleri iyileştirir. Gereksiz metabolik eylemlerle uğraşan vücut algılama ve odaklanmayı tam manasıyla gerçekleştiremez. Oruç tutarken uzak kaldığımız fiziksel eylemlerin yerine o enerjiyi vücut öğrenme ve odaklanma üzerine kullanır. Az yemek zihni açar, ezberi kolaylaştırır.

Orucun Psikolojiye Faydaları: Oruç tutmanın bedeni olarak fayda sağladığı gibi ruhumuza da fayda sağladığı kanıtlanmış bir gerçektir.

Psikoloji alanında 21. Asrın en önemli doktorları arasında sayılan Dr. Otto Buchinger, oruç hakkında ‘’ Oruç tutmak, ameliyat olmaksızın en önemli tedavi yoludur.’’ Demiştir. Almanya’da pek çok hastaya oruç tutmayı tavsiye ederek onları iyileştirmiştir. Oruç tutan kişi yoksulun, açın halini daha iyi anlayacağı için kalbi yumuşar, şefkat, merhamet gibi duyguları artar. Toplumda düşkün kimselere karşı yardımlaşma ve dayanışma artar. Birbirini gözeten toplumlarda ise barış ve huzur ortamı oluşur. Kardeşliği sağlayarak toplumdaki bağları kuvvetlendirir.

Orucun Bilimsel Faydaları

  • Mide, bağırsaklar ve karaciğere dinlenme ve yenilenme imkânı sağlar.
  • Hafızayı güçlendirip, odaklanmayı artırır.
  • Kan damarlarını temizler ve yaşlanmayı geciktirir.
  • Kansere karşı vücudu korur.
  • Kötü alışkanlıkların terk edilmesinde yardımcı olur.
  • Zihinsel fonksiyonları artırır.
  • Toksinlerin atılmasıyla cildi temizler.
  • Oruç iradeyi kuvvetlendirir.
  • Düzenli ve sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırır.
  • Oruç tutmak, bağırsak kök hücrelerinin yenilenme fonksiyonunu arttırır.

Ayet ve Hadislerle Orucun Faydaları

Orucun Faydaları ile İlgili Ayetler

  • Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. (Bakara -183)
  • Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. (Bakara -184)
  • (O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir. (Bakara -185)
  • Bunlar, tövbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rükû’ ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. Müminleri müjdele. (Tevbe-112)
  • Ye, iç, gözün aydın olsun. İnsanlardan birini görecek olursan, “Şüphesiz ben Rahman’a susmayı (oruç) adadım. Bugün hiçbir insan ile konuşmayacağım” de. (Meryem-26)
  • Şüphesiz Müslüman erkeklerle Müslüman kadınlar, mü’min erkeklerle mü’min kadınlar, itaatkâr erkeklerle itaatkâr kadınlar, doğru erkeklerle doğru kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, Allah’a derinden saygı duyan erkekler, Allah’a derinden saygı duyan kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan kadınlar, Allah’ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.(Ahzâb -35)
  • Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona, sizden daha hayırlı, müslüman, inanan, sebatla itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verebilir. (Tahrim -5)
  • Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar. (Kadir /1-5)

Oruç Faydaları ile İlgili Hadisler

‘’Mümin öldüğünde, namazı başucunda, zekâtı sağında, orucu solunda bulur.” (Bkz. Heysemî- III-51)

‘’Oruç tutunuz ki, sıhhat bulasınız!” (Heysemî- 203 III- 179)

Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan kendisine kuru bir açlıktan başka bir şey kalmaz! Geceleri nice namaz kılanlar vardır ki, namazlarından kendilerine kalan sadece uykusuzluktur.” (İbn-i Mâce- Sıyâm- 21)

Ebû Saîd el-Hudrî’ den rivayetle;

“Allah rızâsı için bir gün oruç tutan kimseyi Allah Teâlâ,  bu bir günlük oruç sebebiyle cehennem ateşinden yetmiş yıl uzak tutar.” (Buhârî- Cihâd-36: Müslim- Sıyâm -167/16)

Sehl İbni Sa’d Resulullah sav’den rivayet ediyor

“Cennette reyyân denilen bir kapı vardır ki, kıyamet günü oradan ancak oruçlular girecek, onlardan başka kimse giremeyecektir. Oruçlular nerede? diye çağrılır. Onlar da kalkıp girerler ve o kapıdan onlardan başkası asla giremez. Oruçlular girince o kapı kapanır ve bir daha oradan kimse girmez.” (Buhârî- Savm- 4: Müslim- Sıyâm- 166)

Ebû Hüreyre’ den rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu:

“Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî- Îmân -28: Savm- 6)

Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sav şöyle buyurdu:

“Hiçbiriniz, oruçlu olduğu gün çirkin söz söylemesin ve kimse ile çekişmesin. Eğer biri kendisine söver veya çatarsa, ‘ben oruçluyum desin’” (Buhari- Savm- 9)

Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre Nebi sav şöyle buyurdu:

“Kim yalan konuşmayı ve yalan-dolanla iş yapmayı terk etmezse,  Allah o kimsenin yemesini, içmesini bırakmasına kıymet vermez.” (Buhari- Savm- 8: Edeb- 51)

Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır.” (Buhari-Savm- 9: Müslim- Sıyâm- 163)

Ebu Hureyre ’den rivayetle peygamber efendimiz (sav) şöyle buyurdu;

‘’Sizden biriniz unutarak bir şey yer yahut içerse, orucunu tamamlasın. Çünkü onu Allah yedirmiş ve içirmiştir.” (Buhari- Savm 26; Eymân- 15)

Allah Resûlü bir gün:

Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle zedelenmedikçe (tutan için) bir kalkandır.” Buyurdu. Ashabı Kiram: “(Oruçlu) onu ne ile zedeler diye sorunca Resûlü Ekrem efendimiz “Yalan ve gıybetle…” cevabını verdiler. (Nesâî- Sıyâm- 43)

Oruç Tutmanın Faydaları Nelerdir Madde Madde

  1. Uzun süre aç kalmak vücuttaki yağ yakımını artırır. Gün içerisinde çok fazla abur cubur yahut hazır gıda tüketiriz. Aslında oruç ile ne kadar da gereksiz şeyler ile bedenimizi yorduğumuzu görürüz. İçerisinde çok fazla katkı maddesi barındıran paketli ürünler birikerek vücudumuzda toksin haline gelir ve yağ olarak depolanmaya başlar. Oruç tutmak bu yağların yakılmasını ve toksinlerin atılmasına yardımcı olur.
  2. Oruç tutarken sindirim sistemimiz mola verir. Günlük 14 saatlik tatil ile hem 12 parmak bağırsağı hem mide nefes almış olur.
  3. Oruç tutarken yaşadığımız açlıkla beraber enerjiye ihtiyaç duyan vücudumuz depoda bulunan glikozları yakmaya başlar. Pankreas, insülin ve kan şekeri düzeyi arasındaki bağ kendini açığa çıkarır.  Orucun diğer bir faydası da vücudun insülin direnci azalır ve pankreas dinlenme fırsatı yakalar.
  4. Oruç esnasında metabolizmanın hızı yavaşlar ve adrenalin salgısı azalır. Bu durumda kan basıncını dengede tutmaya yarar.
  5. Oruç, bedendeki yağ depolarını kullandığı için kilo vermede yardımcı olur.
  6. Az yemek zihni açar ve hafızayı kuvvetlendirir. Sürekli mide ile meşgul olan zihin oruçla birlikte bu enerjiyi zihne ve odaklanmaya yönlendirir.
  7. Oruç sayesinde kanımızda bulunan kolesterol ve lipit düzeyi azaldığı için damarlar temizlenir ve kan dolaşımı artar. Oruç tutmak, hücrelerimizi yenilediği için zihnimize ve bedenimize bahar getirir. Bu bahar da yaşlanmayı büyük oranda geciktiriyor.
  8. Oruç tutmak, kötü alışkanlıkları olan insanların bunu sınırlandırması ve hatta terk etmesine yardımcı oluyor. Gün boyu alkol ve sigaradan uzak kalan organlar yenileniyor ve eski sağlığına kavuşmak için zaman bulmuş oluyor.
  9. Gün boyu çalışan organlarımızdan birisi de şüphesiz karaciğerimizdir. Gün içerisinde tükettiğimiz sağlıklı sağlıksız her şey ile yorulan karaciğerimiz, oruç tutmak ile kendisine geliyor. Dinlenme fırsatı bulan karaciğer hücreleri yenileniyor ve daha iyi çalışmaya başlıyor.
  10. Oruç tutmak, Alzheimer ve Parkinson gibi zihinsel hastalıklara yakalanma olasılığını azaltıyor. Bilimsel araştırmalar da orucun zihinsel fonksiyonları artırdığını ortaya koymaktadır.
  11. Karaciğer ve böbreklerdeki toksinlerin temizlenmesi ile cildimizde temizlenir. Yani oruç tutmak, cildi temizler ve yüzün parlaklığını artırır.
  12. Oruç açlık ve susuzluğa karşı sabrı öğretir ki bu da olumlu bir psikolojik gelişmedir.
  13. Oruç tutmak, yemek yeme alışkanlığını düzene koyar ve doğru beslenme alışkanlığı kazandırır. Bu şekilde de aşırı yemenin önüne geçer. Obezite ve diyabet hastalığının önüne geçmiş olur.

Oruç Neye İyi Gelir?

  • Oruç tutmak özellikle kalp damar hastalığı riskini azaltır.
  • Oruç tutmak, kanımızdaki kötü kolesterol olarak adlandırılan (LDL) ve trigliserid oranın düşmesine sebep olur. İyi kolestrol olarak isimlendirilen (HDL)’ nin artmasına yol açar. Ramazan ayında oruç tutan veya ramazan dışında nafile oruç tutan insanlar da kalp krizi yaşama olasılığının azaldığı ispatlanmıştır.
  • Oruç tutmak, kan şekeri seviyesini düzenler ve insülin direncini azaltır.
  • Sindirim ve kan dolaşım sistemine iyi gelir.
  • Hücreleri yeniler, toksinleri atar.
  • Kalp, böbrek, mide ve bağırsakların dinlenmesini ve yenilenmesini sağlar.

Sonuç

Bir medrese olan Ramazan ayı, kulu hem bedeni olarak kuvvetlendirir, tazeler hem de nefsini zayıflatıp, dünyaya olan düşkünlüğünü azaltır. Mağfireti bol, sevabı çok, faydası sayılmakla bitmeyen her yapılan ibadete misliyle mükâfat verilen orucu Rabbimizin bizden istediği şekilde tutabilmeyi, O’nu razı edecek şekilde bu ayı tamamlayabilmeyi Rabbim nasip eylesin. Allah (ac), orucun asıl maksadına göre hareket ederek oruç tutmanın faydaları ve faziletlerinden istifade edebilmeyi nasip eylesin. Yalnızca aç kaldığımız değil orucun bizi her halimizle koruduğu ve ilahi çizgide tuttuğu ve sonunda da gerçek bayrama kavuşacağımız güzel bir ramazan geçirmek ümidiyle...