13 Nis 2021
Güncelleme Tarihi: 15 Nis 2021 00:39:57

İslam alemi için önemli bir yere sahip olan ve Kadir gecesini içerisinde bulunduran 11 Ayın Sultanı Ramazan ayı Müslümanlar için neden önemlidir? Ramazan ayının önemi ve fazileti nedir? Diğer aylardan Önemli Kılan Özellikleri Nelerdir? Ramazan ne demek anlamı nedir? Sorularının cevabını bulabileceğiniz yazımızda ramazan ayının faziletleri ile ilgili ayet ve hadisleri de bulabilirsiniz..

Ramazan ayı, dinimizce önemli bir yere sahip mübarek bir aydır. 11 Ayın Sultanı olarak adlandırılan Ramazanın önemi, ayet ve hadislerle sabittir. Ramazan, affın, mağfiretin, hayat muhasebesinin, kardeşliğin, sabrın kapısıdır.

Ramazan Ne Demek, Anlamı Nedir?

Sözlükte “günün çok sıcak olması, güneşin taşları, kumları çok ısıtması, kızgın yerde yalınayak yürümekle ayakların yanması” anlamlarındaki ‘’ramad’’ mastarından veya “güneşin güçlü ısısından çok fazla kızmış yer” manasındaki ‘’ramda’’ kelimesinden türeyen ‘’Ramazan’’ dır.

 “Güz mevsiminin başlarında, yaz sonunda yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur” anlamındaki ‘’ramadî’’ kelimesinden ya da “kılıcı inceltip keskinleştirmek için iki yalçın taş arasına koyup dövmek” anlamındaki ‘’ramd’’ mastarından türediği de öne sürülmüştür.

Ramazan kelimesinin kök anlamıyla ilişkili olarak oruç tutulan bu ayda, orucun hararetiyle günahların yakıldığı, açlık ve susuzluktan etkilenen insanın içinin yandığı, güz yağmurlarının yeryüzünü temizlediği gibi orucun da Müslümanların günahlarını temizlediği mesajı vardır.

Orucun Ramazan ayında tutulması da üzerinde tefekkür edilmesi gereken bir durumdur. Keskinleşmek, bilenmek, sıcak kum üzerinde yürümek manasındaki Ramazan ile insana sıkıntı veren birtakım şeylere sabretmek, nefsin arzuladığı şeylerden kendini uzak tutmak, birbirini tamamlayan manaları içermektedir. Terk etmemiz gereken şeylere karşı sabır, yapılması emredilen şeyleri yapabilecek bir irade ve kararlılık ile devam etmek, irademizi, isteklerimizi, arzularımızı Alemlerin Rabbinin iradesine teslim etmektir Ramazan..

Ramazan ayı ne zaman başlıyor

Ramazan Ayının Önemli Olmasının Sebepleri Nelerdir?

Rabbimizin kelamıyla, Allah Rasulü’nün sözleriyle bizlere apaçık bir şekilde bildirilmiştir.

Hayat rehberimiz Kuran’ı Kerim, bu ayda inmiştir.
Ramazan ayı içerisinde insanlar için hidayet rehberi, doğruyu gösteren apaçık belgeleri kapsayan ve hak ile batılı birbirinden ayıran kitap olarak Kur'an'ın indirilmiş olduğu aydır. Sizden kim bu aya erişirse onda oruç tutsun. Kim de hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günlerin sayısınca başka günlerde tutar. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez...’’[1]

Ve oruç, bizden önceki ümmetlere de farz kılınmıştır.

 - "Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı."[2]

’Doğrusu biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesini sen nereden bileceksin? Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh, onda Rablerinin izniyle her iş için iner de iner. O (gece), tanyeri ağarıncaya kadar,  bir selam (rahmet ve esenlik)tir. ’’[3]

Kadir Gecesi'ni bağrında inci gibi taşıyan, Ramazan denilince ilk akla gelen hakikat; Kur'an'ın bir nur olarak yeryüzünü aydınlatması ve şereflendirmesidir. Alemlerin Rabbi’nin esenlik çağrısına bir şükür olarak ifade edilmiştir. Ramazan ayında, orucun da tesiriyle kalplerde yayılan manevi enerji, Müslümanları daha çok ibadete, Kuran okumaya, nefsi tezkiyeye, fakirlere karşı sorumluluk bilincine sevk etmektedir.

Ayrıca Ramazan ayına bereket katan iftar ve sahurun yeri de ayrıdır. Sahurun ve iftarın neşesi ayrıdır… Susuz olan dil nasıl ki suya kavuşunca hayat buluyorsa, insanoğlunun da ruhu aradığı manevi azığa kavuşunca adeta hayat bulur…

Bu ayın kutsiyet ve ehemmiyetinde orucun rolü tartışılmazdır. Ramazan ayının öneminde orucun rolü çok büyüktür. Nefsin bütün arzularını en keskin şekilde dizginleme yoludur. Tüm benliğiyle insanoğlu acizliğini, hiçliğini, ‘alak’tan geldiğini bilerek Alemlerin Rabbine kul olduğunu hatırlar. Böylece ibadet etmesi gerektiğini anlayarak kulluğunun gereğini en güzel şekilde yerine getirmeye çalışır. Ve yaratılış gayesinin hakikatine doğru yol almaya başlar.

’Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.’’[4] Buyuran Rabbimiz ibadetlerde asıl gayenin takva olduğunu belirtmiştir.

O halde Allah Rasulü’nün  “Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluştur’’ buyruğuyla Ramazan ayından istifade etmenin yolu, Allah’ın emirlerine karşı gelmekten korkup, günahlardan sakınmaktan geçmektedir.

Allah Rasulü’nün “Bu ayda da bağışlanmazsan ne zaman!” ifadesi tüm benliğimizi sarsmalı, işlenen günahların kararttığı kalplerimizin pasını silmeli… Ve kalp bahçemizde iman tohumları yeşermeli… Ramazanı kurtuluşa, huzura, Rabbimizin rızasına mazhar olmaya vesile kılmalı…

Ayrıca ümmet bilincini kazanmada Ramazan’ın ayrı bir önemi vardır. Günümüzde Müslümanların en büyük problemi olan ümmet bilincinin istenen düzeyde olmayışı sebebiyle halimiz, bedenlerimiz, birliğimiz firaktatır.

Bu ayın atmosferiyle idrak ettiğimiz acizliğimiz bizi duaya yöneltir... Rabbimize eğildikçe yüceldiğimizi fark ederiz.. ‘Alak’tan Arş-ı Ala’ya yükseliriz… Öyle ki Rahman’a ne kadar yakın olduğumuzun idrakine vararak istedikçe isteriz… İcabet edildiğini bilerek daha da isteriz: Bağışlanmayı, kurtuluşu, kardeşliği, Firdevs’i isteriz.. En çok da O’nun razı olduğu bir kul olmayı isteriz…

Ve şu mucizeyi iliklerimizde hissederiz:

Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki;

Benden önce hiçbir nebiye verilmemiş olan beş şey vardır ki, onlar benim ümmetime verilmiştir;
Ramazan ayının ilk gecesinde Allah oruç tutanlara bakar. Allah, baktığı kimseye ebediyen azap etmez.
Oruç tutanların ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.
Melekler gündüz ve gece boyunca oruç tutanlar için Allah’tan af diler.
Allah cennetine şöyle der: Kullarım için hazırlanıp süslen. Kullarımın dünya yorgunluğundan kurtularak ikramlarıma ve evime gelip dinlenmeleri yakınlaşmıştır.
Ramazan’ın son gecesi olunca Allah onların hepsini affeder
.
(Beyhakî, İmam Ahmed)

Kainat kitabı da bize orucun misallerini sunmaktadır…

Vahşi hayvanlar kar yağdığında karınlarını doyurmak için bir şey bulamadıkları zaman kışı uyuyarak geçirirler. Adeta ilkbahara kadar oruç tutarlar.

Peki ya ağaçlar? Kışın yapraklarını dökerek uykuya dalarlar. Hatta ilkbahar gelip buzlar eriyene kadar köklerine su bile alamazlar. Birkaç ayı oruçlu geçirdikten sonra ilkbahar geldiğinde canlanırlar.

Kur’an’ın Ramazan Ayında İndirilmiş Olması

”Ramazan ayı içerisinde insanlar için hidayet rehberi, doğruyu gösteren apaçık belgeleri kapsayan ve hak ile batılı birbirinden ayıran kitap olarak Kur'an'ın indirilmiş olduğu aydır. Sizden kim bu aya erişirse onda oruç tutsun. Kim de hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günlerin sayısınca başka günlerde tutar. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez...’’[5]

Allah-u Teala, Ramazan ayını diğer aylardan ayrı tutarak övmüştür. İnsanların dünyevi ve uhrevi saadetini sağlayan, doğruya ulaştıran Kur’an’ın Ramazan ayında nazil olması, bu ayın diğer aylardan daha faziletli olduğunu gösterir. Diğer aylardan ayrılması şeref taşımasıyla alakalıdır.

Alparslan Kuytul Ramazan ayında inen Kuran’ın önemini şu sözleriyle vurgular:

‘’Ramazan ayı denilince genelde akla; midelerin oruç tutması, içindeki mübarek gece olan Kadir Gecesini ihya etmek geliyor. Vaizler bu ayda oruç tutmanın sevabı üzerinde duruyor ve asıl itibariyle bu ayda inmeye başlayan Kur’an-ı Kerim’in mesajı üzerinde durmuyorlar. Hâlbuki asıl konuşulması gereken budur. Kur’an bir dava getirmek için geldi. Dini, bir dava biçiminde anlatmadığınız takdirde gerçek manada anlatmış sayılmazsınız. Allah Azze ve Celle kitabını yeni bir medeniyet kurmak için gönderdi. Bu sebeple kitabın inmeye başlaması insanlık tarihinin en önemli hadisesidir. ‘’

Kadir Gecesinin Ramazan Ayı İçerisinde Olması

Allah’ın peygamberler aracılığıyla Kur’an’ı indirmesi, insanlığın hidayetinde bir dönüm noktası teşkil ettiği gibi bu olayın gerçekleştiği Kadir gecesi de özel bir anlam taşır. Kadir gecesinin önemini vurgulayan bir hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmalarından dolayı fazla sevap kazanma imkanına sahip olmalarına karşılık müslümanlara Kadir gecesinin verildiği belirtilir.[6]

Kur’an’ın Ramazan ayında (Bakara /185) ve bütün hikmetli işlerin kararlaştırıldığı mübarek bir gecede (Duhan 3-4) indirildiğine dair ayetler bize Kadir gecesinin Ramazan ayı içinde olduğu sonucunu ortaya çıkarır.

Kadir gecesinin kesin tarihinin belirtilmemesinin hikmeti üzerinde duran alimler, bunun sebebinin gecenin feyzinden istifade etmek ve her geceyi iyi değerlendirmek için daha uygun olduğunu belirtmişlerdir. Kadir gecesinin belirtilmesi halinde Müslümanlar sadece o geceyi ihya etmekle yetinebilirlerdi. Ayrıca bir sebebi de Müslümanların tazimde aşırıya kaçmalarını önlemektedir.[7]

Bir hadiste inanarak, mükafatını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini hakkıyla değerlendirenlerin geçmiş günahlarının affedileceği müjdelenmiştir. Ramazanın son on denk gelen kadir gecesini de yakalamak niyetiyle Allah Rasulü, Ramazanın son kısmında itikafa çekilir, geceleri daha çok tefekkür ve ibadet ile geçirirdi.[8]

Maddeler Halinde Ramazan Ayının Önemi;

  • 11 Ayın Sultanı Ramazan ayı muhasebe, murakabe, Kur'an ve İtikaf Ayıdır.
  • Kur’an’ın bu ayda indirilmeye başlanmış olması, ayet ve hadislerde bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilen Kadir gecesi bu ayın içinde bulunmaktadır.
  • İslam’ın beş şartından biri olan oruç Ramazan ayında tutulmaktadır.
  • Allah Rasulü’nün sevabını Allah’tan isteyerek teravih namazını kılan kişinin geçmiş günahlarının bağışlanacağını belirtmiştir.
  • Malî bir ibadet olan fıtır sadakası (fitre) bu ayda verilir. Ramazan ayında yapılan yardımlar diğer aylara göre daha sevaptır.
  • Bu ayın sonunda itikafa girmek sünnet bir ibadettir. Allah Rasulü, Ramazan ayının son on gününde itikafa girmiştir. Allah Rasulü’nün eşleri de itikafa girmiştir.
  • Ramazan ayında umre yapanın hac sevabı alacağı belirtilmiştir.[9]
  • Kur’an ayı olan Ramazan ayında çokça Kur’an okuyup üzerinde düşünmek müstehap olarak kabul edilmiştir.
  • Allah Rasulü’nün Cebrail ile karşılıklı Kur’an okumasına dayanan mukabele de bu ayın içerisindedir.
  • Bu ayda tutulan oruç nimetlerin şükrünün ifadesidir. Ayrıca nimetlerin gerçek sahibinin aciz olan insana ait olmadığı idrak edilir. Oruçlu insan, tüm nimetlerin asıl sahibine ‘’Buyur’’ anlamındaki ezan emrini beklemektedir.
  • Oruç ibadeti olmasaydı fakirlerin hali anlaşılamayabilirdi. Ayrıca zenginlerin fakirlere bu ayda daha çok yardımda bulunmasına vesile olmaktadır. Oruç, sosyal hayatın yaralarına merhem olan bir ilaçtır.
  • Oruç sayesinde insan, acizliğini anlayarak dünyaya bağlanmaz.
  • Ramazan ayı Müslümanlar için manevi bir azıktır.
  • Ramazan ayı sayesinde camilerde coşkulu heyecan yaşanır. Ayrıca insanlar arasında sosyalleşme faaliyetleri artmış olur. Böylelikle insanlar birbirleriyle tanışır.

Ramazan Ayının Fazileti

Ramazan ayı birçok nimeti içinde barındırdığı mübarek bir aydır. Ramazan ayının fazileti Kur’an ve sünnetle sabittir.

Ramazan ayında cennet kapıları açılır, cehennem kapıları ise kapanır ve şeytanlar zincire vurulur. Allah Rasulü “Ramazan ayı girince cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincirlere vurulur.”[10] Buyurmuştur. Ramazan ayında müslüman kendisini cennete götürecek ibadetler ve hayırlı işler yaptığı için cennet kapıları ona ardına kadar açılır, cehenneme sürükleyecek kötülüklerden, haramlardan uzaklaştığı için de cehennem kapıları kapanmış olur.

Allah Rasulü, Ramazan ayı girdiğinde ashabına şöyle hitap etmiştir:

Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ayın gölgesi üzerinize bastı, o ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı nafile kıldı. O ayda bir farz işleyen diğer aylarda yetmiş farz işlemiş gibi sevap alır. O, sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir. O, yardımlaşma ayıdır. O ayda müminin rızkı bollaştırılır. O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur. Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez. O öyle bir aydır ki evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden ateşinden kurtuluştur.’’[11]

 Ramazan ayı rahmeti ve bereketi bol olan bir aydır. Sevaplar kat kat Rahman’a sunulur. Yetimlerin başı okşanıp fakirlere yardım kanatları gerilir.

Ramazan ayı birlik ve beraberliğin, kardeşlik duygularının teoriden pratiğe dökülmesidir. İnsanlar arasında haset, kin, kıskançlık dargınlıklar azalır. İnsanlar arasında sevgi bağları güçlenir.

Allah Rasulü “Ümmetim Ramazan’ın faziletini tam olarak bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını temenni ederlerdi.”[12] Sözüyle Ramazan ayının ne kadar faziletli olduğunu belirtmiştir.

Ramazan ayı kalplerin maneviyatla dirildiği, gönüllerin imanla coştuğu, nefislerin tezkiye edildiği, sosyal yardımlaşmanın hatırlandığı bir aydır. Allah’ın kullarına sunduğu büyük bir nimettir.

Ramazan ayı Kur’an ayıdır. Kalplere nur, sadırlara şifa, tüm insanlığa hidayet vesilesidir.

Ramazan ayı ahlaki hallerimizi kemale erdirir. Nefsin yeme içme gibi arzularını dizginler ve bu arzularına karşı kendisinin haysiyetini korumuş olur.

Günahların Affedilme Vesilesi

 Müslümanların günahlarının affolunması için çok çabaladığı, sevapların artmasına vesile olan Ramazan ayı mağfiret ayıdır. Ramazan ayı sabırla Allah’tan mağfiret istemektir. Alemlerin Rabbi olan Allah’ın yüce kapısından 1 ay boyunca ayrılmamaktır. Günahlardan temizlenene dek…

Kirlerden tüm benliği arındırana dek…

Tertemiz bir amel defteriyle Rahman’ın nazarına mazhar olana dek…

Tertemiz doğmuş bir bebeğin safiliğiyle Rabbin divanına durana dek…

 İlmin kapısı Hz. Ali şöyle buyurmuştur:

"Her şeyin bir baharı vardır. Kalplerin baharı Kur'an, Kur’an’ın baharı da inmeye başladığı ay olan Ramazan ayıdır."

Ramazan ayı geldiği zaman sevincimizin artmasının sebebi bağışlanmamıza vesile olmasıdır. Ramazan ayında Rahman’ın rahmeti celb edilerek mağfiret doruk noktasına ulaşır. Ruhumuzun diriliş vesilesi olan Ramazan ayı, kurtuluş reçetemizdir. Yenilenme ve tazelenme ayıdır. Kirimizi, pasımızı temizleyen manevi yağmurumuzdur.

Kainatın Efendisi Allah Rasulü (sav) şöyle buyurmuştur:

 "Her kim inanarak ve sevabını umarak Ramazanda oruç tutarsa, geçmiş günahları affedilir ve her kim inanarak ve sevabını umarak Kadir gecesini ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır."[13]

"Allah'ın melekleri Ramazan ayının her gece ve gündüzünde oruç tutanlar için istiğfar ederler. "[14]

’Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur."[15]

Hayatımızı Muhasebe Etme Vesilesi

Ramazan ayı nefsi, hayatı, arzuları muhasebe etmek için nadide bir zaman dilimidir. Günahlardan kurtulma, kötü alışkanlıklardan uzak olma, dünyalık heva ve heveslerden sıyrılmadır.

Ramazan ayı gaflet uykusundan insanları uyandırıp, hayatlarını muhasebe etmelerini sağlar. Geçmişini muhasebe edip ömrünün kar ve zarar hesabını iyi yapan bir kul, yeni bir ruhla ve tazelenmeyle hayatını tekrardan anlamlandırır. Dünya ve Ahiret hayatına çekidüzen vermek için önemli kararlar alır.

Ramazan Ayının Fazileti ile İlgili Hadisler

  • Ebû Ümame Sudayy İbni Aclan el-Bâhilî’den rivayet edildiğine göre, Rasulullah’ı Veda hutbesi’nde şöyle buyururken dinledim demiştir: “Allah’tan korkunuz. Beş vakit namazınızı kılınız. Ramazan orucunuzu tutunuz. Mallarınızın zekatını veriniz. Yöneticilerinize itaat ediniz. (Bu takdirde) Rabbinizin cennetine girersiniz.”[16]
  • Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre Allah Rasulü şöyle buyurmuştur: ‘’Aziz ve Celil olan Allah kutsi hadiste: "İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükafatını da ben vereceğim" buyurmuştur.
  • ‘’Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine kötü söz söylerse: ‘Ben oruçluyum’ desin.’’
  • ’Muhammed’in canı kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.’’
  • ‘’Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır."[17]
  • Sehl b. Sa'd’dan rivayet edildiğine göre Allah Rasulü şöyle buyurdu: "Cennette reyyan denilen bir kapı vardır ki, kıyamet günü oradan ancak oruçlular girecek, onlardan başka kimse giremeyecektir. ‘Oruçlular nerede?’ diye çağrılır. Onlar da kalkıp girerler ve o kapıdan onlardan başkası asla giremez. Oruçlular girince o kapı kapanır ve bir daha oradan kimse girmez." [18]
  • Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre Allah Rasulü şöyle buyurmuştur: "Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır."[19]
  • Allah Rasulü (sav) şöyle buyurmuştur: “Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız!” [20]
  • Allah Rasulü bir gün: “Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle zedelenmedikçe bir kalkandır.” buyurmuştur. Ashab-ı Kiram: “Oruçlu onu ne ile zedeler?” diye sorunca Allah Rasulü: “Yalan ve gıybetle” cevabını vermiştir.[21]
  • Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre Allah Rasulü şöyle buyurmuştur: "Ramazan ayı girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır."[22]
  • Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre Allah Rasulü şöyle buyurmuştur: “Büyük günahlardan kaçınılması halinde, beş vakit namaz, iki cuma ve iki Ramazan, aralarında (işlenecek küçük) günahlara kefarettir.”[23]
  • Abdullah İbni Abbas’dan rivayet edildiğine göre Allah Rasulü şöyle buyurmuştur: "Ramazan ayında yapılan umre, tam bir hac sayılır, yahut da benimle birlikte yapılmış bir haccın yerini tutar."[24]
  • “Eğer kullar, Ramazan’ın faziletlerini bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını temennî ederlerdi.” [25]
  • Enes’den rivayet edildiğine göre Allah Rasulü şöyle buyurmuştur: "Sahur yapınız, zira sahurda bereket vardır."[26]
  • Zeyd b. Halid el-Cühenî’den rivayet edildiğine göre Allah Rasulü şöyle buyurmuştur: "Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez." [27]
  • Enes b. Malik’den rivayet edildiğine göre Allah Rasulüne:
    -"Ramazan orucunun dışında hangi oruç daha faziletlidir?" diye sorulunca:
    -"Ramazan ayına tazim için Şaban ayında tutulan oruçtur." buyurmuş,
    -"Hangi sadaka daha faziletlidir?" diye sorulunca da:
    -"Ramazanda verilen sadaka"buyurmuştur.
  • ‘’Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allahu Teâlâ, size ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.’’[28]

Ramazan Ayı Hakkında Merak Edilen Sorular

Ramazan ayı ile ilgili en çok merak edilen soruları sizler için derledik.

Ramazan Ayını Diğer Aylardan Önemli Kılan Özellikler Nelerdir?

  • Alemlere rehber olan Kur'an Kerim'in indiği aydır.
  • Tamamında oruç tutulan tek aydır.
  • Kadir Gecesi bu ayda bulunmaktadır.
  • Oruç ibadetinden dolayı iftar, sahur,  teravih namazı gibi faziletli zaman diliminin bulunduğu aydır. 
  • Ramazan ayının bayramı Şevval ayında bulunmaktadır
  • Ramazan ayında fitre
  • Ramazan ayında ayrıca yardımlaşma ve dayanışma daha da fazladır.

Ramazan ayında yapabileceğiniz birbirinden kıymetli amelleri öğrenmek için Ramazan Ayı Maneviyat ve İbadet Çetele Tablosu sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

[1]  Bakara/185

[2]Bakara/183

[3] Kadr Suresi/1-5

[4] Bakara/183

[5] Bakara/185

[6] el-Muvaṭṭaʾ, “İʿtikâf”, 15

[7] Zemahşerî, IV, 273; Fahreddin er-Razi, XXXII, 28-29

[8]Buhari, “Fażlu leyleti’l-Ḳadr”, 5; “İʿtikâf”, 1; Müslim, “İʿtikâf”, 1-5; Tirmizî, “Ṣavm”, 73

[9] Buhari, “ʿUmre”, 4; Müslim, “Ḥac”, 221, 222

[10] Buhari, Savm, 5

[11] et-Tergîb, 2/94-95

[12] Heysemî, c. III, sf. 141

[13] Buhari, Savm:6

[14] Bihâru'l-Envar, c.96 s.348

[15]  İbn-i Huzeyme, Sahih; Beyhaki, Şuabu’l-İman, 5/223; es-Saati, el-Fethu'r-Rabbânî, 9/233; el-Hindi, Kenzu'l-Ummal, 8/477)

[16] Tirmizî, Cum’a 80

[17] Buhari, Savm 9; Müslim, Sıyâm 163

[18] Buhari, Savm 4; Müslim, Sıyâm 166

[19] Buhari, İman 28, Savm 6

[20] Heysemî, 203 III, 179

[21] Nesâî; Sıyam, 43

[22] Buhari, Savm 5

[23] Müslim, Taharet 16

[24] Buhari, Umre 4

[25] Heysemî, c. III, sf. 141

[26] Buhari, Savm 20; Müslim, Sıyam 45

[27] Tirmizi, Savm 82

[28] Nesai